Bilim insanları, kanda, intihar riskiyle bağlantılı yeni bir gen keşfetti. Artık, insanların intihar etme olasılıkları kan testiyle anlaşılabilecek.
İntihar etmiş olan insanların beyin dokuları üzerinde yapılan analizler, intiharla bağlantılı yeni bir genin keşfedilmesiyle sonuçlandı. Beyin dokularından alınan genlerle normal sebeplerden ölen insanların genlerini karşılaştıran araştırmacılar, intihar eden insanlarda ortak olarak beliren SKA2 adında bir gen tespit etti.
Analizler, intihar eden kişilerde ortak olan gende aynı zamanda kimyasal bir değişiklik bulunduğunu da belirledi. Araştırmada yer alan Johns Hopkins Tıp Okulu'ndan Zachary Kaminsky, 'intiharı da içeren birçok davranışla bağlantılı bir gen bulduklarını ve yaptıkları kan testlerinde intihar eğilimini tespit edebildiklerini' söyledi.
325 kişiden alınan kan örnekleriyle yapılan analizlerde, deneklerin SKA2 geni ve genle bağlantılı kimyasal değişime sahip olup olmadığına bakıldı. Ayrıca, deneklerin cinsiyet ve yaşı ile stres ve gerginlik seviyeleri not edildi. 22'sinin 15-24 yaş arası olduğu, 50'sinin de hamile kadınların oluşturduğu katılımcıların daha sonra davranışları takip altına alındı.
Kan testleri, intihar düşüncesi içeren veya intihara teşebbüs eden denekleri yüzde 80 ila 96 arasında doğru tespit etmeyi başardı. Elde edilen sonuç, ileri derecede intihar riski bulunan kişilerin gösterdiği orandan daha yüksek çıktı.
Stres kontrol altına alınmalı
American Journal of Pyschiatry dergisinde yayımlanan araştırmada, intihar riskinin genetik değişimle bağlantısı olabileceği belirtildi. SKA2 genindeki değişikliklerin, vücudun strese olan tepkilerini kapatıyor olabileceği, bu durumun da frenleri çalışmayan bir arabaya benzediği ifade edildi.
Kaminsky, 'stres olmadığı zaman insan vücudunun el freni çekilmeden park edilmiş bir arabaya benzeyeceğini' belirtti. Ortaya çıktığı anda stresi kontrol altına almakta zorlanan kişinin, riskli durumlarla karşı karşıya kalabileceği ifade edildi.
Araştırmacılar, yapılan deneyin oldukça küçük bir grupla gerçekleştirildiğini bu yüzden alınan ön sonuçların belirleyici olmadığını ifade etti. Testin ileride onaylanması halinde, hastaların nasıl denetlenmesi gerektiği konusunda çok daha erken karar verilmesini sağlayabileceği belirtildi.
İntihar riski üzerinde geçtiğimiz yıl yapılan bir diğer araştırma, kanda intihar düşüncesiyle bağlantılı olan belli işaretleyicilerin bipolar rahatsızlık (manik depresif hastalık) ile belirdiğini ortaya koymuştu.
Kaynak: Al Jazeera