Gündem

Gıda biyoteknolojisi uluslararası çalıştayda masaya yatırıldı

Can Mert ŞİMŞEK, ANKARA (DHA) – GIDA Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, Hacettepe Üniversitesi ile Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile Üniversitenin Beytepe Kampüsü’nde gerçekleştirildi

09 Ekim 2017 18:51

Can Mert ŞİMŞEK, ANKARA (DHA) – GIDA Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, Hacettepe Üniversitesi ile Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile Üniversitenin Beytepe Kampüsü’nde gerçekleştirildi. 
Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ve Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde Nazım Hikmet Konferans salonunda gerçekleştirildi. Çalıştay’da gıda biyoteknolojisi başta olmak üzere biyogüvenlik alanındaki gelişmeler ele alındı. Gıda biyoteknolojisi alanında sosyoekonomik değerlendirme ve risk değerlendirme başta olmak üzere objektif bilgiye ulaşma ve yasal çerçeveye netlik kazandırmak amacıyla yapılması gerekenlerin konuşulduğu Çalıştay’da, ulusal ve uluslararası düzeyde gıda biyoteknolojisi ve biyogüvenlik alanında 20’nin üzerinde uzman isim deneyimlerini paylaştı.
Çalıştayda, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen, Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Satish Udpa, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, Tarım Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Dr. Nevzat Birişik, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Kuzey Amerika Türk Kaynak Merkezi CEO’su Nurten Ural ve Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remziye Yılmaz konuşmalarını yaptı. 

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİ ETKİLEYECEK”

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen çalıştayın ardından yaptığı  basın açıklamasında düzenlenen Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı’nın Türkiye için çok önemli bir toplantı olduğunu dile getirdi. Özen, “Türkiye Cumhuriyeti\'nin Bence geleceği ile ilgili çok önemli bir toplantı. Ülkemizde gıda bugün belki göründüğü kadarıyla sorun değilmiş gibi görünse de gelecek yıllarda ülkemizin gıda üretimi ciddi olarak düşecek. Ülkemizin geleceğini etkileyecek. Dünyada beliren bazı trendlerin ülkemize ne oranda ve ne kadar güvenlilikle geleceği ile ilgili olarak ticari değil, dış ülkelerden etkilenerek değil, akademik çıktılar ile oluşacak bir karar mekanizmasının çalıştayı diye ben özetleyebilirim” dedi.

“BİRÇOK TEÇHİZAT VE BİLGİ ÜLKEMİZE KAZANDIRILACAK”

Hacettepe Üniversitesinin bünyesinde gıda üzerine birçok bölümün olduğunu ve Çalıştay’da yapılan yeni anlaşma ile birçok teçhizatın ve bilginin üniversiteye katılacağını dile getiren Özen, “Biyoteknoloji ve biraz önce içerde duyduğunuz genetik testler ve genetik modifikasyon ve “Genome Editing” çalışmaları zaten yapılmakta. Yani şu anda Transgenik Hayvan Laboratuvarı’ndan bunu başarmış bir üniversiteyiz. Hacettepe Üniversitesi\'nin bu işin ortasında olmasının çok sebebi var. Gıda mühendisliği bölümü var. Hukuk fakültesinde bu işle uğraşan özel hukuk bölümü var. Beslenme ve diyetetik bölümü var ve gıdanın en çok yansıyacağı çocuk bölümü ve Tıp Fakültesi var. Bunun için de bütün bunlara Michigan Üniversitesi\'nde gerek bilimsel gerek alet ve gerekli teçhizat olarak da destekleyici bir alanın yeri belirlenmiş durumda. Yaptığımız anlaşma bunun birinci adımı. Yerimiz belli, destek gelecek insan kaynağımız belli. Dolayısıyla yani şeker de var, un da var, başka ne gerekiyor helva yapmak için? Yani burada helvayı son model yapmak için her şeyimiz hazır ama hepsinden daha önemlisi çok ciddi bir irade var” dedi.

“BİZ BURADA TARTIŞIRKEN YENİ TEKNOLOJİLER ORTAYA ÇIKIYOR”

Türkiye’de Biyogüvenlik ve Biyoteknoloji’nin geldiği son nokta hakkında bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remziye Yılmaz, “Hem yeni gelişmeleri tartışmak, hem de bu yeni gelişmeler ışığında kendi ülkemizdeki kapasiteyi nasıl artırabileceğimiz konusunda tartışmak üzere bir araya geldik. Aslında Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik alanında oldukça iyi bir kapasiteye sahibiz. 2010 yılında yayınlanmış bir kanunumuz var. Bu modern teknolojinin yöntemlerine sahibiz. Ancak dünyada bu teknoloji, oldukça hızlı gelişiyor ve biz henüz modern biyolojiden ne kadar yararlanacağımız konusunda tartışmalara devam ediyoruz.  Hangi teknikleri hangi güvenlik önlemleri ile kabul edeceğimizi tartışırken, öte yandan yeni teknikler teknolojiler ortaya çıkıyor” dedi.

(FOTOĞRAF)