T24
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İçişleri Bakanlığı'nın üç HDP'li belediyeye kayyım atamasının gündemde olduğu bir dönemde CHP'nin Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesiyle ilgili eyleme gitmesini eleştirdi. Temelli, CHP'ye çağrıda bulunarak, "Neymiş kardeşim; palet davası, ne paleti? Ülke yanıyor ülke! Gelin bu yangına bir kova su siz dökün" dedi.
İçişleri Bakanlığı'nın 'kayyım' kararının ardından başlatılan 'kesintisiz eylem' süreci kapsamında bugün Van'a giden Temelli ve beraberindeki heyet, polisin engellemeleri nedeniyle kent merkezine duyurulan zamandan saatler sonra ulaştı. Kendilerine yönelik engellemelerin "darbe fotoğrafı" olduğunu söyleyen Temelli, vatandaşların açıklamanın yapılacağı alana alınmamasıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"Kadın Meclisi Sözcümüz, il - ilçe eş başkanlarımız ve belediye eş başkanlarımızla buradayız. Halkımız yok. Halkımızın buraya girmesi yasak. Kendi kentinde sokaklar halkımıza yasaklanmış durumda. Etrafınıza dönüp baktığınızda ablukaya alınmış bir alanda basın açıklaması yapıyoruz.
"31 Mart yenilgisinin rövanşını almak peşindeler"
"Bu darbedir. Biz 19 Ağustos günü yapılan kayyım atamasına, bu gaspa, belediyelerimize el konulmasına siyasi darbe dedik, sivil darbe dedik. İşte onun fotoğrafı etrafınızda. Bir abluka etrafında basın açıklaması yapıyoruz. Halkımızın il - ilçe binasına gelmesi yasaklanıyor. Halkımızla buluşmamız yasaklanıyor. Bu korkudur, bu aczdir, bu tükenmişliktir. İktidarın tükendiğinin fotoğrafıdır.
"Bu fotoğrafı geçmişte de defalarca seyrettik. Bu fotoğraflardan Türkiye'nin, iktidarın, AKP - MHP blokunun ders almasını bekledik. Ama onlar ders almadılar, onlar 31 Mart yenilgisinin rövanşını almak peşindeler."
"Kadınlar vardır, kadınların mücadelesi vardır, eşbaşkanlık mücadelesi bu mücadeledir"
Eş başkanlık yöntemine dair eleştirileri de yanıtlayan Temelli, "Bakın eş başkanlığa karşı çıkıyorlar. Diyorlar ki, 'eşbaşkanlık sistemi suçtur'. Hayır suç değildir. Gerçek bir demokrasi mücadelesidir, eşit temsiliyet mücadelesidir, kadın özgürlük mücadelesidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı toplumsal cinsiyet eşitliğinin temsilidir. Bugün kadına yönelik şiddet sokakta kol geziyor. Her gün bir kadın katlediliyor. Kadına yönelik şiddet AKP iktidarıyla beraber yükselmiştir. Kadın siyasi çalışma hayatından, toplumsal hayattan dışlanmakta, yok sayılmaktadır. İşte kadınlar vardır, kadınların mücadelesi vardır, eşbaşkanlık mücadelesi bu mücadeledir. Gerçek bir demokrasi mücadelesidir. Bunu içine sindiremeyenler faşisttir. O yüzden faşizme karşı mücadele bir kadın mücadelesidir" dedi.
"Diyorlar ki halkın, belediyenin kaynaklarını çarçur ediyormuşuz; Sayıştay geldi; bir kuruş yolsuzluk bulunmadı"
Temelli'nin konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:
-Kayyım atayanlar bize iftira atmaya devam ediyorlar. Diyorlar ki halkın, belediyenin kaynaklarını çarçur ediyormuşuz. 2016 yılına kadar belediyelerde iktidarda kaldık, bir kuruş yolsuzluk yoktur. Onca belediye incelemeye alındı, onca müfettiş geldi, Sayıştay geldi; bir kuruş yolsuzluk bulunmadı. Bir kuruş yolsuzluk bulamadı ama 31 Mart'a kadar görevde kalan kayyımlar her gün yolsuzluk yaptı, yolsuzluk ifadesi bile utandı. Bu denli yaygın bir talan, bir gasp vardı. Bu gaspa izin verenler bunun hesabını sormak yerine hala bizim belediyelerimize iftira ediyorlar.
-Dün sevgili Mardin belediye eş başkanımız Ahmet Türk açıkladı. İçişleri Bakanına sordu, "aldığın hediyeler nedir" diye. Çıksın cevap versin neymiş o hediyeler, hep beraber öğrenelim. Yok hediye almadıysa, o kayyımın yaptığı yolsuzluk kanıtlanmıştır. Çıksın hesap versin.
"Gelin bu yangına bir kova su siz dökün, şimdi bu yangını hep beraber söndürme zamanıdır"
-Neymiş kardeşim; palet davası, ne paleti? Ülke yanıyor ülke! Gelin bu yangına bir kova su siz dökün. Başka yerlerde, başka şeylerin peşine düşmeyin. Şimdi bu yangını hep beraber söndürme zamanıdır. Tüm Türkiye’deki demokrasi güçlerine, tüm sol sosyalist tüm siyasi yapılara, herkese sesleniyoruz. Gelin vicdanı olan herkes herkes bu yangını söndürmeye koşsun. Koşun, herkesi bu yangını söndürmede herkesi yan yana bu demokrasi mücadelesinde görev almaya çağırıyoruz. Sesinizi çıkarın, ses verin. Gelin omuz omuza verin.
"Her akşam, her gün sokaklarda sesimizi çıkaracağız; 'buradayız' diyeceğiz, susmuyoruz, susmayacağız"
-Dedik ki ancak yan yana gelirsek bu kayyımdan bu tek adam zihniyetinden bu AKP-MHP blokundan kurtulabiliriz. 31 Mart’ta nasıl kurtulduysak, 23 Haziran’da nasıl kurtulduysak şimdi de yan yana geleceğiz. Tüm Türkiye halkları, emekçileri, kadınları bu mücadelede yerini alacak. Her akşam, her gün sokaklarda sesimizi çıkaracağız. Kornalara basacağız, tencerelere vuracağız, düdüklerimizle ses çıkaracağız. 'Buradayız' diyeceğiz. Susmuyoruz, susmayacağız. Varız, var olmaya devam edeceğiz. Hakkımız gasp edildi, hakkımızı geri alana kadar her yerde halkımızla birlikte mücadeleyi yükselteceğiz.