Gündem

Hilmi Özkök, Ergenekon davasında 'muhtıra' sorusuna cevap verecek

Hilmi Özkök, Mehmet Eymür ve Şamil Tayyar'ın tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulmasına karar verildi

26 Temmuz 2012 14:33

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Hilmi Özkök, daha önce verdiği ifadede, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün "Muhtıra teklifi geldi mi" sorusuna "Böyle bir teklif olmadı" demişti. Ancak Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, Özkök'e komutanların katıldığı toplantıda muhtıra görüşünün gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine "Savcı bana sadece teklifi sordu, görüş beyan eden oldu mu diye sorsaydı, cevabım daha farklı olurdu" demişti. Özkök, bu sözleri üzerine tekrar ifade vermek için çağrıldı.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 68'i tutuklu 273 sanıklı ''Ergenekon'' davasının 209'uncu duruşması başladı.

Dava kapsamında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ve AKP Gaziantep Milletvekili gazeteci Şamil Tayyar'ın tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulmasına karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen bugünkü duruşmaya, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 48 tutuklu sanık katıldı.

Duruşmada, tanık olarak ifadesine başvurulan organize suç örgütü elebaşı Hadi Özcan, tanık sıfatıyla dinlenilmesiyle devam ediliyor.

Bu arada, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak ifadesine başvurulması beklenen Alaattin Çakıcı'nın çok sayıda yakını izleyiciler arasında bulunuyor.

 

Hilmi Özkök'e ne sorulacak?

 

Davada bilgisine başvurulan, Taraf gazetesi yazarı Alper Görmüş "Ergenekon mahkemesi tanıklığım" başlığıyla (24 Temmuz 2012) yayımlanan yazısında; "Zekeriya Öz, İzmir’de eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün tanık olarak ifadesine baş vurup da 3 Aralık 2003’teki toplantısında komutanlardan “muhtıra teklifi” gelip gelmediğini sorunca, ondan, “kimseden böyle bir teklif gelmediği” cevabını aldı" demişti.

Alper Görmüş'ün yazısının Hilmi Özkök'ün verdiği ifadeye ilişkin bölümü şöyle:

Mahkemede geçirdiğim altı saat boyunca tanıklığıma en fazla baş vurulan konulardan biri de, benim daha önce defalarca “Darbe Günlükleri’nin en önemli bölümü” dediğim 3 Aralık 2003 toplantısıydı...

Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün başkanlığında yürütülen ve gayrı resmî başlığı “Hükümete karşı ne yapmalı” olan toplantıya TSK’daki bütün orgeneraller katılmış ve büyük bir çoğunluğu “muhtıra” ya da “müdahale” yönünde “görüş” (bu kelimeye bir mim koyun) bildirmişti.

Fakat savcı Zekeriya Öz, İzmir’de eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün tanık olarak ifadesine baş vurup da 3 Aralık 2003’teki toplantısında komutanlardan “muhtıra teklifi” gelip gelmediğini sorunca, ondan, “kimseden böyle bir teklif gelmediği” cevabını aldı.

Bu, Özkök’ün Günlükler’deki 3 aralık toplantısının içeriğini “tekzip ettiği” anlamına geliyordu. Tabii, bunu duyan “fasa fiso”cuların bir zil takıp oynamadıkları kaldı. Fakat Radikal’den (6 Ağustos 2009) Murat Yetkin’in Özkök’le yaptığı ve manşetten yayımlanan haberi her şeyi değiştirdi.

Yetkin’in, Özkök’ün ifadesine dayanarak sorduğu “(3 Aralık 2003 toplantısında) muhtıra teklif edilmedi, konuşulmadı mı” sorusuna Özkök aynen şu cevabı verdi:

“Böyle blir teklif gelmediği doğru. Soru teklif geldi mi şeklinde sorulmuştu. Ama teklif başka görüş başkadır.”

Bu cevap, Hilmi Özkök’ün benimsediği tanıklık tarzına tamamen uygundu. Yani Özkök, savcı kendisine tam olarak ne sormuşsa ona cevap vermişti. Savcı “teklif” diye sormuş, o da “teklif” olmadığını söylemişti. Peki, bir gazeteci üzerinden sonradan yaptığı düzeltmeyi savcıyla konuşurken neden yapmamıştı? Yani savcıya neden, “Siz bana ‘teklif’ diye soruyorsunuz, böyle bir şey olmadı fakat bu yönde görüş açıklayanlar oldu” dememişti? Bu da Hilmi Özkök tarzı tanıklığın bir inceliği işte... Böyle yaparsa savcıyı yönlendirmiş, kendisini de kanaat açıklamış gibi hissediyor olmalı.

Ben bunları anlatınca, mahkeme başkanı “Yani savcı soruyu yanlış mı sormuş” dedi, ben de “Evet” cevabını verdim.

Şunu güvenle söyleyebilirim: Mahkeme Hilmi Özkök’ü tanıklığa çağırır da ona “3 aralık toplantısında muhtıra verme yönünde görüş bildirildi mi” diye sorarsa, bu defa “evet” cevabı alacaktır.