İsrailli bakan ve milletvekilleri, Haremüşşerif çevresindeki şiddet olaylarıyla ilgili İslam Hareketi lideri Şeyh Raid Salah yönelik suçlamalarını sürdürürken, İşçi partili bakanlardan Avişay Braverman, gerilimle ilgili Yahudi aşırı sağcıların da suçlanması gerektiğini belirtti.
Braverman, Ynet haber sitesine yaptığı açıklamada, İslam Hareketi'nin kapatılmasının, sadece hareketin güçlenmesine yarayacağını ve İsrail'in konumuna zarar vereceğini belirtti. "(İsrailli) Bakan ve milletvekillerinin hareketin yasaklanmasına yönelik çağrıları, sadece İslam Hareketi'ni siyasi çıkarlarına hizmet eder" diye konuşan Braverman, grubun yasaklanmasının aşırı unsurları teşvik edip, hareketi de güçlendireceğini kaydetti.
Geçmişte Salah'ın her tutuklandığında İsrail'de ve Müslüman dünyasında kahraman haline geldiğini söyleyen İsrailli bakan, "Kanunlara karşı gelip gelmediğini söyleyemem. Bu konuda bilgim yok. Bildiğim, tutuklamaların onu güçlendirdiğidir" dedi. Her dini tatilde Yahudilerin dua ettikleri dönemde aşırı dincilerin "statüko ihlal edildi" ifadesini ortaya attıklarını belirten Braverman, bir yandan da aşırı sağ Yahudi unsurların şiddet eylemlerine yol açan provokasyonlara neden olduğunu söyledi.
Braverman, mevcut anlaşmazlıkların bir an önce giderilmesi gerektiğini, aksi durumun sadece Orta Doğu'yu değil, tüm dünyayı "ateşe verebileceği" uyarısında bulundu.
Arap Yüksek Gözlem Komitesi Üyeleri Haremmüşşerif'te
Öte yandan Arap Yüksek Gözlem Komitesi üyeleri, 5 gündür polis kordonu altındaki Haremüşşerif'i ziyaret etti, ardından Salah'ın Vadi El Coz'daki çadırına gitti.
İslam Vakfı temsilcileri ile Kudüs'teki Rum Ortodoks Kilisesi Patriği Atallah Handa da aynı saatlerde Salah'ın çadırına gelip, dayanışma içinde hareket ettiklerini gösterdi.
Salah, dün, Kudüs'e 30 gün süreyle girmemesi koşuluyla serbest bırakılmasının ardından İsrail'in kuzeyindeki Arap kentlerinden Umm El-Fahem'e gitmişti. Komite Başkanı Muhammed Zidan, gerginliğin tırmanabileceği uyarısında bulunarak, caminin bir an önce tüm Müslümanlara ibadete açılması gerektiğini belirtti.
Zidan, hükümetin yeterince sorumlu davranarak, her zamanki uygulamaya dönme kararını alıp, girişlerin sınırlandırılması uygulamasını sona erdireceğini umduğunu ifade etti. Zidan, girişlerin sınırlandırılmasının sürmesinin "tehlikeli" olacağını, bunun bir felakete götürebileceğini ifade etti.
Eski Kudüs Müftüsü İkrima Sabri de İsrail'in Kudüs'te, Batı Şeria'da ve Gazze Şeridi'nde Filistinlileri bölme girişimlerinin başarısız olacağını söyledi. Son olayların işgalin bir ürünü olduğunu belirten Sabri, eğer dini eşitlikler göz önünde bulundurulsaydı, bütün bunların yaşanmayacağını kaydetti.
Bu arada çadırdaki görüşmeler sırasında polisler, toplantının yasal olmadığını savunarak grubun dağılmasını istedi. Polisler, Salah'ın avukatı Halid Zbarke'nin, ellerinde izin olmadan içeri girmelerinin yasal olmadığını söylemesi üzerine çadırdan ayrıldı.