Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İstanbul Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM)'nde düzenlediği basın toplantısında son dönemde yaşanan kuraklık ve şehirlerin içme suyu durumları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Eroğlu, “B planı devreye girdi. Gerekirse C planını devreye sokarız. Bu yıl İstanbul için herhangi bir sıkıntı olmayacak" dedi.
Eroğlu “Ülkemiz su zengini bir ülke değil. Ülkemizde yılda ortalama yaklaşık olarak 642 milimetre yağış düşmekte. Ülkemizin yüz ölçümüyle çarparsak neticede ortalama 500 milyar metreküp yağış düşüyor. Kimi yıllar bundan az, kimi yıllar fazla düşüyor. Yağan yağmurun bir kısmı buharlaşıyor, bir kısmı toprağa sızıyor, bir kısmı denizlere akıyor, bir kısmı da sınırları terk ediyor. Hesabımıza 112 milyar metreküp suyu kullanabilir bir durum söz konusu. Ama şu ana kadar yılda geçen yıl itibariyle söylüyorum 44 milyar metreküp su kullanıyoruz. Bu suyun yüzde 73'ünü çok büyük oranda sulamada kullanıyoruz. Yaklaşık 32 milyar metreküp suyu sulamada kullanıyoruz. 7 milyar metreküp suyu da yüzde 16'sına tekabül ediyor, içme kullanma suyu. 5 milyar metreküpü de sanayide kullanıyoruz" diye konuştu
‘268 barajla rekor kırdık’
Türkiye'nin yarı kurak iklim bölgesinde olduğunu belirten Eroğlu, “Türkiye'de kuraklığa rağmen su veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Yaptığımız tesislere güveniyoruz, Cenab-ı Allah'ın rahmetine güveniyoruz. Türkiye'de baraj gölet yapılması keyiften değil, teknik bir zaruretten doğuyor. Suyu biriktirmemiz gerekir. Bunun için baraj ve gölet yapılması bir mecburiyetten kaynaklanıyor. Şu ana kadar 268 barajla rekor kırdık ve 1001 tane göletle tarihi rekora imza attık" dedi.
‘Vatandaşları tedirgin etmeyin’
Türkiye'de istatistiklere göre 7 yılda bir kuraklık yaşandığını anlatan Bakan Eroğlu, bazı basın mensuplarının Alibeyköy barajına giderek kuraklığa ilişkin çekim yapmasını eleştirdi. Eroğlu, "Bu kuraklığa rağmen Alibeyköy barajının resmini çekiyorlar. Bu fevkalade yanlış" diye konuştu.
Enerji maksatlı barajların yüzde 41.7 oranında dolu olduğunu ifade eden Eroğlu, “Vatandaşları tedirgin etmeyin. Tedirgin olacaksak biz olalım. Kalkıp da Alibeyköy barajından resimler gönderip vatandaşları kandırmayın. Alibeyköy barajı daha önce aktarma barajıydı. Terkos'taki su yukarı tepeye kadar basılır, aşağıdan Alibey deresine bırakılır, Alibey barajında birikir, Kağıthane'deki arıtma tesislerine basılırdı. Tabii arada su kirlenir. Alibey barajını transfer barajı olmaktan kurtardık. Bu yüzden kendi havzasındaki suyu topluyor. Bir miktar su varsa bile iyi bir şey. Burada vatandaş tedirgin oluyor" ifadesini kullandı.
‘Bütün şehirlerin 2040-2050-2060'a kadar su sıkıntısı olmayacak’
Sulama maksatlı barajların yüzde 40 dolu olduğunu belirten Eroğlu “76 büyük yerleşim yerinde su sıkıntısı vardı. Onlar yapılmasaydı bugün İzmir, Mersin, Şanlıurfa, İstanbul susuzdu. 39 tane daha tesisimiz inşaat halinde. 3-5 yıl sonra su ihtiyacı olacaksa onu kabul etmiyoruz. 30 yıl sonrasının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaptığımız zaman yeterli kabul ediyoruz. 39 tane proje devam ediyor. 18 milyon kişiye su temin edeceğiz ve bütün şehirlerin 2040-2050-2060'a kadar su sıkıntısı olmayacak" dedi.
‘Gerekirse C planını devreye sokarız’
İstanbul'da günde 2.5 milyon metreküp su kullanıldığını ifade eden Veysel Eroğlu, İstanbul'daki su sorununu çözmek için B planını devreye soktuklarını gerekirse C planını devreye sokacaklarını söyledi. Eroğlu “B planı devreye girdi. Gerekirse C planını devreye sokarız. Bu yıl İstanbul için herhangi bir sıkıntı olmayacak. '15 günlük su kaldı' diye bir şey yok. Başka kaynaklar da var. Biz hesabımızı yaptık, bu sene bir su sıkıntısı yok" dedi.
İnşaatı devam eden ya da biten 1500 tane HES var
HES'lerin denetimine ilişkin ise Bakan Eroğlu, “HES'lerle ilgili bir ağaç kesildiği zaman en az 5 katı ağaç dikilmesi zorunluluğunu koyuyoruz. Atıklarını dere yatağına atarsa ruhsatını iptal ediyoruz. İnşaatı devam eden ya da biten 1500 tane HES var. Bunların içinde birkaç tanesi hata yapmışsa, onun ruhsatlarını iptal ettik, durdurduk. Cansuyu denilen suyun bırakılması için gerekli tedbirleri alıyoruz. Geçtiğimiz hafta HES'lerin denetimi ile ilgili bir madde geçti. Daha sıkı denetim için DSİ ve mühendislik firmaları da devreye girecek. HES'ler faydalı ama yeteri kadar denetlenmesi lazım. Çevreye, derelere, balıklara zarar vermemesi lazım" şeklinde konuştu.