T24- İsrail’in Gazze’ye yardım taşıyan filoya saldırması tartışılmaya devam ediyor. Tartışmaların en hassas noktalarından biri Musevi asıllı Türk vatandaşlarının yaşayabileceği tedirginlikler.
Konuyla ilgili olarak Habertürk'e konuşan Alarko Şirketler Topluluğu’nun Başkanı İshak Alaton da, bu hassasiyeti vurgulayarak, konuşmasına “Neden hemen biz akla geliyoruz? İsrail hükümeti bir eylem gerçekleştiriyor ve gazeteciler hemen bizim görüşümüzü soruyor. Bence bu yanlış bir düşünce sistemi” diye başlıyor. Alaton, pozisyonunun kritik olduğunu dile getirerek, ekliyor: “Ben de kınıyorum saldırıyı, ama ben mesajımı İsrail’de vermenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Cuma günü İsrail’de yayınlanacak Maariv Gazetesi’nde bir yazı çıkacak. Orada İsrail hükümetini eleştiriyorum. Düşüncelerimi orada bulabilir ve yazabilirsiniz.”
NASIL DÜŞMAN OLDUK?
Dün yayınlanan haberde, Alaton’un sessizliğini bozan nadir Musevi asıllı Türk vatandaşlarından biri olduğu belirtilmiş. Alaton, saldırının ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesinin uzun yıllar alacağı görüşünde. Alaton, İsrail’in kurulmasından bu yana en önemli müttefiklerinden biri olan Türkiye ile nasıl “düşman” haline gelindiğini şöyle değerlendiriyor: “Bozulma Türkiye’de insanların ‘İsrail niye Filistinliler ile barış istemiyor?’sorusunu kendilerine sormalarıyla başladı.
Türkiye’de bir Dışişleri Bakanı’nın (Avigdor Lieberman) Gazze’ye nükleer bomba
atmayı dilemesini anlamak ve bu fikirle yaşamak mümkün değil. Yani sorun Türklerde değil, İsrailli politikacılar ve onların sorun çözme biçimlerinde.”
Tüm dünya size karşı değil!
Alaton, Maariv’deki yazıda İsrailli politikacıları şöyle eleştiriyor: “Ünlü Yahudi aklına ya da istihbaratına ne oldu? İsrailli politikacılar Yahudi gibi davranmıyor. Hep tüm dünya size karşı diye düşünüyorsunuz. Bana göre artık gerçeklerle yüzleşmenin ve neyin neden yanlış gittiğini sorgulamanın zamanı geldi.