Yaşam

Gizem doğurmak istemiyor ama...

Tecavüz sonucu hamile kalan G.Ç. “Bebeği doğurmak istemiyorum” dedi. Annesi destek verdi, yargıya başvurdu. Ama...

21 Kasım 2010 02:00

T24 - Tecavüz sonucu hamile kalan G.Ç. “Bebeği doğurmak istemiyorum” dedi. Annesi destek verdi, yargıya başvurdu. Ancak hukukçulara göre 13 haftalık bebeğinin kürtajla alınması ‘cinayet’ sayılabilir. Şimdi G.Ç. çaresizlik içinde doğumu bekliyor...


G.C. henüz 16 yaşındaydı, lise öğrencisiydi ve annesiyle İzmir’de yaşıyordu. İddialara göre G.C.’nin hayatını alt üst eden olay babasının kendisini alıp Konya’ya götürmesiyle başladı. Genç kız, 30 yaşındaki M.K.Ş ile evlendirileceğini bilmeden Konya’ya gitti. İmam nikahıyla evlendi, istemeden, yani tecavüz sonucu hamile kaldı. Sonra bir gün annesini aradı: “Kurtar beni” diye. Annesi Fahriye E. İzmir’den Konya’ya gitti ve kızını yanına aldı. Kızının hamile kaldığını ve bebeğinin 13 haftalık olduğunu öğrenen anne, kürtaj yaptırmayı düşündü. Ancak kürtaj süresi 10 aydı. Ne yapacaklarını bilemeyen ve herkesten yardım isteyen anne-kız hemen bir avukat tuttu. Avukat Filiz Erusta, gelişmeleri Vatan gazetesine anlattı: “Aile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuş. Ancak olay Konya’da meydana geldiği için pazartesi günü Konya Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe yazacağız. Kürtajla ilgili olarak Aile Mahkemesi’ne dilekçe yazdık. Babasının tanıdığı 30 yaşındaki bir kişi ile geçen yıl evlendirilmiş. Yani G.C reşit olmadan imam nikahı ile zorla evlendirilmiş. 6 ay süren evliliği boyunca fiziksel şiddet görmüş, son olarak da kendi isteğinin dışında cinsel birleşmeye maruz kalmış.

G.C yaşadığı olaydan dolayı pedegog ya da psikolog nezdinde tedavi edilmesi gerekiyor. G.C’yi tecavüz eden kişi şu anda hukuken şüpheli durumda, herhangi bir tutuklama kararı yok.

Çünkü resmi olmasa da yapılan bu evlilik babanın izni ile yapılmış durumda. Fakat yasalar mağdur 18 yaşından küçük olduğu için cinsel ilişki rıza ile de olsa suçu tecavüz olarak kabul ediyor. Biz hakkımızı arayacağız.


Kürtajı yapan da yaptıran da ceza alır

Nazan Moroğlu (Yeditepe Üniv. Hukuk Fakültesi “Kadın Hukuku” Öğretim Görevlisi):
“Kürtaj konusunda mahkemeden izin alınmaz, böyle bir prosedür yok. Hamilelik süresi 10 haftayı geçtiği için kürtaj olamaz. Kürtajı yapacak olan hekim de ceza alır. Ancak hekim kurulu “ Bebek annenin yaşı gereği sağlığını tehdit ediyor” raporu verirse kürtaj olabilir. Tecavüzcüye gelince.. Bu tür vakalar ceza suçun niteliğine göre değişir. Mağdur 18 yaşında da olsa cinsel istismardan söz edilir. Bu sebeple suçlu mağdurun yaşına göre alacağı ceza değişir, hakim buna karar verir. Ağırlaştırılmış ceza da alabilir, daha hafif bir ceza da alabilir.”


“Adli Tıp raporu olmadan aldıramaz”

Prof. Dr. Timur Demirtaş ( Ceza Hukukçusu): “Resmi evlilikte 10 haftalığa kadar hamileliklerde, kocanın da rızasıyla çocuk aldırılabilir. TCK’nın 100’ncü madesine göre gebelik süresi on haftadan fazla olan kadın çocuğunu isteyerek düşürürse ceza alır. Adli Tıp Kurumu, annenin tecavüz sonucu doğacak bir çocuk dolayısıyla uğrayacağı psikolojik zararı saptarsa, tıbbi müdahele olabilir. Bu raporu olmadan mahkeme çocuğun aldırılması için karar veremez. Eğer şikayetçi zorla evlendirildiğini söylüyorsa bu durumda evlilik geçersizdir ve rapor mahkemece onaylanınca geçerli olur.


“13 haftalık bebek öldürülemez”

Prof. Dr. Gencer Gürsoy (İstanbul Tabipler Odası Eski Başkanı): "Anne sadece çocuğu doğurmak istemiyor diye 10 haftalıktan fazla olan bir bebek aldırılamaz. Bu resmen rahim içindeki bir canlıyı paramparça etmek demektir. Bu sebeple şu andan itibaren tıbbi disiplinin verdiği karara uymak gerek. 13 haftalık bebeği kürtajla almanın risklerini göze almak mümkün değildir. Ancak annede özel bir gelişme geriliği veya başka bir sağlık problemi varsa hekim kararı ile bebek alınabilir. Bunun dışında psikolojik nedenlerle kürtaj sınırını aşmış bir bebeği almak açıkçası o çocuğu öldürmek anlamına gelir”


“Kürtaj dinen caiz değil”

Prof. Dr. Saim Yeprem (Marmara Üniv. İlahiyat Fakültesi Dekanı): “Bu olayın dini boyutu da aynen hukuki boyutu gibidir. Anne karnındaki çocuğun hiç bir günahı yoktur, dünyaya gelme hakkı engellenemez. Yani bu durum dinde caiz değildir. Ancak bebeğin dünyaya gelip gelmeyeceğine doktorlar karar verebilir. Annenin yaşı ya da başka bir özelliği bebeği dünyaya getirmesine engel olamaz. Ancak doktorlar kürtajın yapılmamasının annenin sağlığına zarar vereceğini ya da hayati risk taşıyacağını söylerse bebek alınabilir. Bebeğin dünyaya gelmesi hayatını tehlikeye sokacaksa doktor kararı ile o takdirde de kürtaj yapılabilir.”


Türk Ceza Kanuna Göre Reşit Olmayanla Cinsel İlişki

MADDE 104. -
(1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu’na göre eğer tecavüz olarak nitelendirilirse, tecavüz suçtur ve kadın mağduru olduğu suç nedeniyle gebe kalmıştır, bu durumda 99. maddenin 6. fıkrası uygulanabilir, kürtaj yapana ceza verilmez. Ama kadının rızası yoksa “ben doğurmak istiyorum” derse 99/1 gereği kürtaj yapan suç işlemiş olur.

MADDE 100. - (1) Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi hâlinde, bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.