Gündem

Hayrünnisa Gül'den Köşk'ten sonra ilk röportaj

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, Çankaya'dan ayrıldıktan sonra verdiği ilk röportajında Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eğitim hayatını anlattı

19 Mart 2015 17:28

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Çankaya Köşkü'nden ayrıldıktan sonra verdiği ilk röportajında ''Başörtülü ilk First Lady olarak Köşk’te özellikle ilk yıllarınızın kolay geçmediğini biliyoruz. Neler yaşadınız o dönemde?'' sorusuna ''Oldukça zor ve yıpratıcı bir süreçti. Ancak zaman içinde insanlar bizi tanıdıkça, yaptığımız doğru işleri, olaylar karşısındaki tepkilerimizi gördükçe her şey normalleşmeye başladı ve bugünkü noktaya gelindi'' yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve First Lady Hayrünnisa Gül, yedi yıl ikamet ettikleri Çankaya Köşkü’nden 28 Ağustos 2014’te Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasıyla ayrıldı. Gül devir teslim töreninde yaptığı konuşmada eşine özel olarak teşekkür etti.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre ,11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, Çankaya sonrası yeniden başladığı üniversite hayatını Al Monitor'den Riada Asimovic Akyol'a anlattı. 

 

'Bizzat şahidi olduğum bazı olayları ders olarak işlemek oldukça ilginç geliyor'

 

Ülkemizin en saygın üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. yıl etkinliklerinden biri olarak başlatılan İkinci Bahar Akademi’yi duyduğumda çok ilgimi çekti. Zaten uzun zamandır böyle bir programa devam etmek istiyordum. Önce Psikoloji ve Güzel Sanatlar modüllerini aldım, çok memnun kaldım. Şu an Türk Siyasetine Bakış modülüne devam ediyorum. Bizzat şahidi olduğum bazı olayları ders olarak işlemek oldukça ilginç geliyor.



'Gece gündüz çalıştım'



Cumhurbaşkanı eşlerinin sorumlulukları olduğu gibi görevleri de vardır. Ben de eşimin Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı 2007-2014 yılları arasında Köşk’ün şartlarını iyileştirmek ve her açıdan Cumhurbaşkanlığı’na yaraşır bir temsil niteliği kazandırmak adına gece gündüz demeden çalıştım dersem abartmış olmam.

 

'Zor ve yıpratıcı bir süreçti'



Hatırlayacağınız gibi, Abdullah Bey’in Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde en büyük tartışma konularından biri, benim başörtülü olmamdı. O dönemde bazı kesimler başörtülü bir First Lady’yi kabullenmek istemedi. Eşim Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da bu direnç bir anda yok olmadı elbette. Devlet geleneğinde örneği olmayan uygulamalar hayata geçirildi. Bu, hem bizim açımızdan oldukça zor ve yıpratıcı bir süreçti hem de ülkemize hiç yakışmayan görüntülere neden oluyordu. Ancak zaman içinde insanlar bizi tanıdıkça, yaptığımız doğru işleri, olaylar karşısındaki tepkilerimizi gördükçe her şey normalleşmeye başladı ve bugünkü noktaya gelindi.

 

'Kütüphane bazı nedenlerden dolayı hayata geçirilemedi'



Çankaya Köşkü’ne modern bir kütüphane kazandırmayı çok istedim. Her türlü planlama yapılmış ve projesi hazır olmasına rağmen bazı nedenlerden dolayı hayata geçirilemedi. Bu hayalimizi, Kayseri’de kurulma çalışmaları devam eden kütüphane ve müzede gerçekleştirme imkânı bulacağız inşallah. 



Özgecan Aslan cinayeti

 

Hepimiz dehşete düştük. (Özgecan Aslan cinayeti) Toplumsal bir travma yaşadık belki de bu vahşet karşısında. Allah ailesine sabır versin. Annesini arayıp başsağlığı diledim. Gerçekten çok metanetli, asil insanlar. Allah dayanma gücü versin.

Şiddet konusu tüm dünyanın kanayan yarası. Ülkemizde de özellikle son yıllarda kadına karşı şiddet olayları sıkça gündeme geliyor ne yazık ki. Bu konuda toplumsal rehabilitasyona ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Şiddeti meşru gören, özendiren hatta zaman zaman kutsallaştıran bir alt kültürün var olduğu ve toplumun belli kesimlerinde kabul gördüğü inkâr edilemez. Bunun rehabilite edilmesi lazım.


'Yoruldum' 



2002’den bu yana Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı eşi olarak hep kamuoyunun önünde olmak durumunda kaldım. Gerçekten çok çalıştım ve yoruldum açıkçası. Şimdi artık biraz daha ailemle, çocuklarımla ve torunlarımla vakit geçirmek istiyorum.

Bahçeyle ilgilenmek beni çok dinlendiriyor. Cumhurbaşkanlığı döneminde hem Çankaya’daki hem de Tarabya’daki bahçelerin peyzajı ile yakından ilgilendim. Arkadaşlarımızla birlikte çok güzel peyzaj çalışmaları hayata geçirdik. Şimdi de kendi evimin bahçesiyle yakından ilgileniyorum. Kitap okumayı çok severim. Artık okumaya daha fazla vakit ayırabiliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.

 

İkinci Bahar nedir?

 

İkinci Bahar Akademi, Boğaziçi Üniversitesi’nin 150’nci yıl etkinliklerinden biri olarak, Harvard Üniversitesi’nin desteği ile Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) tarafından açılan 3 programdan oluşuyor. ‘Türkiye ve Dünyaya Genel Bakış’, ‘Sosyal Bilimler’ ve ‘Güzel Sanatlar ve Edebiyat’ başlıklı programları bitiren katılımcılara sertifika veriliyor.