Magazin

İşte yeni İzel

Cilt problemini gidermek için bir ay önce ameliyat masasına yatan İzel, yeni görüntüsüyle ilk kez objektif karşısına geçti.

12 Ocak 2009 02:00
Cilt problemini gidermek için bir ay önce ameliyat masasına yatan İzel, yeni görüntüsüyle ilk kez objektif karşısına geçti.

Aldatılmanın izleriydi

Exoderm adı verilen yöntemle yüzünü kazıtan İzel, “Benim hiçbir zaman yüzümde ergenlik sivilceleri çıkmamıştır. Çok minik şeyler çıkar, sonra kaybolur giderdi. Bu cilt problemim, bundan 10 yıl önce, bir gecede ortaya çıktı. İlk aşkın, ilk aldatılmanın verdiği sıkıntılar da olabilir” dedi.

İzlerin yüzde 70’i silindi

İzel, yaşadıklarını Hürriyet'e anlattı: “İlk gün uyutularak bir işlem yapıldı. Yüzüme asit sürüldü. İkinci gün, elmas tozlarıyla zımpara yapıldı. İşte o gece biraz şiştim. Bayağı bir ödem vardı suratımda. Hastaneden çıkınca, evde bir haftalık maskeli bir dönem geçirdim. Şu an yüzümdeki izlerin yüzde 70’i gitti İzel, “Bugüne kadar fotoğraflarıma photoshop uygulanıyordu. Photoshop’suz resmim yoktu. Ama şu an gördüğünüz fotoğraflarda kesinlikle hiçbir oynama yok” diyor.

Yüzünüzde derin izler bırakan cilt probleminiz ne zaman ortaya çıktı?
- Benim hiçbir zaman yüzümde ergenlik sivilceleri çıkmamıştır. Çok minik şeyler çıkar, sonra kaybolur giderdi. Bu cilt problemim, bundan 10 yıl önce, bir gecede ortaya çıktı.

Nasıl yani?
- Üzüntü ve stresle alakalı... Gece yattım, yüzümde hiçbir şey yok, sabah yüzümde hafif kızarıklar, küçük kistler ve apselerle uyandım.

Sizi bu kadar üzen neydi peki?

- Tamamen duygusal nedenler... ılk aşkın, ilk aldatılmanın verdiği sıkıntılar da olabilir. O dönem her şeye takar ve üzülürsün ya... Yaş ilerledikçe katılaşıyorsun. şimdi hiçbir şeyi o kadar takmıyorum.

Karaciğerle alakalı bir durum değil yani bu...
- Hayır, değil. Ben her yerime baktırdım, hiçbir şey çıkmadı. Benimki tamamen stresle alakalı bir durumdu.

Anladım... Peki kızarık, apseli bir yüzle uyandıktan sonra ne yaptınız?
- Ne gerekiyorsa yaptım. Herkesin söylediği, önerdiği doktorlara, güzellik uzmanlarına gittim. Kim ne söylüyorsa kullandım, sürdüm falan... Panikleyip, onu iyileştirmek isterken, en büyük hatayı yapmışım. O küçük kistler, apseler bir anda benim yüzüme yayıldı. 10 yıldır tedavi etmeye çalışıyorum. O kadar ağır ilaçlar, antibiyotikler kullandım ki, bir dönem karaciğerimi çok yordum. Bir de ruhuma çok zarar verdim.

Beni Seda Sayan gaza getirdi


Geçtiğimiz hafta olduğunuz ameliyata geleceğiz, ama onun öncesinde şunu sormak istiyorum: Siz daha öncesinde de bir ameliyat olmuştunuz, ama faydasını görmemiştiniz galiba...

- Hayır, daha önce ameliyat olmadım. Hatta gazeteler bir dönem “Poposundan deri aldırıp, yüzüne ekletecek” falan yazmıştı. Böyle şeyler yapılıyor ama ben cesaret edemem. Çünkü çok korkağım. Bu ameliyat için de çok korkuyordum. Allah’tan beni cesaretlendiren biri vardı...

Kimdi?
- Seda Sayan... Beni her gördüğünde gaza getirirdi. Herhalde benim ameliyat olmamı en çok isteyen kişi oydu. Ama ben hep korktum. Hatta bundan 6 yıl önce, beni şu an ameliyat eden doktorum Ziya şaylan, Almanya’da doktorluk yapıyordu. ıki yıl önce Türkiye’ye geldi. Neyse, bundan altı yıl önce menajerim ile kendisinden randevu aldık ve Almanya’ya gittik, görüştük. Bana o görüşme sırasında yapılacak olan ameliyatı seyrettirdi. Seyredince ben korkudan muayenehaneden kaçtım. Aradan yıllar geçti ve bir şekilde Ziya Bey’le tesadüfen karşılaştık. Altı yıl sonra bizi kader birleştirdi. Bir şekilde karşıma çıktı. ıyi ki de şimdi karşıma çıktı. Çünkü daha cesur ve kararlıydım.

Tamam Seda Sayan sizi gaza getirmiş ama, bu ameliyatı olmaya nasıl karar verdiniz? Ne oldu?

- Ne oldu biliyor musun Sema, bir gece evde yatağımda yatıyorum. Kendi kendime düşünmeye başladım. “ızel sen ne yapıyorsun? Albümler yapıyorsun, sahneye çıkıyorsun, aşık oluyorsun, üzülüyorsun... Peki kendin için ne yapıyorsun?” dedim. Sadece kendimle ilgili bir şeyler yapmaya karar verdim ve ameliyat olmayı kesinleştirdim. Ertesi gün Ziya Bey’i arayıp ameliyat olmaya karar verdiğimi açıkladım. Hatta vazgeçmeyeyim diye bir kağıda da imza attım. Bir hafta sonra kendimi hastanede buldum.

Ameliyat sonrası Gizmoya benzedim

Biraz da ameliyattan söz edelim. Bu nasıl bir ameliyat, öncesinde araştırdınız mı, sonuçlarını gördünüz mü?

- Ameliyata karar vermeden iki ay önce araştırmaya başladım. Bu cildi soyma işlemi, çok eski bir yöntemmiş. Sonra bu yöntemi asitle, lazerle yapmaya başlamışlar. Ama bu yöntemlerin de hep yan etkileri olmuş. ısrailli bir doktor bu işi Exoderm denilen bir yöntemle geliştirmiş. O doktordan yöntemi ilk öğrenen kişi de Ziya Bey... Bu yöntemle yan etkiler tamamen ortadan kalkıyor. Eskiden bunun iyileşme süreci üç ayken, 15 güne düşürüyorlar. Ben ameliyat olduktan 15 gün sonra sokağa çıkabilecek haldeydim. Ama yüzüme kıyamadım.

Ameliyatta ne yapıldı?

- Bu iki gün süren bir ameliyat oldu. ılk gün uyutularak bir işlem yapıldı. Yüzüme komple bildiğiniz asit sürüldü. Uyandığımda yüzümde bantlar vardı. ıkinci gün bir daha ameliyata alındım, onda da elmas tozlarıyla zımpara yapıldı. ışte o gece biraz şiştim. Aynaya baktığımda inanamadım. Bayağı bir ödem vardı suratımda. Ama o kadar da kötü değildi manzara. Hatta kendimi gizmoya benzettim (gülüyor). Yani öyle çok ağrılı, sancılı bir durum yaşamadım. Dediğim gibi bir gece şiştim, o gece biraz ağrım, sancım oldu, o da zaten ağrı kesiciyle geçen bir ağrıydı. Hastaneden çıkınca, evde bir haftalık maskeli bir dönem geçirdim, ki ben o döneme Aborjin dönemi diyorum. O bir haftalık dönemde yüze bir toz dökülüyor. O toz zamanla sertleşiyor, deri de sertleşip kendini bırakıyor. Ve maske gibi yüzünde duruyor. O maske gibi duran şey aslında yüzümdeki deri. Kalıp halinde çıkıyor. Bu aşamada da hiç acı hissetmiyorsunuz. Çünkü yüzünüzdeki ölü deri gidiyor.

Ameliyat sonrası evde nasıl bir süreç geçirdiniz peki?

- Havayı direkt almayacaksınız. Sonra doktorun verdiği kremleri hiç aksatmadan kullanacaksınız. Pis havada durmayacaksınız. Bir de evde nem manikası gerekli. Bebeklerin odasına konulan nem makinasını koyduk uyuduğum odaya. Bir de yediklerinize, içtiklerinize dikkat edeceksiniz. şu an kendime çok dikkat ediyorum. O kadar keyifli ve mutluyum ki, duruşum bile değişti.

Anladım... Bu yöntemle kaç kat deri yenilendi?

- Üç kat... Eskiden 7-8 kat deri çıkarıyorlarmış, o yüzden yan etki oluşuyormuş. ışte bu Exoderm’in özelliği zarar vereceği yerde kendi duruyor. Yüzümden sadece 3 kat deri kalktı. Bu yöntemi istersen bir yıl sonra tekrarlayabiliyorsun. şu an yüzümdeki izlerin yüzde 70’i gitti. Bir daha yaptırırsan yüzde 100 iyileşme söz konusu. Ama tabii ben daha iyileşmediğim için henüz karar vermedim.

Derilerle birlikte anıları da attım

Yüzünüzde derin iz bırakan o hatıralar da ölü deriyle birlikte gitmiştir...

- Kesinlikle... Bunu ruhsal olarak da yaşıyorum. Yüzümden o ölü derileri çıkarırken, kuzenime, “O derileri çöpe ben atacağım” dedim. Onları atarken, bütün kötü anılarımın, sıkıntılarımın gittiğini düşündüm. Yani yüzümdeki her izde bir anım var. Atarken, “Hadi güle güle anılar, sıkıntılar. Hepiniz çöpe gidiyorsunuz” dedim. Bu beni çok rahatlattı. şu an kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Yüzümle beraber hayatım da tazelendi.

Siz bu yöntemi ikinci kez tekrarlarsanız, bebeksi bir cilde mi sahip olacaksınız peki?
- Evet... Mart ayına, yani yeni albümüm çıkana kadar bu izler tamamen silinecek. Ama bundan da biraz ürküyorum açıkçası. Çok mu değişirim diye. ıkinci kez bunu yaptırır mıyım, bilmiyorum. Bu ameliyatı daha çok kırışıklık tedavisi için yapıyorlarmış. Kırışıklığım yoktu ama bir taşla iki kuş vurmuş oldum.

Bu işlem, çok maliyetli bir şey mi?
- Çok ucuz olduğunu söyleyemem. Ama çok da uç değil. 10 yıldır kremlere, ilaçlara harcadığım paraları topladığım zaman, çok daha fazla ediyor. Kozmetiklerden artırıp, bu ameliyat parasını çok rahat verebilirler.

İlk kez fotoğraflarımda photoshop’a gerek duymadım

- Bugüne kadar benim bütün fotoğraflarıma photoshop uygulanıyordu. Photoshop’suz hiçbir resmim yoktu. Ama şu an gördüğünüz fotoğraflarda kesinlikle hiçbir oynama yok. Özellikle bunun altını çiziyorum. Kimseyi kandırmıyorum. Yüzümde sadece fondöten var, o kadar. Yüzüm, bu resimlerde gördüğünüz gibi. Doğal ışıkta çekildi bu fotoğraflar. Daha izler var ama onlar da mart ayına kadar tamamen geçecek...

İzlerimi seviyorum diyerek yıllarca kendimi kandırmışım

İzel Hanım, cildiniz kötüyken izlerinizle, yüzünüzle barışık olduğunuzu, bunu kafanıza takmadığınızı söylüyordunuz. Demek ki öyle değilmiş?

- Evet, o izleri, yaraları seviyorum falan diyordum ama biraz kendimi kandırmışım. Aynalarla da barışık değilmişim. Kendime karşı güvensizmişim. Meğer ben bunu hep kendime dert etmişim. Önümüzdeki yıl 40 yaşında olacağım. Sanki kendimi 40’a hazırlıyorum. O yüzden de arkadaşlarıma, “40 bakımına girdim” ya da “Tadilattayım” diyorum. şunu fark ettim ki ben, cilt sorunu yaşayan genç kızlarımıza karşı da bir misyon üstlenmiş oldum. Ben bu aknelerle, izlerle yaşamak zorunda değilmişim. Ben yıllarca kendimi kandırmışım. Uzun süre ilişki istemiyorum. Çünkü ben aşık olduğum zaman kendimi kaptırıveriyorum. Ama hayatımla birlikte değişim istiyorum. Allah kısmet ederse, aşık olmazsam, nisan ayında çok büyük sürprizlerle çok fena bir ızel geliyor.