T24 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'de yapılacak olan "Suriye'nin Dostları" toplantısına tüm ilgililerin katılması gerektiğini söyledi. Gül, "Suriye'de olan değişimin nasıl olacağı önümüzde belli olacak ama bölgenin dışında güçlerin bölgeye müdahalesini doğru bulmuyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Merzuki, ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gül, Suriye'deki durumun çözülmesine ilişkin nasıl bir görüş alışverişinde bulunduklarının sorulması üzerine, hiçbir rejimin zulümle, baskıyla ve diktatörlükle baki olamayacağını, devam edemeyeceğini vurguladı. Günümüzde Akdeniz'in kıyısında bunun hiç mümkün olmadığını ifade eden Gül, ''Her şeyin bir zamanı vardı, bu nihayet gerçekleşti'' dedi.
Suriye'deki baskıcı rejimin devam etmesinin mümkün olmadığını yineleyen Gül, ''Halkın meşru taleplerine karşı orduyu kullanmak, silah kullanmak ve kan dökülmesi artık ülke içi problem olmaktan çıkar ve uluslararası, dünyanın problemi haline gelir. Bugün böyle olmuştur'' diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin uzun süre Suriye'deki değişimin gerçekleşmesi için uğraştığını belirterek, ''Fakat bunun maalesef, yönetimin inisiyatifiyle mümkün olmayacağını gördükten sonra halkın yanında olduğunu açık bir şekilde ilan etmiştir. Bundan sonra da özellikle Arap Ligiyle büyük bir dayanışma içerisinde Suriye'deki değişimin gerçekleşmesi için uğraşmaktadır'' dedi.
Merzuki ise Tunus'un esas korkusu Suriye'de daha fazla kan dökülmesine yönelik olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Bu meyanda Suriye'deki muhalefetin silahlandırılması veyahut dış yabancı müdahale yapılmasına karşı olduğumuzu beyan etmek istiyorum. Bu durumları daha da kalıcı ve zor hale getirecektir. Bundan dolayı da bizim kanaatimize göre en iyi çözüm biran önce oradaki rejim başının ülkeyi terk etmesidir. Tıpkı Yemen'de olduğu gibi. Bu çözüm adil bir çözüm değilse bile uygulaması geçerli olabilecek en iyi çözüm olduğunu uygun görmekteyiz. Şüphesiz siyasi alandaki görüşmeleri sürdürüyoruz. Herhangi bir Arap müdahale gücü söz konusu olursa biz bu güce de katkı da bulunmaya hazır olduğumuzu beyan etmek istiyoruz.''
Türkiye'nin tutumundan onur duyduklarını vurgulayan Merzuki, her iki ülkenin aynı görüşlere sahip olmasının kendilerini mutlu ettiğini belirtti.
Bir gazetecinin Tunus'un demokrasiye yeni geçtiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin deneyimlerinden faydalanmayı düşünüp düşünmediğini, otoriter ve totaliter rejimlerden kurtulan Arap ülkelerinin Türkiye'ye nasıl baktıklarını sorması üzerine Merzuki, Türkiye'nin AK Parti hükümetinden sonra büyük atılımlar gerçekleştirdiğini belirterek Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirerek yakınlaştığını ifade etti.
Merzuki, Türkiye'nin demokrasi tecrübesinden ve gerçekleştirdiği büyük ekonomik kalkınmasından yararlanmak istediklerini dile getirerek, ''Bu bizim ve İslam dünyası için büyük bir deneyim sayılmaktadır'' ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'de düzenlenecek Suriye konferansının tarihi ve Fransa'nın davet edilip edilmeyeceği ile Türkiye'nin Suriye'ye bir Arap veya yabancı müdahaleye yönelik tutumunun sorulması üzerine, Tunus'ta Suriye konusunda uluslararası bir toplantı yapıldığını ve ikinci toplantının da Türkiye'de olacağını anımsattı.
Toplantının vakit geçirmeden yapılması durumunda faydalı olmayacağına işaret eden Gül, ''İsraf olur. Dolayısıyla bu süre içerisinde bazı olaylar olgunlaşıyor. Görüşmeler, ikili ilişkiler ve yeni durumlar ortaya çıkıyor. Kısa süre içerisinde, önümüzdeki bir ya da iki hafta içinde yapılacaktır bu toplantı. Tabiki bu toplantıya kimler davet edilecek nasıl olacak... Bunlar istişare çerçevesinde yapılacak. Bizim düşüncemiz şu: Uluslararası camiada bir ayrılığın, bir ikilemin ortaya çıkmasına fırsat vermeyecek şekilde bu uluslararası camianın ilgili önde gelen herkesin bu toplantıya katılması yönünde. Nitekim biz daha önceki toplantıya katılmayan Çin ve Rusya'nın da katılması yönünde çok gayret sarf ettik. Ümit ederim ki İstanbul'daki toplantıya herkes katılır ve gelir.''
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye ile ilgili olarak ise değişimin nasıl olacağının önümüzdeki günlerde belli olacağını belirterek, ''Bölgenin dışındaki güçlerin, bölgeye gelmesini doğru bulmuyoruz. Onu ifade etmek istiyorum. İstismara çok açıktır ve bunlarla ilgili çok şey söz konusu olacaktır. Bölgenin kendisinin bunu üstlenmesi daha doğru olacaktır'' diye konuştu
Merzuki, Türkiye ile Tunus'un Suriye konusunda aynı kanaatleri paylaştığı ancak Arap ülkeleri arasında nüanslar bulunduğu ve bunu nasıl tanımladığı sorulması üzerine ''Türkiye ile Tunus'un görüşleri yüzde yüz birbirine paralel haldedir. Özellikle dış müdahalenin olmamasına ilişkindir. Siyasi çözüm bulunmasına ilişkindir. Bundan dolayı da her iki ülkenin görüşlerinin tıpatıp birbirine yakın olduğunu söyleyebilirim'' diye konuştu.
İki ülkeyi ilgilendiren konularda görüşlerimiz paralel
Tunus Cumhurbaşkanı Mensur Merzuki, toplantıdan önce yaptığı konuşmasında ''Türkiye bizim için çok aziz ve değerli bir ülkedir'' ifadesini kullanarak, verilen desteklerden dolayı da ayrıca teşekkür etti. Gül ile yaptığı görüşmelerde iki ülkeyi ilgilendiren konularda görüşlerin aynı paralelde olmasından mutluluk duyduğunu anlatan Merzuki, şunları söyledi:
''Kardeş Türkiye'nin Arap meselelerine ve özellikle Filistin meselesine sürekli verdiği destekten müteşekkiriz. Yaptığımız görüşmelerde Suriye'nin kaldığı zor durumu ele aldık. Her iki ülke Suriye'deki acı meselenin biran önce sona ermesi ve demokratik ve barışçıl bir Suriye hükümeti oluşturulmasını temenni ediyoruz.''
Merzuki, Türkiye'nin Suriye konusunda önemli bir rol oynayacağını dile getirerek, ''Suriye meselesine ilişkin iki tarafta, yabancı güçlerin dış müdahalesine karşı olduğumuzu, memnuniyetle karşıladığımızı ifade ediyorum'' dedi.
3 işbirliği protokolü imzalandı
Basın toplantısından önce ise iki ülke arasında ilişkilerin artırılmasına yönelik 3 protokol imzalandı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ''bilimsel ve teknoloji işbirliği uygulama, iki ülke arasında ulaştırma ile uzak pazarlardaki turistlerin Tunus'a çekilmesi'' konularındaki protokollere imza attı.