Gündem

Helin Palandöken'in babası: Beni teselli edecek bir tek dileğim var

"Suçlu, bir bebekten bir caninin oluşmasını sağlayan toplumsal duyarlılıktan nasibini almamış bizleriz"

21 Ekim 2017 14:32

İstanbul Pendik'te okul çıkışında pompalı tüfekle vurularak öldürülen 17 yaşındaki lise öğrencisi Helin Palandöken'in babası Nihat Plaandöken, yazdığı mektupta, "Beni teselli edecek bir tek dileğim var, o da suçlunun hukuk kuralları çerçevesinde en ağır cezaya çarptırılmasıdır” dedi. 

"Burada suçlu 'kim' diye sorarsanız, bir bebekten bir caninin oluşmasını sağlayan toplumsal duyarlılıktan nasibini almamış bizleriz" diye yazan Nihat Palandöken, kadınlara karşı şiddete "Hep bir daha, bir daha kadınlar şiddete ve ölüme maruz kalmasın diyoruz ama bu bir dahaların hiç sonu gelmiyor. Her gün kadınlara karşı işlenen ruhsal, fiziksel şiddet ve cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor" sözleriyle tepki gösterdi.

Nihat Palandöken’in Ekmek ve Gül sitesinde yayımlanan mektubu şöyle: 

"Beni teselli edecek tek bir dileğim var "

“İlk başta acımı ifade etmem gerekirse bu acıyı dile getirecek hiçbir kelime bulamıyorum. Bir insanın canını en fazla ne acıtır diye sorsalardı, Helin kızım vefat etmeden önce hiç tereddüt etmeden, insanın en büyük acısı eşimin vefatı diyebilirdim, ama özellikle benim gibi kızlarına hem annelik hem de babalık etmiş biri için bu acı ölümden daha ağır diyebilirim.

Siz hiç bilir misiniz 17 yaşına getirene kadar ne zorluklar yaşadım ama işte sen zorluk çekerek evladını her türlü kötülükten korumaya çalışıyorsun, fakat bir gün caninin biri gelip senin en değerli varlığını elinden alıyor.

Burada suçlu 'kim' diye sorarsanız, bir bebekten bir caninin oluşmasını sağlayan toplumsal duyarlılıktan nasibini almamış bizleriz. Hep bir daha, bir daha kadınlar şiddete ve ölüme maruz kalmasın diyoruz ama bu bir dahaların hiç sonu gelmiyor. Her gün kadınlara karşı işlenen ruhsal, fiziksel şiddet ve cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor.

Biz ebeveynler olarak evlatlarımıza maddi olarak her şeyin en iyisini sağlamaya çaba harcıyoruz, fakat anladım ki anne ve babaya düşen görev “bu kızdır veya erkektir” değil de özgür düşünen, erdemli bir birey yaratırız diye çaba harcamamız gerekiyor. İnsanın giyimine, kuşamına, inancına, fikirlerine saygılı olmayı öğretirsek kadınlara uygulanan şiddet ve cinayetleri önlemiş oluruz, en azından minimize edeceğimizi düşünüyorum.

Tek beklentim ise benim yüreğime düşen ve hiçbir zaman dinmeyecek bu acının diğer insanların yüreğine düşmemesi. Beni teselli edecek bir tek dileğim var, o da suçlunun hukuk kuralları çerçevesinde en ağır cezaya çarptırılmasıdır”