-İHRACATÇILAR ERDOĞAN'A GİDİYOR TOKYO-ANKARA (A.A) - 07.11.2010 - İhracatçılar, kur politikası ve diğer sorunlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a götürüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, acil randevu istedikleri Başbakana bütün sıkıntılarını detaylı bir şekilde anlatacaklarını bildirdi. Başbakanlığa randevu talebinde bulunduklarını kaydeden Büyükekşi, ''Sayın Başbakana da söyledim. (Mutlaka acil bir randevu istiyoruz) dedim. Şimdi bekliyoruz. Sayın Başbakana sorunlarımızı ve taleplerimizi detaylı bir şekilde anlatacağız. Uygulanan politikanın Türkiye'ye, Türk sanayisine özellikle orta vadede büyük zarar vereceğini, istihdama zarar vereceğini ifade edeceğiz. Cari açığı finanse etmek için nelerden vazgeçiyoruz? Bunların konuşulması lazım'' dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile de görüşmek istediklerini söyleyen Büyükekşi, değerli para konusunda kavram kargaşası bulunduğunu kaydetti. Türkiye'nin itibarı için değerli paraya taraf olduklarını, ancak günümüzde değerliden öte ''aşırı değerli TL'' sorunu bulunduğunu vurgulayan Büyükekşi, ''Değerli para iyidir de biz aşırı değerli paraya karşı çıkıyoruz. Biz, (dolar 1,7 veya 2 lira olsun) demiyoruz. Kırmızı çizgimiz dolar için 1,5 lira, avro için de 2,1 lira düzeyiydi. Ancak bugün gelinen nokta ortada'' diye konuştu. Kurla ilgili sıkıntıyı sadece ihracatçının değil, sanayici ve turizm sektörünün de yaşadığını kaydeden Büyükekşi, sorunun giderek büyüdüğünü ve Türkiye'nin sorununa dönüştüğünü dile getirdi. -SICAK PARA ZATEN GELİR- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın TİM'i ziyareti sırasında, ''Biz, kurun etkisi direkt yok diyemeyiz ama bizim oluşan cari açığı finanse edebilmemiz için sıcak paraya ihtiyacımız var'' dediğini kaydeden Büyükekşi, şöyle devam etti: ''Ancak bize göre sıcak paranın gidebileceği çok fazla bir yer yok. Sıcak para mutlaka Türkiye'ye gelecek. Çünkü Türkiye'de sadece faizden para kazanmıyor, kurdan da portföy yatırımcısı büyük para elde ediyor. Sayın Babacan, cari açığı finanse etmek için sıcak paraya ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Biz de diyoruz ki, (sıcak paraya ihtiyaç varsa tamam, sıcak para yine gelir.) Sıcak para dediğimiz, o da kontrol dışında akıl almaz miktarda geliyor. (Biz, o kadarını istemediğimiz halde geliyor) diyorlar. Demek ki, Türkiye'yi güvenli görüyorlar. Türkiye'nin kredi notu artıyor, siyasi istikrarı var, diğer Avrupa ve gelişmekte olan ülkelere göre hızlı büyüme gösteriyor. Bunları üstüste koyunca demek ki o para zaten gelecek. Söylediklerimiz arasında uçurum olduğunu da düşünmüyoruz. Aramızdaki fark yüzde 5'lerde. Ancak denge gerekli, bunun için tedbir alınması lazım. Bu şekilde hem onlara az kar vermiş oluruz, hem de Türkiye'nin ithalat, ihracat dengesini sağlamış oluruz. Dış ticaret dengesini daha sağlıklı hale getirmiş oluruz. Sayın Babacan, 1-2 yıl daha dişimizi sıkmamızı istiyor ama bizim dişimizi sıkacak gücümüz kalmadı. Bu politikanın mutlaka değişmesi lazım. Hemen olmazsa da seçimden sonra değişmesi lazım. Bugün planlansa zaten seçimi bulur.'' -TOBİN VERGİSİ- Sorunun çözümüne dönük tartışmalar olduğuna da dikkati çeken TİM Başkanı, Tobin vergisiyle ilgili olarak ''Deniyor ki, (Tobin vergisiyle bir şey olmaz.) Tobin vergisiyle olmazsa, başka nasıl bir şeyle olursa, onun yolunu göstersinler bize. Brezilya bu konuda adım atıyor. Biz de gerekli adımları atmalıyız. Burada bizler de yanlış anlaşılıyoruz. Bizim (dolar 1,7-1,8 olsun) gibi bir talebimiz yok. Biz, sadece 1,5 civarında dalgalanabilir dedik. Buradaki sıkıntı şu, ihracatçı önünü göremiyor. Önümüzü görebilmemiz için istikrarlı ve rekabetçi bir kur olması lazım. İhracatçı fuara gidiyor, sipariş alıyor, dolar 1,6 lira. Malı gönderip, parası gelene kadar dolar 1,4 liraya düşüyor'' açıklamasında bulundu. Büyükekşi, ''İhracatçı şikayet ediyor ama ihracat artıyor'' şeklindeki eleştirileri yanıtlarken de halen Nisan-Mayıs-Haziran aylarında alınan siparişlerin yüklemesini yaptıklarını belirtti. Sorunun yansımalarının önümüzdeki dönem daha fazla hissedileceğine işaret eden TİM Başkanı, ihracatın cirolardaki payının şimdiden düşmeye başladığını bildirdi. Orta Vadeli Program'da 2011 yılı için 42 milyar dolar, 2012 yılı için 45 milyar dolar, 2013 yılı için de 47 milyar dolar cari açık hedeflendiğine dikkati çeken Büyükekşi, ''Biz, bunların olacağını düşünmüyoruz. Şu anda takip edilen politika ile cari açığın bu rakamlarda kalması mümkün değil, cari açık çok daha yükseklere çıkar'' dedi. -BAŞBAKANA HANGİ TALEPLERİ GÖTÜRECEKLER?- TİM Başkanı, ihracatçının önünü görmesini sağlayacağını dile getirdiği ve Başbakan Erdoğan'a da götüreceklerini söylediği çözüm önerilerini de şu şekilde sıraladı: ''-Kur İstikrar Fonu hemen kurulmalı. Bununla ilgili Eximbank'ta çalışma yapılıyor. Bu Fon oluşturulursa, ihracatçının önünü görememe sıkıntısı ortadan kalkar. Ancak bizim istediğimiz Kur İstikrar Fonu'nda ihracatçıya ek maliyetler olmamalı, banka komisyonlarının minimum olması veya devlet tarafından karşılanması sağlanmalı. Bütçe kaynaklarına bakıyoruz, 2011 yılında Bütçe gelirlerinde büyük artış var. O zaman ihracatçının zararının da karşılanması lazım. -İhracata verilen destek şu anda 600 milyon lira dolayında. Bunun acilen ihracatın yüzde 1'i olması temin edilmeli. -Sırf ihracata yönelik 500 milyon lira sermayeli Kredi Garanti Fonu kurulmalı. Şu an Kredi Garanti Fonu, 2 yılı ödemesiz, 5 yıl vadeli, 1 milyon liraya kadar kefalet veriyor. Bundan ihracatçı faydalanamıyor. Çünkü mevcut Fon, daha çok borçlu kalmış firmalar için. Bizim öyle bir talebimiz yok. Biz 6 aydan 1 yıla kadar vadeli, özellikle KOBİ'lere yönelik, ihracatçının ister Eximbank'tan, ister diğer bankalardan kullanacağı kredilere kefalet verilmesini istiyoruz. -Eximbank, biran önce alıcı kredilerine, ülke kredilerine yönelmeli ve sigorta sistemi genişletilmeli. -Merkez Bankası döviz rezervlerini artırsın. Minimum 100 milyar dolar olması lazım. Bu sadece kur için değil, kırılganlık için de son derece önemli. Türkiye'ye gelen paraya bakıldığında bu para cari açığın üstünde bir para. Merkez Bankası, bu paranın ilk 8 ayda 11,4 milyar dolarını almış ama rezerve eklediği sadece 980 milyon dolar. -Merkez Bankasının son günlerde yaptığı gecelik faiz indirimleri hiçbir işe yaramıyor. Bize hiç faydası yok. Onun yerine mutlaka politika faizlerini düşürmesi lazım. Böylece kurlar üzerinde etkili olunsun. -Merkez Bankası Para Kurulu, toplanmazdan 1 ya da 2 gün önce ihracatçılardan oluşan bir ekibi dinleyip, ona göre piyasalar hakkında daha gerçek bilgiler alsın. -Esnek çalışma biran önce başlatılsın. -Özel İstihdam Büroları düzenlemesi hemen çıkarılsın. -Kıdem Tazminatı Fonu uygulamasına biran önce geçilsin. -Bölgesel asgari ücret uygulamaya girsin. -İstihdam üzerindeki yükler azaltılsın. -Teşvik sistemi yeniden düzenlensin. Belirli büyüklükte yatırım yapanlardan daha çok belirli sayıda istihdam yaratanlara özel teşvik verilsin.'' -MERKEZ BANKASI PİYASAYI OKUYAMIYOR- ''Şu anda Merkez Bankasının yaptığı şeylere bakınca piyasayı tam okuyamadığını görüyoruz. Enflasyon başta olmak üzere sonuçlar ortada'' diyen TİM Başkanı, Türkiye'nin yeni bir eşikte olduğunu ve biran önce ne yapacağına karar vermesi gerektiğini ifade etti.