Gündem

Gözaltına alınan Prof. Yıldırım: Vekillerin kadro taleplerini geri çevirdim, hedef alındım

‘Filistinli ve Kobanili kardeşlerim bunu da bulamıyor...’

25 Kasım 2014 14:42

Mardin Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenen yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan ve mahkeme tarafından adli kontrol şartıya serbest bırakılan Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, milletvekillerinin kadro taleplerini geri çevirdiği için hedef alındığını savundu.

 

‘Adli kontrol’ şartıyla serbest bırakılmıştı

 

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, üniversitede yapılan bazı ihalelere fesat karıştırıldığı gerekçesiyle geçtiğimiz hafta düzenlediği operasyon kapsamında 68 kişi gözaltına alınmıştı. Prof. Kadri Yıldırım da bu isimler arasındaydı.

Çoğunluğu akademisyenlerden oluşan aydınların yayınladığı dayanışma bildirisinde, Kürt meselesindeki muhalif tutumu nedeniyle Yıldırım’a bedel ödetildiği savunulmuştu.

Polis sorgusunun ardından adliyeye sevkedilen Yıldırım adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı. Yurt dışına çıkış yasağı konulan ve her gün en yakın kolluk noktasına giderek imza atması gereken Prof. Dr. Kadri Yıldırım, yaşadıklarına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

 

‘Filistinli ve Kobanili kardeşlerim bunu da bulamıyor’

 

Gözaltına alındığını internet sitesinden öğrendiğini anlatan Yıldırım, “Gözaltında fiziki işkence görüp görmediğim soruluyor. Hayır, böyle bir şey olmadı. Nezarethanenin küçük odalarında beşer altışar kişilik kaldık. Yere bir battaniye serildi, üstüne uzandım. Üstüme de bir battaniye çektim ve ceketimi yastık olarak kullandım. Tabii yine de bunları bulduğuma şükrettim. Çünkü Filistinli ve Kobanili kardeşlerim bunu da bulamıyorlar” dedi.

Yıldırım, sabah namazını kıldıktan sonra yatmayarak yakın zamanda piyasaya sürmeyi planladığı ‘Rojava’ adlı kitabı üzerine çalışırken gözaltına alındığını belirterek, “En çok üzüldüğüm nokta kitabımın tamamlanmadan gözaltına alınışımdı. Çünkü yılbaşında bu kitabı bastıracağım inşallah” diye konuştu.

 

'O sipariş listelerini yırtıp çöpe attım'

 

Başkanlığını yürüttüğü Yaşayan Diller Enstitüsü’ne vekiller tarafından önerilen isimleri almadığı için bu soruşturmaya dahil edildiğini savunan Yıldırım şunları söyledi:

“500 öğrenci için açtığımız programın ilanına başvuran adaylarla ilgili milletvekilleri bana fakslar gönderip isim listelerini verdiler. Hesapladım sayı 500’ü aşıyordu. Siparişte, aşağıda bir sıralama yapılmıştır, bunlar benim çok yakın tanıdıklarım isimlerdir. Sınav günü öğrencileri topladım, durumu izah ettim ve bütün o sipariş listelerini yırtıp çöpe attım. Keşke atmayıp bugün size birer belge olarak sunsaydım. Neyse, bu siparişler yerine getirilmediği için saldırıya geçtiler.”

 

‘Bir soruşturma gereği varsa…’

 

Yıldırım, ‘sipariş listeleri‘nde talep edilenleri yerine getirmediği için Kürdoloji bölümüne alınan 500 kişiden 480’inin PKK sempatizanı olduğu iddiasını yayıp bu yönde kendisine karşı hazırlanan raporun YÖK, MEB, İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a iletildiğini iddia etti.

“Eğer hakkımda açılacak bir soruşturma gereği varsa bunu üniversitem idari olarak yapmalıydı. Kanunlar bu yönde açık ve amirdir” diyen Yıldırım, avukatlarının uyarılarına, sağlık problemlerine ilişkin rapor ve belgelere karşın bu yöndeki dilekçelerinin reddedildiğini belirtti.

‘Bazı kesimlerin’ kendisine yönelik eş güdüm içerisinde hareket ettiği iddiasını dile getiren Yıldırım şöyle devam etti: “Birincisi üniversitenin içinden bir grup, ikincisi emniyetin içerisinde temizlenmesi gereken bir grup, üçüncüsü Ankara’da emniyet, YÖK ve diğer bazı kurumlardaki statükocu bir grup, dördüncüsü de bunların evirip çevirdiklerini sayfalarına taşıyan ve benimle görüşme zahmetine katlanmayan bir iki yerel medya.”