Medya

"Hollanda krizi, piyasalardaki gerginliği artırdı; dolar 4 liraya doğru gidebilir"

"Hollanda kriziyle iyice zorlaşan bir hafta..."

13 Mart 2017 11:35

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik krizin piyasalardaki gerginliği artırdığını savunarak "Örneğin; dolarda 4 TL’ye doğru bir hızlı gidiş olursa, işte o zaman Merkez Bankası’nın yüzde 11’lik faizi arttırmak zorunda kalacağını tahmin edenler var. Buna karşılık üst sınıra gelinmiş olmasının piyasadaki tedirginliği arttırdığı, yani aslında kurlar yukarı çıkmasa da faizin artma gereği bulunduğu da ortada" dedi.

Erdal Sağlam'ın "Hollanda kriziyle iyice zorlaşan bir hafta" başlığıyla yayımlanan (13 Mart 2017) yazısı şöyle:

Piyasalar açısından kritik kararların alınacağı, dalgalı seyrin yaşanacağı bir haftaya girdiğimizi, zaten görüyorduk. Hollanda ile hafta sonunda yaşanan diplomatik kriz, piyasalar açısından haftanın zorluğunu arttırmış görünüyor.

Bu hafta en kritik kararlar Fed’in faiz kararı ve hemen ardından bizde alınacak faiz kararı olacak. Fed’in faiz arttırma beklentisi yüzde 100’e yaklaşınca artmaya başlayan döviz fiyatlarını engellemek için, Merkez Bankası geçen hafta piyasaları iyice sıkıştırdı. Normal gün içi fonlamayı es geçip, sadece geç likidite penceresinden piyasayı fonlayan Merkez Bankası, böylece fiili faizi yüzde 11’e yaklaştırdı. Şimdi piyasalar tarafından merak edilen soru; en üst faiz olan geç likidite penceresi faizindeki yüzde 11 noktasına dayanıldığı için, gidecek yer kalmadığını gören Merkez Bankası, en azından bu oranı arttırır mı?

Piyasa oyuncularının büyük çoğunluğu Merkez Bankası yönetiminin, siyasi otoritenin isteğine uyup, faiz oranlarını arttırmamak için her şeyi deneyeceği konusunda hemfikir. Bu nedenle gösterge faizde arttırım bekleyen piyasa oyuncusu, hemen hemen hiç yok.

Peki, sınırına gelinen geç likidite penceresinin yüzde 11’lik oranı yukarı çıkarılır mı? İşte bu konuda piyasa oyuncuları arasında değişik fikirler var. Bazı piyasa oyuncuları, “Gidecek yerin kalmaması piyasaları tedirgin ediyor, o nedenle 0.50 puan da olsa Merkez Bankası’nın bu oranı yükselteceğini” söylüyor.

Buna karşılık Merkez Bankası’nın faiz arttırmamak için sonuna kadar dayanacağını, idare edebilirse yine faiz arttırmayacağını söyleyenlerin daha çoğunlukta olduğu gözleniyor.

Bir süredir TL’nin olumsuz ayrışmadığını ancak tüm gelişmekte olan ülkelerle birlikte değer kaybettiğini hatırlatan bir bankacı, “Bu hafta başladığında yine diğer para birimlerine bağlı, yani küresel bir harekete uygun, TL’nin değer kaybı devam edebilir. Olumsuz ayrışmadığı takdirde Merkez Bankası’nın bunu aşırı görmeyeceğini, faizi arttırmayacağını tahmin ediyorum”şeklinde konuştu.

Dolar 4 TL'ye giderse...

Peki, küresel piyasalar ve iç piyasada, hafta başında nasıl bir seyir izlenir? Fed’in bu haftaki toplantısında faiz artışı yapacağı konusunda piyasaları alıştırdığı, yani büyük ölçüde bu artışın fiyatlandığı ortada. Buna rağmen hafta başında doların güçlenmesi dolayısıyla gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybetmesi söz konusu olabilir mi diye sorduğumda, bu beklentinin çok yüksek olmadığını gördüm. Ama buna rağmen bir hareket olabileceğini söyleyenler de var.

İçeride ne olur diye baktığımızda ise, genel olarak, küresel piyasalara bağlı haftanın ilk 3-4 günü kurlarda çok hızlı bir artış beklenmediğini söyleyebilirim. Ancak bu beklentinin bozulup, kurların hızla yukarı gitmeye 
devam edeceği tahmini yapanlar da var.

Örneğin; dolarda 4 TL’ye doğru bir hızlı gidiş olursa, işte o zaman Merkez Bankası’nın yüzde 11’lik faizi arttırmak zorunda kalacağını tahmin edenler var. Buna karşılık üst sınıra gelinmiş olmasının piyasadaki tedirginliği arttırdığı, yani aslında kurlar yukarı çıkmasa da faizin artma gereği bulunduğu da ortada.

Peki, Hollanda ile yaşanan kriz ve bunun diğer Avrupa ülkelerine yayılma eğilimi, içeride kurlardaki çıkışı hızlandırır mı? Piyasa oyuncularının buna pek ihtimal vermediklerini gözlemledim.

Ancak Hollanda mallarına boykot gibi hamasi kampanyaların artıp, AB ve NATO bağlamında Türkiye’ye karşı genel bir hareketin oluşması ihtimalini gözardı etmemek de gerekiyor. Böyle bir durumda önce piyasaların, sonra ekonomide makro dengelerin bozulacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.