Gündem

'Hukuk çok ciddi tahrip olmuştu'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Malatya il kongresinde gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

06 Mart 2010 02:00
T24 - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Maalesef hukuka duyulan güven, bu iktidarın uygulamalarından, işin içine karışmasından dolayı çok ciddi ölçüde tahrip olmuştur'' dedi.

Deniz Baykal partisinin Malatya il kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de temel değerlerin ve kavramların çok ciddi biçimde sarsıldığını öne sürdü.

Türkiye'de hukuka duyulan güvenin uygulamalar nedeniyle sarsıldığını ifade eden Baykal, ''Türkiye'de ekonomideki sorunları, sıkıntıları hep beraber yaşıyor ve görüyoruz ama maalesef uzun bir süredir toplumumuzun en temel değerleri ve kavramları çok ciddi bir şekilde sarsılmaktadır. Yaşanan güvensizliğin, kaygının, umutsuzluğun altında, temel, kutsal değerlere karşı izlenen sorumsuz politikalar, çok önemli bir yer tutmaktadır. Hukuka güven güçlenmiş midir? Sarsılmış mıdır? Maalesef hukuka duyulan güven, bu iktidarın uygulamalarından dolayı, işin içine karışmasından dolayı çok ciddi ölçüde tahrip olmuştur. En büyük hukuksuzluklar, adaletsizlikler bu dönemde yaşanmaktadır. Hukuka duyulan saygı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır''diye konuştu.

Habur'da yaşananları da hatırlatan Baykal, kurulan ''çadır mahkemede güya yargılanan PKK'lıların ellerini kollarını sallayarak geçişlerinin sağlandığını'' savundu.

Yapılacak girişler için ''devletin Habur'a taşındığını'' kaydeden Baykal, şöyle devam etti:

''Bir süre önce Habur'dan PKK'lı teröristler Türkiye'ye giriş yaptılar. Planlanmış bir girişti bu. Bu giriş sırasında Ankara'dan devletin bürokratları, müsteşarları, müdürleri gitti. Adalet Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının müsteşarları gitti. Devlet oraya taşındı. Nereye? Sınıra... Niçin? PKK'lılar gelecek, onları yargılamadan kanunu, hukuku uygulamadan, yukarıdaki pazarlık doğrultusunda 'Türkiye'ye nasıl alırız' onun hesabını yapmak için gittiler. Adamlar geldi, 'Biz PKK'lıyız. Buraya Öcalan gönderdi. Pişman falan da değiliz. Elimizde de Öcalan'ın mektubu var' dediler. 'Bu mektubu teslim edeceğiz' dediler. Kurulan, seyyar mahkemede, kurulan çadır mahkemede güya yargılandı ve 'buyurunuz, geçiniz' dediler. Ellerini, kollarını sallayarak içeri girdiler. Malatya'da suç olan Habur'da olmayacak, böyle bir şey olabilir mi? Siz bununla böyle oynarsanız devlette güven kalır mı arkadaşlar? İşler çığırından çıkmaya başlamıştır. Türkiye bir kargaşanın çatışmanın içine çekilmektedir.''
     
Anayasa değişikliği
   
Anayasa değişikliğine karşı çıkma nedenlerine vurgu yapan Baykal, yargının bağımsız olmasının gerekliliğine işaret ederek şunları kaydetti:

''(Anayasa'yı değiştireceğiz.) Ne yapacaksın? Anayasa'nın neresini değiştireceksin? 'Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, yargıçlar benim sözümü dinlemiyorlar. Bu demokraside olmaz. Demokraside Başbakan'ın sözünü Anayasa Mahkemesi de Yargıtay da HSYK da dinleyecek. Dinlemiyor kardeşim. Böyle demokrasi olur mu' diyor. Milli irade halkın oyuyla parlamentoda oluşur. Parlamentodan hükümet çıkar ve bu memleketin de bağımsız yargısı olur. Yani siyasetçiden talimat almayacak, emir ve komutası içinde girmeyecek hukukun gereğini yapacak yargı organı olur. Hükümet yanlış yaparsa bir vatandaşın arsasını haksız yere alırsa vatandaş Danıştaya başvurur, Danıştay incelemesini yapar ve vatandaşın hakkını korur. Kime karşı korur? Hükümete karşı korur. Onların derdinin vatandaşın derdi olmadığını, onların derdinin kendileri, kendi dertleri olduğunu bildiğimiz için dedik ki 'hayır bu Anayasa değişikliği olmaz.' Diyorlar ki 'Avrupa'da politikacılar hakim, savcı seçiyorlar. Türkiye'de biz de seçelim'. Peki, Avrupa'da politikacılar bir suçla itham edildikleri zaman 'ben savcıya çıkmam, ben yargılanmam diyorlar m? Hayır. Bu oyunu CHP bozma kararındadır. Bütün Türkiye'ye bu gerçekleri anlatacağız.''