Hamilelik sürecinde ne kadar dikkat edilse de muhakkak kilo alınıyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesindeki yazısında (24.02.09), bu durumun nedenlerini anlatıyor. Müftüoğlu’nun yazısı şöyle:
“Çoğu kadın hamilelik sürecinde ne kadar dikkat ederse etsin fazladan birkaç kilo alır. Bazı istisnalar olsa da sonuç genellikle değişmez, her hamilelik anneye birkaç kiloluk bir anı (!) bırakır.
Bu durumun abartılı olması da mümkün. Hamileliğinin sonunda aldığı kilolar 30’u geçenler bile oluyor. İşin kötü yanı hamilelikte alınan bu kilolar kolay kolay verilemiyor. Bu durumun bedensel, ruhsal, hatta sağlık sorunlarıyla ilişkili nedenleri var…
Hipotiroidiye dikkat!
Bunlardan biri (belki de birincisi) tiroit yetmezliği, yani hipotiroididir. Hamilelik ve sonrasında tiroit bezi iltihaplarına yakalanma sıklığı artıyor. Diğer taraftan hamilelik ve sonrasında karşılaşılan tiroiditler çoğu zaman ağrı, yutma güçlüğü, ateş, vs gibi belirtilere de yol açmıyor. Bu nedenle de zaten tıp literatüründe “sessiz tiroidit” adıyla tanımlanıyor. Hamilelik sürecinde tiroidit sorununun sıklaşmasının birden çok sebebi var. Bunların en başında da hamileliğin yaptığı bedensel ve ruhsal fırtınalar geliyor. Hamilelik kadın vücudunda çok önemli metabolik, ruhsal, hormonal ve bağışıksal değişikliklere yol açıyor. Kadınlarda zaten hassas olan bağışıklık sistemi eğer bu fırtınalara direnemezse “otoimmün tiroidit” olarak bilinen tiroit bezi zararlanmaları ortaya çıkıyor. Bu zararlanmalar tiroit bezinin hormon üretimini aksattığından yavaş seyreden, sinsi, sessiz ve derinden giden, bu nedenle de gözden kolayca kaçan tiroiditlerle hamilelik ve doğum sonrası dönemde daha sık karşılaşılıyor. İşte bu nedenle doğum sonrası kilolarını vermekte zorlanan hamilelerde tiroit fonksiyonlarını dikkatle araştırmak gerekiyor.
Depresyon ve diyabet de önemli
Hamilelik sonrasında bazı kadınların yaşadığı depresyon sorunu da kilo almanın bir başka nedeni olarak gösteriliyor. Hamilelik sonrası depresyon bazen hipotiroidi ile birlikte de olabiliyor. Ayrıca gizli diyabeti olan annelerde hamilelik diyabeti ortaya çıkabiliyor. Bu durumda da kilo dengesini korumak problem haline gelebiliyor.
Ve diğerleri
Doğum sonrası annenin üstlendiği ikinci ve çok önemli bir görev de çocuğu emzirmektir. Bebeği besleme telaşı çoğu annede gereğinden fazla yiyip içmeye, daha çok süt üretebilmek için daha yüksek kalorili besinler tüketmeye neden oluyor. Yüksek kalori alımının doğal sonucu olarak da kilo alımı çoğu zaman hamilelik sonrasında da devam ediyor. Bu duruma annenin bebek bakımı nedeniyle uykusuz geçirdiği geceler, aktivite ve egzersiz imkânlarının sınırlanması gibi nedenler de eklenince kilo sorunu yaşamak doğal hale geliyor.
Ne yapmalı?
Kanaatimce hamilelik veya emzirme döneminde alınan birkaç kiloyu çok önemsememek lazım. Özellikle sağlıklı bir hamileyseniz ya da emziren bir anneyseniz birkaç kiloluk fazlalıkları dert etmemenizde yarar var. Eğer sorunun bir sağlık problemi haline dönüştüğünü, özellikle hamilelik sonrasında sahip olduğunuz kilonun hamileliğin başındaki kilonuzdan yüzde 10-15’den daha fazla olduğunu belirlerseniz önlem almanız zorunludur.
Hamilelik kilolarının çözülmesi altta yatan sağlık sorunlarının çözümlenmesini de gerektirdiği için basit diyet önlemleriyle pek sonuç alınamaz. Bu nedenle çoğu annede ciddi bir tıbbi değerlendirme de gerekir.”