Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA) - ERZURUM\'daki bir lisede, teneffüste sınıf arkadaşı Eray Yener\'i bıçakla ağır yaralayan M.C.\'ye verilen 6 yıl 5 ay 23 günlük hapis cezası, İstinaf Mahkemesi tarafından cezanın artırılması için bozuldu. Yeniden 1\'inci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen davada M.C., bu kez tahliye edildi.
Olay, 14 Ekim 2016 tarihinde, merkez Palandöken İlçesi\'ndeki bir lisede meydana geldi. O dönem lise ikinci sınıf öğrencisi olan 16 yaşındaki Eray Yener, ilk ders sonrası teneffüste sınıf arkadaşı 17 yaşındaki M.C. tarafından okulun dışına götürüldü. M.C., küfrettiği iddiasıyla Yener\'i karın bölgesinden defalarca bıçaklayarak, kaçtı. Yaralı halde okula kadar giden Yener, ambulansla Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırıldı. Ameliyata alınan ve hayati tehlikesi olan Yener, 3 gün yoğun bakımda kaldı. Aynı gün gözaltına alınan M.C. ise tutuklandı. M.C., hakkında 1\'inci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde \'adam öldürmeye teşebbüs\' suçundan dava açıldı. M.C., mahkeme heyetince önce \'kasten öldürmeye teşebbüs\' suçundan ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Eylemin, teşebbüs aşamasında kaldığını dikkate alan heyet, daha sonra cezayı 14 yıla düşürdü. Sanığın yaşının 18\'den küçük olması nedeniyle ceza 9 yıl 4 aya indirildi. M.C.\'nin davranışlarını yönlendirme kabiliyetinin kısmen azalması nedeniyle cezayı 7 yıl 9 ay 10 güne düşüren mahkeme, iyi hal indirimi de uygulayarak, M.C.\'yi 6 yıl 5 ay 23 gün hapis cezasına mahkum etti. Heyet, M.C.\'yi \'bıçak taşıma\' suçundan da 2 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. M.C.\'nin, hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi.
CEZA, AZ BULUNDU
Yener ailesinin avukatının itirazı üzerine dosya, İstinaf 1\'inci Ceza Dairesi\'nde yeniden değerlendirildi. İstinaf Mahkemesi, yaralanma sonrası Yener\'in duyu veya organlarının birinin işlevinde sürekli zayıflama veya yitirme olup olmadığının karar verilmesi için aldırılan raporun, olaydan en erken 6 ay sonrası aldırılması gerekirken, mahkemenin 3 ay sonra aldırmasını yanlış buldu. M.C. için cezai ehliyeti konusunda İstanbul Adli Tıp Kurum Başkanlığı İhtisas Dairesi\'nden rapor aldırılması gerektiğine vurgu yapan 1\'inci Ceza Dairesi, verilen cezayı da az buldu. İstinaf, teşebbüs nedeniyle TCK\'nın 13-20 yıl aralığında ceza öngörmesine rağmen yerel mahkemenin, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre, üst sınıra yakın bir ceza tayini yerine 14 yıl hapis cezası vermesini uygun bulmadı. Kararı bozan İstinaf Mahkemesi, M.C.\'nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
1 YIL SONRA TAHLİYE
İstinaf Mahkemesi\'nin kararı bozması üzerine 1\'inci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde yeniden görülen davada heyet, M.C.\'nin tutuklulukta geçirdiği süreyle tutuklanmanın tedbir oluşunu dikkate alarak yurt dışı yasağı ve adli kontrol kararıyla çocuk sanığı 12 Ekim Perşembe günü tahliye etti. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı doktoru tarafından geçen 17 Ekim\'de Yener\'e verilen raporda, \'major depresif bozukluk\' tanısı yer aldı.
\'KARARI, YERİNDE GÖRMÜYORUZ\'
Tahliye kararına tepki gösteren ailenin avukatı Alparslan Başlıcan, Eray Yener\'in olayda karın bölgesinden defalarca bıçaklandığını ve dışarıya çıkan bağırsaklarını elinde taşıyarak, okula gittiğini anlattı. Müvekkilinin, yaşananlar sonrası psikolojisinin bozulduğuna dikkat çeken avukat Başlıcan, şunları söyledi:
\"İddianamede de belirtildiği üzerine elbisesi üzerinden çokça kesi izi mevcut. M.C.\'de kendi ifadesinde bıçağı saplayarak defalarca batın bölgesinde sağa sola çevirdiğini kabul etmiştir. 20 gün okula bıçakla gidip geldiği beyanında sabit. Olayın vahametine bakıldığında gerçekten yaşananlarla ölçülü bir tutuklama hali olması gerekirdi. Tahliye edilmesi vahim bir karar. Deliller tam toplanmış değil. Kararı yerinde görmüyoruz ve itiraz ettik. Yaşanan hadise sonucu müvekkilim psikolojik tedavi görmekte. Hayattan zevk almadığı, intihar eğilimli bir çocuk olduğu verilen uzman doktor raporuyla mevcuttur. Bir diğer husus ise Eray\'ın okulunun değiştirilmesini talep ettik. Ancak haklı olmayan gerekçelerle okulu değiştirilmedi bir de bu şekilde mağdur ediliyor. Çocuk açısından yaşadığı olay ve yaş olarak altından kalkabilecek bir problem değil. Tutukluluk halinin kaldırılması hem aileyi hem bizi derinden üzmüştür. Bu yönde umarım sayın mahkeme diğer tıbbi yönden gelecek raporlar sonrası bu yöndeki kararından döneceğini ümit ediyoruz. Aile adaletin tecellisini arzu ediyor.\"