T24- Hollanda Uyum Bakanlığı'nın isteği üzerine Utrecht Üniversitesi öğretim üyesi Türkolog Prof. Martin van Bruinessen “Hollanda'da Fethullah Gülen Hareketi" isimli bir araştırma yaptı. Meclis İçişleri Komisyonu'na sunulan raporda "Gülen hareketine mensup kurumların topluma adapte olduklarını ve uyuma olumlu katkılarda bulunduğu" yazıyor.
Komisyon üyelerinin dünkü toplantıda rapor hakkında sorularına cevap veren İçişleri Bakanı Piet Hein Donner, "Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırılan grubun Hollanda;da en iyi entegre olan gruplardan olduğunu" söyledi.
Komisyondaki tartışmalardan sonra Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Saadet Karabulut ve Özgürlük Partisi (PVV) milletvekili Joram van Klaveren'ın sundukları önergeler, meclis çoğunluğu tarafından reddedildi.
Karabulut, bu eğitim kurumlarına verilen sübvansiyonun kesilmesi için önerge vermişti. Van Klaveren ise uyuma engel teşkil ettikleri için bakanlığın araştırma yapmasını savunuyordu.
Oylamada iki önergeye de sadece Sosyalist Parti ile aşırı sağcı Geert Wilders'in Özgürlük Partisi destek verdi.
Görüşmeler sırasında sert eleştirilerde bulunan milletvekilleri Karabulut ve Klaveren'ın sorularına cevap veren Bakan Donner, Prof. Martin van Bruinessen'ın hazırladığı raporda da dile getirildiği gibi, "Gülen hareketine mensup kurumların topluma adapte olduklarını ve uyuma olumlu katkılarda bulunduğunu" kaydetti.
Hareketin içte muhafazakar olmasının dini hürriyetler çerçevesinde değerlendirilecek bir husus olduğuna işaret eden Bakan Donner, "Hareket ilk planda bir Türk hareketidir. Fakat böyle olması kendi dışındaki topluluklarla iletişim kurmalarına engel değil. Hareket dışındaki insanlar bile hareketi eğitim alanında başarılı buluyorlar. Bir kurumdan daha ne bekliyorsunuz. Toplumsal bir tartışmayı Hollanda'ya ithal etmeyelim" dedi.
İçişleri Bakanı, "Gülen hareketine mensup eğitim kurumlarına sadece Türk çocukları gidiyor, bu uyuma olumsuz etkide bulunuyor" yönündeki bir soruyu cevaplandırırken, "Bu normal. Ben Lüksemburg'ta yaşarken orada Hollanda kurumları vardı ve sadece Hollandalılar gidiyordu. Buralara da ağırlıklı olarak Türk çocuklarının gitmesi normal. Fakat diğer milletlerden çocuklarda bu kurumlara eğitim almakta" ifadelerini kullandı.
Hollanda İstihbarat Teşkilatı;nın (AIVD) 2008 yılında yaptığı araştırmada hareketin devlet için tehlike arz etmediğine dönük tespitte bulunduğunu hatırlatan Donner, bu grubun şeffaf sayılabileceğini ve Türklerin Hollanda toplumuna uyumlarına katkıda bulunduğunu söyledi.
Ülkede faaliyet gösteren İslam ve Diyalog Vakfı Müdürü Alper Alasağ, İçişleri Bakanının dile getirdiği tesitlerin kendileri açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Mecliste önergelerin çoğunluk tarafından reddedilmesini "Hollanda demokrasiye ve inanç özgürlüğüne olan inancını gösterdi" sözleriyle değerlendiren Alasağ, topluma bütünleşme ve uyum konularına yaptıkları katkılarının bundan sonrada devam edeceğini anlattı.
Hollanda Uyum Bakanlığı'nın isteği üzerine “Hollanda'da Fethullah Gülen Hareketi" isimli bir araştırma yapan Utrecht Üniversitesi öğretim üyesi Türkolog Prof. Martin van Bruinessen, hazırladığı raporu Meclis İçişleri Komisyonuna sundu.
Komisyon üyelerinin dünkü toplantıda rapor hakkında sorularına cevap veren İçişleri Bakanı Piet Hein Donner, "Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırılan grubun Hollanda;da en iyi entegre olan gruplardan olduğunu" söyledi.
Komisyondaki tartışmalardan sonra Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Saadet Karabulut ve Özgürlük Partisi (PVV) milletvekili Joram van Klaveren'ın sundukları önergeler, meclis çoğunluğu tarafından reddedildi.
Karabulut, bu eğitim kurumlarına verilen sübvansiyonun kesilmesi için önerge vermişti. Van Klaveren ise uyuma engel teşkil ettikleri için bakanlığın araştırma yapmasını savunuyordu.
Oylamada iki önergeye de sadece Sosyalist Parti ile aşırı sağcı Geert Wilders'in Özgürlük Partisi destek verdi.
Görüşmeler sırasında sert eleştirilerde bulunan milletvekilleri Karabulut ve Klaveren'ın sorularına cevap veren Bakan Donner, Prof. Martin van Bruinessen'ın hazırladığı raporda da dile getirildiği gibi, "Gülen hareketine mensup kurumların topluma adapte olduklarını ve uyuma olumlu katkılarda bulunduğunu" kaydetti.
Hareketin içte muhafazakar olmasının dini hürriyetler çerçevesinde değerlendirilecek bir husus olduğuna işaret eden Bakan Donner, "Hareket ilk planda bir Türk hareketidir. Fakat böyle olması kendi dışındaki topluluklarla iletişim kurmalarına engel değil. Hareket dışındaki insanlar bile hareketi eğitim alanında başarılı buluyorlar. Bir kurumdan daha ne bekliyorsunuz. Toplumsal bir tartışmayı Hollanda'ya ithal etmeyelim" dedi.
İçişleri Bakanı, "Gülen hareketine mensup eğitim kurumlarına sadece Türk çocukları gidiyor, bu uyuma olumsuz etkide bulunuyor" yönündeki bir soruyu cevaplandırırken, "Bu normal. Ben Lüksemburg'ta yaşarken orada Hollanda kurumları vardı ve sadece Hollandalılar gidiyordu. Buralara da ağırlıklı olarak Türk çocuklarının gitmesi normal. Fakat diğer milletlerden çocuklarda bu kurumlara eğitim almakta" ifadelerini kullandı.
Hollanda İstihbarat Teşkilatı;nın (AIVD) 2008 yılında yaptığı araştırmada hareketin devlet için tehlike arz etmediğine dönük tespitte bulunduğunu hatırlatan Donner, bu grubun şeffaf sayılabileceğini ve Türklerin Hollanda toplumuna uyumlarına katkıda bulunduğunu söyledi.
Ülkede faaliyet gösteren İslam ve Diyalog Vakfı Müdürü Alper Alasağ, İçişleri Bakanının dile getirdiği tesitlerin kendileri açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Mecliste önergelerin çoğunluk tarafından reddedilmesini "Hollanda demokrasiye ve inanç özgürlüğüne olan inancını gösterdi" sözleriyle değerlendiren Alasağ, topluma bütünleşme ve uyum konularına yaptıkları katkılarının bundan sonrada devam edeceğini anlattı.