T24 - Hidro elektrik santrallerinin (HES) yapım aşaması ve daha sonrasında çevreye zarar verdiği Doğa Derneği ve TEMA Vakfı tarafından açıklandı. Sabancı Holding, Enerjisa'nın Erzurum İspir Verçenik Dağı içerisinde Arkun Barajı HES ve Malzeme Ocakları projesinin hazırlanmasında Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü, yaban hayatı korumak için bölgedeki "çengel boynuzlu dağ keçileri"ne GPS'li tasmalar takıldığını ve böylece yaban hayata zarar vermeyecek bir şekilde inşaatı yönlendirdiklerini açıkladı.
Milliyet gazetesinden Murat Sabuncu'nun Güler Sabancı ve grubun CEO'su Ahmet Sabuncu ile bir grup ekonomi gazetecisinin buluşmasında konuşulanları "Yabancılar, Sabancı’ya “Eksen kayması var mı?” diye sordular..." başlığıyla (1 Mart 2010) yayımladı. Sabuncu'nun yazısı şöyle:
Geçen hafta perşembe günü. Sabancı Center. Güler Sabancı ve grubun CEO’su Ahmet Dördüncü ile bir grup ekonomi gazetecisi sohbet ediyoruz. Konuşmada ister istemez “siyaset ön plana” çıkıyor.
Emekli ve muvazzaf askerlerin gözaltılarının, erken seçim olabilir tartışmalarının yoğun olduğu günler. Aslında uzun sayılabilecek bir süredir unuttuğumuz bir süreç bu. Aynı gazeteci grubu hafta başı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikteydik. Onun söylediği “demokrasi evinin önünü süpürüyor, toz duman olması doğal” sözünü hatırlatıp Sabancı’nın görüşünü soruyoruz. "Bu toz dumanın yatışmasını diliyorum. Türkiye bunu diliyor zannediyorum. Tüm süreçlerin kısa zamanda tamamlanması belirsizliğin ortadan kalkmasından yanayım. Bir an önce yatışmasında ülke için fayda var" diyor.
Gül’ün yanıtı en güzeli
Sabancı arkasından ekliyor:
“Bu konuda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanıtı en güzeli. Fazla konuşulmaması daha doğru.”
Sabancı, yabancı ortakları olan bir grup. Güler Sabancı’nın dünyanın önde gelen iş gruplarından pek çok tanıdığı isim var. Türkiye’nin içinden geçtiği süreçlerle ilgili kendisine yabancılardan nasıl sorular geldiğini öğrenmek istiyoruz.
Anlatıyor:
“Türkiye ile ilgili en yoğun sorular geçen yıl ekim-aralık arasında geldi. Dış politika ile ilgili sorular geliyordu. En çok da “eksen kayması var mı, Türkiye komşularıyla nasıl bir ilişki içinde” şeklindeydi sorular.
Bana sorulan bu soruya ben de farklı bir soruyla karşılık veriyordum: Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkide olması sıfır sorun rotası, bu konuda politika üretmesi neden bu kadar yadırganıyor? Bir Alman gazeteci buna “yeni olduğu için, alışık olmadığımız için” diye cevap vermişti. Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkide olmasının ekonomisine önemli faydaları, fırsatları var. Bir de enerji güvenliği meselesi var ki bunun da altını çiziyorum. Bu önemi giderek daha çok anlaşılacak bir konu.”
Bölgenin çimentocusu
Ya komşularla sıfır sorun politikasının açtığı fırsatlardan yararlanma konusu.
Grubun CEO’su Dördüncü bu konuda çalıştıklarını söylüyor. Suriye ile vize kalktıktan sonra bölgedeki ticari hareketliliğe dikkat çekiyor. Türkiye’ye komşu ülkelerin ciddi büyüme potansiyeli olduğunun altını çiziyor. Bu noktada özellikle aklımıza Suriye ve Irak’taki “inşaat faaliyetleri” geliyor. Doğal olarak da Sabancı’nın Mersin’de kurulu çimento fabrikası Çimsa. Ne de olsa “Sabancı bölgenin çimentocusu”. Ama halka açıklar ve bu konuda fazla yorum yapmak istemiyorlar.
Çengel boynuzlu dağ keçisine GPS takıp HES’in yolunu değiştirdiler
HES kelimesini duyunca içim bir tuhaf oluyor. HES hidro elektrik santralın kısaltılmışı biliyorsunuz. Neden tuhaf olduğuna gelince… Özellikle Doğa Derneği ve TEMA Vakfı’nın ortaya koyduğu belgelerle görüyorum ki kimi “HES”ler yapım aşamasında ve sonrasında doğaya zarar veriyor. Çevreciler ve yöre halkı Doğu Karadeniz’de, Erzurum’da şirketlerin verdiği zararı fotoğraflarla, filmlerle anlatıyorlar, aktarıyorlar.
İşte bu duygularla Sabancı’nın CEO’su Ahmet Dördüncü enerji gruplarının Kahramanmaraş’taki ve Erzurum’daki HES projelerini anlatırken sorumu sordum:
Nereye gidiyorlar?
“HES’leri yaparken doğaya zarar vermemek için gerekli önlemleri alıyorsunuz değil mi?”
Dördüncü kendinden emin cevap verdi: “Bakın bahar aylarında sizlerle bölgeye gidip yerinde de görürüz ama şimdiden cevabımı vereyim. Erzurum İspir Verçenik Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisindeki Arkun Barajı HES ve Malzeme Ocakları Projemiz var bizim. Burada Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından hazırlanmış yönetim planımız var.
Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde, olası etkiler ve önlemler değerlendirildi. 3 üniversiteye değerlendirme raporu hazırlatıldı. Çengel boynuzlu dağ keçisi ile yaban keçisi olan hedef türlerin takibinde, Enerjisa, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış Yönetim Planı çerçevesinde gerekli her türlü ekipman ve insan kaynağı desteğini sağladı. Bir yaban hayatı teknikeri ile bir orman mühendisinin istihdamı vasıtasıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara destek olundu. Bu bağlamda sahadaki hedef türlerin ve diğer türlerin izlenmesi amacıyla GPS’li yani uydu vericili tasmalar Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Dağ keçilerinin nereden gelip nereye gittiklerini takip ettik. Onların doğal yaşam koşullarını bozmayacak nereden gelip nereden gittikleri takip edecek sistemi ortaya koyduk. İnşaatı da buna göre yönlendirdik.”
Dördüncü’nün anlattıkları önemli. Sabancı’nın hassasiyetinin diğer yerli-yabancı HES inşa eden, işleten firmalar tarafından da benimsenmesi şart. Türkiye’nin enerji ihtiyacı ortada. Ancak bunu yaparken çevreyi korumak da şart.
Bitirirken... Semih Kaplanoğlu’nun Altın Ayı kazanan filmi Bal’ın “HES”lerin çevre zararlarına karşı şimdiden kült bir film olduğunun da altını çiziyorum.
Şirketlerin dikkatine...