Politika

'Herkes imzasının arkasında durmalı'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike yasasını veto etmesinin ardından AK Parti cenahından ilk...

05 Aralık 2011 02:00
T24 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike yasasını veto etmesinin ardından AK Parti cenahından ilk tepki geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, konuyla ilgili açıklamasında "Herkes imzasının arkasında durmalı" dedi. 



Elitaş, gazetecilerin yasayla ilgili ne yapılacağına ilişkin sorularını yanıtlarken, Cumhurbaşkanı Gül'ün toplumsal hassasiyetleri dikkate alarak yasayı TBMM'ye geri gönderdiğini belirtti. Geri gönderme gerekçesi inceledikten sonra Meclisin karar vereceğini ifade eden Elitaş, şöyle konuştu:

“Bu karar yasayı ya Sayın Cumhurbaşkanı'nın hassasiyetlerini dikkate alarak yeniden değerlendirmek ya da aynen kabul edip Cumhurbaşkanlığı makamına onay için göndermektir. Öyle sanıyorum ki TBMM bu konuda en uygun değerlendirmesini yapıp yasayla ilgili son noktayı ortaya koyacaktır. TBMM'nin yasayı aynen kabul etmesi halinde Cumhurbaşkanı'nın yasayı onaylamak zorunda ama Anayasa Mahkemesine gitme hakkı vardır. Yasanın düzenlenmesinde Anayasaya aykırı bir husus yoktur. Sadece toplumsal hassasiyetlerle yasanın iade edildiğini düşünüyoruz.”


'Sanki şikeyi serbest bırakıyoruz'

Mustafa Elitaş, teklifin TBMM'deki 4 siyasi partinin grup başkanvekillerinin ortak imzasıyla sunulduğunu, Meclis tarafından kabul edilip Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini hatırlatarak, “Basının bu yasaya onay veren milletvekillerine farklı anlamlar yükleyerek, tahkir edici şeyler yapmasını uygun görmüyoruz. Sanki şikeyi serbest bırakıyormuş gibi yapılan bir düzenleme şeklinde değerlendirmek yanlış sonuçlara götürür. Konuyla ilgili başka yasalarda da zaten düzenlemeler mevcut” dedi.


'Altına imza attıysak beraber devam etmeliyiz'

Elitaş, diğer partilerin tavrıyla ilgili soru üzerine ise şunları şunları söyledi:

“Grup başkanvekilimiz altına imza attıysa, Ak Parti'nin konuyla ilgili diğer siyasi partilerle birlike mutabakatı olduğunu düşünürüz. Siyasi parti grupları herhalde attıkları imzanın arkasında dururlar. 'Biz yanlış yaptık, eyvah şurada hata yaptık' diye düşünmeden teklifin altına imza attılar demek olmaz diye tahmin ediyorum. Altına beraber imza attıysak beraber de devam etmemiz gerekir. Yoksa 'sonradan imzamı çektim' diye rüzgarın yönüne karşı konuşmak yanlış olur. Şu anda bunu konuşmak erken olur. Gerekçe okunduktan sonra değerlendirilecek. Herkes imzasının arkasında durabilmeli, rüzgara karşı hareket etmemeli. Siyasi parti grup başkanvekilleri bunu imzalarken ayrıntısıyla, yan etkisiyle, geldisiyle, gittisiyle düşündüler. Hiç kimse baskı altında veya inceleme yapmadan imza atmadılar. Herkes bilerek, isteyerek, tartışarak kendi gruplarıyla da tartışarak değerlendirdi. Sayın Cumhurbaşkanı, geri göndermede Anayasanın kendisine verdiği yetkiyi kulandı. Sayın Cumhurbaşkanı o şekilde bir değerlendirme yapmıştır. Bu değerlendirmeyi eleştirebiliriz ama o çerçevede de TBMM'nin iradesi öne çıkar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, milletin vekillerinindir.”