Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen, "Zulüm karşısında susan, seslerini çıkarmayanlar dilsiz şeytandır. Eğer genel yapıyı biliyorlarsa bazen zulümler karşısında sükût edenler zalimlerden daha aşağı olurlar" dedi.
Ramazan Bayramı sonrası bir toplantı sırasında Gülen'e, "Zulmü yapanlarla zulme seyirci kalanlar uhrevî vebal açısından aynı yükü mü yüklenirler?" diye soruldu.
Zaman gazetesi yazarı Ahmet Kurucan'ın "Öteki vardır ama kimdir?" başlığıyla köşesine taşıdığı (2 Ağustos 2014) konuya ilişkin yazısının ilgili kısımları şöyle:
"Bayram sonrası bir çay içimlik muhabbet esnasında Hocaefendi’ye soruldu: “Zulmü yapanlarla zulme seyirci kalanlar uhrevî vebal açısından aynı yükü mü yüklenirler?” Soruyu dinlerken cevabı hazırdı Hocaefendi’nin. Muhatabının üç-beş cümlelik bu sorusunun bitmesini beklerken yerinde duramamasından, ‘bitse de bir an önce cevabını versem’ şekliyle özetlenebilecek tavrından anlamak mümkün bunu."
'Cehennemin en alt katındalar'
"İki cümleden oluşuyor cevap. İlki bir hadis-i şerife telmihen söylenen beyan, ikincisi ise kendi yorumu. “Zulüm karşısında susan, seslerini çıkarmayanlar dilsiz şeytandır. Eğer genel yapıyı biliyorlarsa bazen zulümler karşısında sükût edenler zalimlerden daha aşağı olurlar. Derk-i esfel...” Derk-i esfel, daha aşağı dereke demektir ki derekenin müspet manadaki karşılığı derecedir, mertebedir ki ayette yer bulur kendine bu tabir. Şöyle diyor ayet: "Şu kesindir ki münâfıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onları oradan kurtaracak bir yardımcı da bulamazsın" (Nisa, 145)"