Hâkimler ve Savcılar Kurulu üye seçiminde varılan uzlaşı sonrası iktidar, muhalefetten “başta yeni anayasa çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışı operasyonlar, yargı reformu gibi iktidarın uygulamalarında” destek bekleniyor.
TBMM’deki Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği için 7 adaydan 3’ünün muhalefet cephesinden belirlenmesine yönelik atılan adımla birlikte, muhalefetten “başta yeni anayasa çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarda, yargı reformu gibi iktidarın uygulamalarında” destek bekleniyor. Özellikle yeni anayasa çalışmasında “muhalefetin vereceği desteğin önemli olduğunun” altı çizilirken, iktidarın gerekirse “muhalefetin en çok yakındığı Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları ve sonrasındaki hukuki uygulamalar ile ilgili de muhalefetten gelebilecek önerilere açık olduğuna” dikkat çekiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki aylarda partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, “Muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır” ifadelerini kullanmış ve bu ifadeler üzerine kulislerde, “Erdoğan’ın, yeni bir muhalefet inşa etme çabasında olduğu” dillendirilmişti. TBMM’deki HSK üyeliği için belirlenen 7 adaydan 3’ünün muhalefetten belirlenmesine yönelik atılan adımın “aslında Erdoğan’ın bu sözleriyle yakından ilgisi bulunduğuna” işaret ediliyor.
Yargı reformuna destek bekleniyor
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, muhalefetin son yıllarda özellikle “yargıdaki uygulamalardan rahatsız olduğu” ifade edilerek, iktidarın da şimdi muhalefete, “Eğer samimiyseniz gelin yargının aksayan yönlerini birlikte çözelim. Yüksek yargıda sizin de söz hakkınız var. HSK seçimleri de buna bir örnek” mesajını verdiğine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda iktidarın muhalefetten ayrıca “yargı reformu” kapsamında başlatılan çalışmalara da “destek vermesi gerektiği” ifade edilirken, iktidarın “muhalefetten gelebilecek önerilere de açık olduğu” kaydediliyor. Ancak iktidar cephesinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gara katliamı sonrasında Erdoğan için söylediği “13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır” ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de “İsrail Başbakanı Netanyahu ile Erdoğan arasında benzerlik bulunduğuna yönelik” açıklamalarından rahatsızlık duyduğu kaydediliyor. Bu açıklamaların Türkiye’yi “dış kamuoyu nezdinde zor durumda bıraktığı” ileri sürülüyor.
"Muhalefet masadan kaçmamalı"
İktidar cephesi “uzlaşı” için muhalefetten gelen AYM eleştirilerini de “masaya yatırıyor.” Özellikle yeni anayasa çalışmaları kapsamında iktidarın “bu yönde muhalefetten gelecek önerilere de açık olduğu” belirtiliyor. MHP’nin yeni anayasa çalışmasında, “AYM’nin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılmasının” öngörüldüğü ancak ittifakın bu gibi önerileri de “muhalefet ile birlikte tartışmaya açabileceği” değerlendirilirken, bunlardan birinin de “AYM’nin üyelik yapısıyla ilgili olabileceği” konuşuluyor. İktidar cephesinde, “Muhalefet masadan kaçmamalı. Yeni anayasa çalışmalarına destek vermeli, öneriler birlikte ele alınmalı ve en doğru anayasa ortaya çıkarılarak, 2023 seçimlerine gidilmeli” değerlendirmeleri yapılıyor.