Gündem

Havalimanı bombacısı, Başakşehir'de günlük 15 liraya ev kiralamış

Atatürk Havalimanı'ndaki canlı bomba saldırısında 45 kişi hayatını kaybetmişti

06 Temmuz 2016 12:26

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 45 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından tutuklanan Rus uyruklu Shamil A, canlı bomba Rakhim Bulgarov'un Başakşehir'de günlük 15 liraya ev kiraladığını söyledi. Shamil A., "O evin tehlikeli bir ev olduğunu bilmiyordum. Yanlış zamanda o evde bulunmuşum" ifadesini kullandı.

Milliyet'ten Damla Güler'in haberine göre; Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 17 kişi daha önceki gün adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından şüphelilerin tamamı tutuklanmaları talebi ile Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Şüpheliler, Seyhun Ali A., Ahmet K., Cengizhan Ç., Halil D., Ahmet D. ve Eyüp D. ile Rusya vatandaşları Murad M., Smail M., Bilal A., Ramazan I., Adam R., Smail A., Gulmakhmad S., Kamil D., Smail A., Gadjimed A. ve Edelkhan I.’nın sorgusu gece saat 12'ye kadar sürdü. 17 şüpheli, “terör örgütü üyeliği”nden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanlardan 11’i aynı saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden Rakhim Bulgarov ve Vadim Osmanov gibi Rus uyruklu Kafkas kökenli zanlılar. Zanlıların sorgusunda polis, şüphelilere Kayaşehir 11. Bölge B1 80 Blok’taki evde teröristlerden Rakhim’in kalıp kalmadığı sorusunu yöneltti. 

 

"İnsanlar sürekli değişiyordu"

 

Zanlılardan Kamil D. canlı bombalardan Rakhim Bulgarov’u tanımadığını, kendisinin canlı bomba ile görüldüğü iddiaların ise gerçek dışı olduğunu söyledi. Kaldığı evdeki insanların sürekli değiştiğini anlatan Kamil D., “Saldırganla hiç görüşmedim ve tanışmıyorum” dedi. Şüpheli Shamil A. da sorgusunda, çalışmak için teyzesinin İstanbul’da kendisine iş bulduğunu belirterek, “Ramazan ayı sebebiyle işe başlamadım. Ben o evde kalmak için 15 TL ödüyordum. 3-4 kişi kalacak zannetmiştim ancak ev çok kalabalık oldu. O evin tehlikeli bir ev olduğunu bilmiyordum. Ben teröristin o evde olacağını zannetmiyordum. Yanlış zamanda o evde bulunmuşum” dedi. 

Şüphelilerden Bilal A. ise Türkiye’ye okumak ve yerleşmek için geldiğini belirterek, “Babamı ve 3 erkek kardeşimi Ruslar öldürdüğü için ben Türkiye’de yaşamayı tercih ettim. Bu yüzden geldim” dedi. Şüpheli Ramazan I. ise, Çeçen asıllı olduğunu ve Türkiye’de Çeçenlere yaşama imkanı tanıdıkları için 10 gün önce geldiğini söyledi.

 

"Görüşlerini benimsedim"

 

Şüpheli Cengizhan Ç. de, IŞİD’in görüşlerine inandığı için  Suriye’ye gitmeye karar verdiğini belirterek, “Şanlıurfa ili Akçakale ilçesine kadar gittim. Ancak ailemden akrabalarımdan, hayatımdan yana duygularım ağır basarak değişti. Yoğun Jandarma aramaları vardı. Bu da İstanbul’a gitmeme vesile oldu. Yolculuğu Ramazan ayının başında tek başıma yaptım” dedi. Seyhun A.’ya  Suriye’ye gideceğini anlattığını söyleyen Cengizhan Ç., “Orada teyzesinin oğullarının öldüğünü, onların islami açıdan yaptıklarının yanlış olduğunu söyledi. Boğarak ve yakarak öldürdüklerini bunun islami olmadığını söyledi. Seyhun bana gitme  dedi” dedi. 

 

"İkna ettiğim insanlar var"

 

Şüphelilerden Ahmet D. de sorgusunda evinde yapılan aramalarda suç unsuru bulunmadığını ancak çatı katından, silah ve susturucuların bulunmasının şüphe uyandığını söyledi. Oturduğu yerde her çeşit insan olduğunu söyleyen Ahmet D., “Kimin koyduğunu bilmiyorum. Başkaları koymuş olabilir” dedi. Seyhun A. ise sorgusunda ailesinden 2 kişinin IŞİD’e katıldığını ve öldüğünü söyleyerek, “Teyzemin ölen oğullarının arkadaşları ve çevrelerinin bizimle irtibatlı olmaları benim de örgüt üyesi olduğum anlamına gelmez” dedi. Örgüte üye olmak isteyenleri aksine ikna etmeye çalıştığını anlatan Seyhun A., “O nedenle o çevre tarafından tepki görüyordum. Örgüt üyesi olmaması için ikna ettiğim insnlar vardır. Şahitler vardır. Bu insanlar yüzünden mesleğimden oldum. Özgürlüğümden alıkonuldum” dedi.