Yaşam

Güngören'deki terörist saldırı davası

11 Mayıs 2009 14:35
Güngören'de 17 kişi ve bir doğmamış bebeğin ölümü, 154 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin yargılanmalarına başlanacak 8 tutuklu sanık, adliyeye getirildikleri sırada mağdur yakınlarının tepkileriyle karşılaştı.

Tutuklu bulundukları Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi'nden Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirilen ve aralarında haklarında 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenen Hüseyin Türeli ile Nusret Tebiş'in de bulunduğu 8 tutuklu sanık, cezaevi aracından indirilerek adliye nezarethanesine götürülmek istendi.

Bu sırada adliye bahçesinde toplanan ve aralarında Güngören'de öldürülen ya da yaralananların yakınlarının olduğu bazı kişiler, polis barikatını aşarak jandarmanın adliyeye götürdüğü sanıklara saldırmak istedi. Adliye bahçesinde önlem alan çevik kuvvet ekiplerince engellenen mağdur ve ölenlerin yakınlarından bazıları, "Ne istediniz onlardan?", "Tek bir oğlum vardı, onu da alıp götürdüler" diye bağırdı.

Polislerce bariyer dışına çıkarılan bu kişiler, basın mensuplarına da tepki gösterdi. Gruptan bazı kişilerin baygınlık geçirdiği ve ağladığı görüldü.

Bu sırada, polislerden biri de saldırıda hayatını kaybeden Furkan Şentürk'ün babası Mustafa Şentürk'e sarılarak teselli etmeye çalıştı.

Adliye binasına alınan sanıklardan biri "Güngören saldırılarıyla alakamız yok. Bize yapılan komplodur" diye bağırdı.

Sanıkların yargılanmasına, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.

Ceza istemleri

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş'in "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya kalkışmak" ve 17 kere uygulanmak üzere "kasten adam öldürmek" suçlarından 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "Terör örgütü PKK/Kongra-Gel üyesi olmak", "bomba patlatmak", 90 kez uygulanmak suretiyle "kasten adam öldürmeye teşebbüs", 95 kez uygulanmak üzere "bomba patlaması sonucu ev, iş yeri ve araçlara zarar vermek" suçlarından da 1962 ile 4 bin 455'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklar Ziya Kiraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara, Cevat Aydın, Aydın Ağlar ve Mehmet Salih Yanak'ın da "yasa dışı örgüte üye olmak", "sahte kimlik kullanmak", "bomba imal etmek" suçlarından 7,5 ile 45'er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.

İddianamede, "etkin pişmanlık"tan yararlanmak isteyen tutuksuz sanık Şaban Güneş'in de benzer suçlardan 6 ile 11,5 yıl arasında hapisle cezalandırılması öngörülüyor.