Muzaffer Gençdoğan / Ankara
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, TBMM’ye sunulan Demokratikleşme Paketi’ni “dağ fare doğurdu” sözleriyle eleştirdi.
Hasip Kaplan, düzenlediği basın toplantısında, Paket ile getirilen “başka dil ve lehçelerle propaganda yapma” serbestisini fiili olarak öteden beri BDP ve AKP’nin uyguladığını belirterek “ana dilde propagandayı biz yapıyoruz fezleke geliyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan düet yapıyor kimsenin sesi çıkmıyor” dedi. Kaplan, genel seçimlerde yüzde 3 oy alan partilere hazine yardımı düzenlemesini de “BDP hazine yardımı almasın diye hüküm getiriyorlar. Genel seçim seçim de yerel seçim seçim değil mi? Neden yerel seçimi kriter olarak almıyorlar? Çünkü niyetleri belli” sözleriyle eleştirdi.
Nefret suçlarına ceza yaptırımını olumlu bulduklarını kaydeden Kaplan, “Ancak, paket içine gizlenmiş başka cezalar var ki açıkça Gezi Direnişi’ni hedef alıyor. Ayrıca, kolluk kuvvetlerine her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklama yetkisi veriliyor. Polis ve jandarmanın fiilen uyguladığı toplantılarda ses ve görüntü alma uygulaması resmileştiriliyor. Üniversitede öğrencilerin masum bir konu hakkında basın açıklaması yapmasına bile ceza geliyor. Pakette yasakçı bir anlayış var. Bunun adı otoriterliktir” dedi.
Hasip Kaplan, farklı dillerde özel okul açılabilmesine ilişkin Tasarı hükmüne de “Paran varsa dilini öğrenebileceksin deniliyor. Paran yoksa ana dilini öğrenemeyeceksin. Bunun adı ayrımcılıktır, kabul etmiyoruz” sözleriyle tepki gösterdi. Köylerin eski isimlerinin geri verilmesinin yetkiye bağlandığını da söyleyen Kaplan “Burada da keyfilik, ayrımcılık vardır. Yetkiye bağlamak yerine neden o köyde referandum yapmıyorsun?” diye konuştu. Kaplan, Demokratikleşme Paketi’nde beklenenin aksine seçim barajının değiştirilmemesini de “AKP’nin 30 yıllık darbe hukukundan medet umması” olarak değerlendirdi. Kaplan “Anlaşılıyor ki 2015’teki genel seçimlere de yüzde 10 seçim barajıyla gideceğiz” dedi.
Anayasa Mahkemesi kararı sonrası ne olacak?
BDP’li Hasip Kaplan, Anayasa Mahkemesi’nin CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal hakkındaki kararı da değerlendirdi. Karar sonrası Yargıtay’ın bu iki milletvekilini hemen serbest bırakması gerektiğini belirten Kaplan, “Anayasa Mahkemesi hükmü şu anda kritik bir eşikte. Yüksek Mahkeme, topu Meclis’e ve yerel mahkemelere atıyor. TBMM önemli bir karar verme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda gerekli düzenlemenin hemen yapılması şarttır. Daha önce CHP, MHP ve BDP bu konuda anlaşmış ancak AKP engellemişti. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 4 partiyi bir araya getirip çözüm üretmeli, bu ayıba son vermeli” dedi.
BDP’li milletvekillerinin tutukluluk süresinin de 5 yılı doldurmak üzere olduğunu hatırlatan Kaplan, yerel mahkemelerin tutuklu milletvekillerini serbest bırakması amacıyla karar verebilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının hemen yayınlanmasını istedi. Kaplan “30 yıllık ceza avukatıyım, özel yetkili mahkemeler kadar hukuku katleden bir yargı sistemi görmedim. Bir düşman hukuku uyguluyorsa bu mahkemeler, oradan gerçek anlamda hukuk bekleyemezsiniz. Onun için görev TBMM’ye düşüyor” şeklinde konuştu.