Gündem

Hüdâyi Vakfı’ndan Fatih Nurullah açıklaması: Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süflî emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah’a sığınırız

06 Eylül 2020 23:52

Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, 12 yaşındaki kız çocuğuna istismarda bulunan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah hakkında yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, gayr-ı meşrû bir ilişkisi, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir” denilerek, “Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süflî emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah’a sığınırız” ifadeleri kullanıldı. 

Fatih Nurullah adını kullanan 58 yaşındaki Eyüp Fatih Şağban, çocuk istismarı suçundan tutuklandı.

Nurullah’ın istismarda bulunduğu kız çocuğunun babasıyla olan telefon görüşmesinin ses kayıtları da ortaya çıktı.

Çocuğun babasına, “Bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum, bekaretinde sorun yok” itirafında bulunan Nurullah kayıtlarda 12 yaşındaki çocuğu istismar ettiğini kabul ediyor.

“İnsan nefis taşıyor, aramızda nikah konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim” ifadelerini kullanan Nurullah hakkında Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı’ndan bir açıklama yapıldı.

“Tarihî tecrübe, ilim ve irfan temelli bir tespit olarak ‘En büyük kerâmet istikamettir’ diyen âriflerimizin bu tespitinde ne kadar haklı oldukları yaşanan hadiselerle âdeta tescillenmektedir” ifadeleriyle başlayan açıklama şöyle devam etti:

"Adı ve unvanı ne olursa olsun, kerâmeti kendinden menkul nice kimseler vardır ki, hem kendilerini, hem de izinden samimiyetle yürüyenleri helâke doğru yuvarlamışlardır. Her bir hakikatin gerçek temsilcileri olduğu gibi sahtekârları da hep olagelmiştir. Yalancı peygamberler, kurtarıcı rolüne bürünen mehdî bozuntuları, şeyh görünümlü müteşeyyihler, davetçi kılığında ortaya çıkan ifsad memurları, tarih sahnesinde hiçbir zaman eksik olmamışlardır. Ancak unutmamak gerekir ki, hakikati kıymetli olanın sahtesi ortaya çıkar. Pırlantanın taklidi yapılır; ucuz sıradan boncukların ise hiç kimse taklidine/sahtesine yeltenmez. Durum böyle olunca böylesi sahtekârlıklar hep var olabilecektir. Önemli olan, hakikati sahtesinden ayıran insan sarraflarının var olmasıdır. Bunlar da gerçek âlimler, ârifler ve basiretli devlet adamlarıdır. Sahtesi var diye hakikatini feda etmek değil, hakikatini korumak için sahtesini ayıklamak hedef olmalı ve bu uğurda ilmî, irfânî ve idarî bir denetim gerçekleşebilmelidir."

“Sözde tarikat şeyhi, zalim” ifadeleri kullanıldı

Nurullah’ın istismarının basına yansıdığı hatırlatılan açıklamada, “Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, gayr-ı meşrû bir ilişkisi, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süflî emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah’a sığınırız. Bunlar sadece kendilerine değil, Allah’ın dinine ve o dinin en güzel şekilde yaşanmasına vesile olan hakiki irfan yollarına da en büyük zulmü yapan zâlimlerdir” denildi.

“Ne ahlak ne din ve ne de insanlıkla asla bağdaşmayan bu tür sapkınlıkları, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle kınandığı” belirtilen açıklamada faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede almasını istendi.