Irak’taki IŞİD saldırılarının mağduru Türkmenler, büyük bir trajedi yaşıyor. Örgütün Telafer’i ele geçirmesinin ardından şehri terk eden 10 bin Türkmen, çöl ortasında 50 dereceyi bulan sıcaklarla boğuşuyor. Açlık ve susuzluk içinde yaşamaya çalışan Türkmenlere hiçbir yerden yardım ulaşmıyor.
Zaman'da yer alan habere göre, Bir yandan sıcak, açlık ve susuzlukla baş etmeye çalışan Türkmenler, diğer yandan çöldeki zehirli akrepler sebebiyle ölüm korkusu yaşıyor. 50 dereceyi bulan sıcaklar, ishal, yetersiz besleme ve akrep sokması gibi olumsuzluklar son 1 haftada 20 çocuğun ölümüne yol açtı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ise sosyal ve ekonomik krize sebep olabileceği gerekçesiyle kente 30 km mesafedeki Kelek kontrol noktasından Erbil’e geçişe izin vermiyor. Kontrol noktası yakınlarındaki 3 bin kişilik mülteci kampına da yer olmadığı için alınmıyorlar. Ramazan’ı bu şartlar altında geçiren Türkmenler, Türkiye’den ve yardım kuruluşlarından herhangi bir destek alabilmiş değil. Göç eden Kürtler ve Araplar ülkenin birçok bölgesindeki akrabalarının evlerinde kalabiliyor. Ancak söz konusu bölgelerdeki demografik yapı yüzünden Türkmenlerin çalabileceği kapı sayısı çok az.
50 derece sıcaklıkta, bir gölge bulma imkânının dahi olmadığı çölü mesken tutmak zorunda kalan Türkmenler, zehirli çöl hayvanları nedeniyle de ölümle burun buruna yaşıyor. Ramazan’ı yaz sıcağında yaşarken Türkiye’den ve sivil yardım kuruluşlarından gıda yardımı ulaştırılmamış olması da hayal kırıklığına sebep oluyor. Son 1 hafta içerisinde 20 çocuk aşırı sıcak, ishal, yetersiz beslenme ve zehirli akrep sokması gibi nedenlerle hayatını kaybetti. Türkmenlerin kaldığı çölde herhangi bir barınma imkânı, yatak, yastık, battaniye bulunmuyor.
Türkmenler kimsesiz kaldı
Kürtler ve Araplar ülkenin birçok bölgesindeki akrabalarının evlerinde kalabiliyor. Ancak Türkmenler o kadar da şanslı değil. Evlerini ve yurtlarını tamamen terk eden Türkmenlerin geri dönüşü neredeyse imkânsız. Çünkü göç edilen yerlerin etnik yapıları Arap ve Kürt yoğunluklu olduğundan kendilerine sınırlı sayıda kapı açılıyor. Çoğu zaman yiyecek yemek ve içecek su bulamayan Türkmenlere yardımlar Erbil’de yaşayan yakınlarından geliyor. Ancak sınırlı ve bireysel çabalardan ibaret olan yardımlar da sayıları 10 bini geçen Türkmenlerin derdine derman olmaktan uzak.
Bir şişe buz 10 dolar
Gündüz 50 dereceyi bulan sıcakların altında çaresizce bekleyen aileler, geceleri yere bir battaniye sererek çocuklarıyla açık alanda yatıyor. Göç hayatı ve evsizlik özellikle çocukları perişan ediyor. Tedavi imkânı bulunmayan hastalar çaresiz bir şekilde sabrediyorlar. Ölüm-kalım savaşında Türkmenler maddi açıdan da kötü durumda. Çölde, bir bardak su 1 dolar, bir şişe buz 10 dolar. Gölgenin bile olmadığı çölde yaşam savaşı veren Türkmenler, sıcak havada kafalarına havlu sararak korunmaya çalışıyor. Salgın hastalıklar ise kapıda.
Sıcak ve sağlıksız koşullar özellikle bebeklik döneminde olan çocukların hayatını kaybetmesine neden oluyor. Kaçış yolunda iki çocuğunu kaybeden Muhammed Ali, bir haftadır çöl şartlarında mücadele ettiklerini anlatıyor. Geçimini çiftçilikle sağlayan Türkmen “İki çocuğum yolda ishal sebebiyle öldü. Biri 6 aylıktı, diğeri de iki yaşındaydı.” diyor. Kendilerine sahip çıkılmadığını söyleyen Muhammed Ali adeta feryat ediyor: “Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bize geçiş için izin vermiyorlar. Ben Kerbela’ya Necef’e gideceğim. Çocuklarım Arapça bilmiyorlar, şimdi Türkçe konuşuyorlar. Ama orada bir daha çocuklarım Türkçe konuşamayacak. Ekmeğimizi, evimizi, dilimizi -yani her şeyimizi- kaybediyoruz.”
'Şii’yiz diye mi yardım gelmiyor?'
Telafer’den kaçan Türkmenlerin büyük kısmını Şii asıllı Türkmenler oluşturuyor. 200 binden fazla nüfuslu Türkmen kenti Telafer’den 60 bin Şii Türkmen evlerini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye’nin kendilerine Şii oldukları için mi yardım göndermediğini soran Türkmen Muhammed Halis, “Bizi Türkmen olarak görmüyorsanız, bari insan olarak görün. Burada Sünniler de var. Dinimizi, mezhebimizi biz seçmedik. Bize kimse yardım etmiyor.” diyor. IŞİD’in saldırıları nedeniyle Irak’ta Kerkük, Diyala, Tikrit ve Musul’da 300 binden fazla Türkmen evlerini terk etmek zorunda kaldı. Irak’ta Türkmen nüfusun yarıdan fazlasını Şii Türkmenler oluşturuyor.
'Fotoğrafımı çekme, akrabalarım ölmesin!'
Telafer’de öğretmenlik yapan Ali Hasan da geride kalan akrabalarının öldürülmesinden korktuğu için fotoğraf çekilmesini istemiyor: “Taksiler Sincar’dan, 5 saat mesafeden buraya 800 lira istedi. IŞİD’in köye yaklaştığını duyunca hemen kaçtık. Hiçbir şeyimizi alamadık yanımıza. Irak’ın ordusu da kaçtı. Bizi neden Türkiye sormuyor? Biz Türkmen’iz. Necef’e, Kerbela’ya gitmek istemiyoruz. Sincar’da kaldık bir süre. Burada gece kumun üzerinde yatıyoruz. Yolu açsınlar, hamile kadınlarımız var. Burada 6 çocuğumuz, zehirli akrep sokması nedeniyle hayatını kaybetti. Peşmergeler bize çok kötü davranıyorlar. Bir yaşlı kadının ayağını kırdılar.” Röportaj yaptığımız sırada bir peşmerge yanımıza gelerek itiyor. Eğer gitmezsem fotoğraf makinemi kırmakla tehdit ediyor. Musul’a 50 kilometre mesafedeki 200 binden fazla nüfuslu Telafer’de, Irak’ta en fazla Türkmen nüfus Telafer’de yaşıyor. Buradaki Türkmenlerin yüzde 75’i Sünni, yüzde 25’i Şii. IŞİD’in yaklaşık 1 ay önce başlattığı saldırı ve işgallerden sonra buralardaki Türkmen nüfus önce silahlı örgütün hedefi haline geldi. Binlercesi ilk günlerde göç eden Türkmenlerin şimdi de kalanları göç tehdidiyle karşı karşıya.