Aldığı mobilyaların parasını ödemediği gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatılan Rasim Ozan Kütahyalı, dava dilekçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyen bir gazeteci olduğunu savundu. Mobilya şirketinin avukatı da Ozan'a "Cumhurbaşkanı ile ne ilgisi var?" tepkisini gösterdi.
CNN Türk'ün aktardığına göre, 2015 yılında yaklaşık 28.000 liralık bir mobilya alışverişi yapan Rasim Ozan Kütahyalı, borcunu ödemediği gerekçesiyle mobilya şirketi tarafından dava edildi ve hakkında icra takibi başlatıldı. Dava sonrası yaptığı açıklamada mobilya şirketine borcu olmadığını belirten Kütahyalı, kendisine kumpas kurulduğunu iddia etmişti.
Devam eden davanın son duruşması geçen günlerde gerçekleşirken, duruşmaya katılmayan Kütahyalı'nın dava dilekçesi ortaya çıktı. Dilekçede, Kütahyalı'nın 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın bir gazeteci olduğu ve itibarını sarsmak amacıyla icra takibi başlatıldığı' ifadeleri yer aldı.
"Kütahyalı, basit bir alacak konusunda dahi Cumhurbaşkanımıza yakınlığını belirterek..."
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan mobilya şirketinin avukatı Cevat Kazma, "Cumhurbaşkanımız yaptığı açıklamalarda ismi kullanılarak yapılan işlere karşı olduğunu açıkça belirtmiştir. Buna rağmen Rasim Ozan Kütahyalı, basit bir alacak konusunda dahi Cumhurbaşkanımıza yakınlığını belirterek davanın seyrini değiştirmeye çalışmaktadır" şeklinde konuştu.
Kütahyalı'nın itibarı ya da konumuyla ilgili bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için icra takibi başlattığını belirten Avukat Cevat Kazma, bu girişim sonrası Kütahyalı'nın mobilya şirketini FETÖ'cü ilan etmekle tehdit ettiğini söyledi. Yapılan tüm bu görüşmelerin kayıt altında olduğunu belirten Cevat Kazma, bunların dava dosyasında da yer aldığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te partisinin grup toplantısında yaptığı bir konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
"Nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan biri varsa hemen şu tarz ifadelerle sıyrılmaya çalışıyor; 'Beyefendi böyle istiyor, Cumhurbaşkanımız, Külliye böyle istiyor.' Ömrümde görmediğim insanların tavsiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. Peki bunu ispatı var mı, ağzımdan çıkan böyle bir söz var mı? Yok. Daha önce ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim. Tekrarlıyorum. Eğer ben birisine bir şey söyleyeceksen, tavır koyacaksam, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok. Bunu bizzat kendim yaparım."