Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan’ın aile doktoru Prof. Dr. Yunus Söylet’i İstanbul Üniversitesi’ne rektör olarak atadı. Söylet, üniversitedeki seçimde ikinci olmuş, YÖK’ün gönderdiği listede ise birinci sıraya alınmıştı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yaptığı atamayla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte aile doktoru olan ve üniversitede türban serbestisini savunan Prof. Dr. Yunus Söylet, İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörü oldu.
Üniversitedeki rektör adaylığı seçiminde ikinci olan Söylet, YÖK’ten atama için Köşk’e gönderilen üç kişilik listede birinci sıraya konulmuştu. YÖK listesinde, üniversitedeki seçimde birinci olan Prof. Dr. Ali Akyüz’e ise ikinci sırada yer verilmişti.
Üniversitedeki sonuçlar
İstanbul Üniversitesi’ndeki seçimlere yaş haddinden dolayı mevcut rektör Prof. Dr. Mesut Parlak katılamamıştı. Seçimler sonucunda Prof. Dr. Ali Akyüz (483 oy), Prof. Dr. Yunus Söylet (467 oy), Prof. Dr. Melih Boydak (365 oy), Prof. Dr. Ahad Andican (328 oy), Prof. Dr. Faruk Erzengin (250), Prof. Dr. Erhun Eyüpoğlu (181 oy) en çok oy alan ilk 6 rektör adayı olmuştu.
Üniversiteden YÖK’e sırasıyla; Ali Akyüz, Yunus Söylet, Melih Boydak, Faruk Erzengin, Erhun Eyüpoğlu ve Kenan Ulualp’in ismi rektör adayı olarak bildirilmişti. Söylet, rektör adayları arasında hükümete yakın tek aday olarak nitelendirilmişti.
Köşk listesinde ilk sırada
YÖK Genel Kurulu’nun 22 Aralık’taki toplantısında Rektör Adaylarını İnceleme Komisyonu, adaylar ile yüz yüze görüşme gerçekleştirmişti. Mülakatın ardından İstanbul Üniversitesi rektör adaylığı için YÖK üyeliğinden istifa eden Prof. Söylet’in davet üzerine, diğer YÖK üyeleriyle birlikte yemek yemesi dikkati çekmişti.
Kurul toplantısında, Çankaya Köşkü’ne gönderilecek listeye konulacak ilk sıra adayı için yapılan oylamada Prof. Söylet birinci olmuştu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Söylet’in, kurula katılan 19 üyenin 11’inden oy aldığı belirtilmişti. Prof. Akyüz de 11 üyenin oyunu alarak ikinci sırada Köşk listesine konulmuştu. Köşk’e sırasıyla; Prof. Söylet, Prof. Akyüz ve Prof. Boydak’ın isimleri bildirilmişti.
DİSK’ten mektup
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Cumhurbaşkanı Gül’e gönderdiği mektupta, “İstanbul Üniversitesi (İÜ) rektörlüğü seçimlerinde en yüksek oyu alarak, rektör olmaya hak kazanan kişinin atamasını yapmanız doğru bir yaklaşım olacaktır” demişti.
Türbanı destekliyor
Prof. Dr. Yunus Söylet, Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde aile hekimliğini yapmıştı. Üniversitede türban özgürlüğünü öngören bildiride imzası bulunan Prof. Söylet, Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde kurdurduğu Sıcak Yuva Vakfı’nın halen başkanlığını yürütüyor. Eşinin türbanlı olduğu kaydedilen Prof. Söylet, YÖK üyeliğine Bakanlar Kurulu’nca seçilmiş ve Gül tarafından 7 Eylül 2007’de YÖK Genel Kurul üyesi olarak atanmıştı. Prof. Söylet’in atanması durumunda “üniversitenin siyasallaşacağı” öne sürülmüş, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Siyasi iktidarın amacı, İstanbul Üniversitesi’ni ele geçirmektir” demişti.
Gül listeyi daha önce de dikkate almamıştı
Mevzuata göre, üniversitede öğretim üyeleri arasında gerçekleştirilen seçimde en fazla oy alan 6 isim YÖK’e bildiriliyor.
YÖK, 6 aday arasından 3’ünü seçerek, rektör ataması için Cumhurbaşkanı’na sunuyor. Gül de bu isimlerden birini rektör olarak atıyor. Gül’ün, bundan önceki rektör atamalarında, YÖK’ten kendisine sunulan listedeki sıralamayı göze almadığı örnekler olmuştu.
Gül, Gazi Üniversitesi’ndeki seçimde 732 oy alan Prof. Dr. Kadri Yamaç’ın yerine, seçimde 384 oy alan Prof. Dr. Rıza Ayhan’ı atamıştı.
Gül, İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki rektör atamasında da benzer bir uygulama yapmıştı.
Köşk’ün bakışı: Oy üstünlük demek değildir
Köşk, yargıya taşınan Dokuz Eylül Üniversitesi’ne rektör atanmasıyla ilgili davaya gönderdiği savunmada, rektör seçimlerine ilişkin görüşünü ortaya koymuştu.
Üniversitedeki seçimde birinci çıkan, ancak rektör olarak atanmayan Prof. Dr. Sedef Gidener tarafından açılan ve “yürütmeyi durdurma kararı” verilen davaya Köşk’ten gönderilen savunmada, “Seçimde en çok oyu almak seçim sonucuyla ilgili bir durum, adaylar arasında üstünlük anlamına gelmiyor” denilmişti.