Avrupa Birliği’nin vizeleri kaldırmak için Türkiye’den talep ettiği kriterlerin çalışma hayatını çok yakından ilgilendirecek olan önemli bir maddesi daha yönetmelikle düzenlendi. Suriyeliler için çıkarılan çalışma izninin kapsamı genişletildi. 26 Nisan’da da Resmi Gazete’de yayınlanan yeni yönetmelikle Türkiye’ye Avrupa Birliği ülkelerinden gönderilenleri de kapsayacak şekilde mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma statüsü sahibi sayılan her milletten sığınmacı için legal çalışma vizesi çıkarılmış oldu. Türkiye’de Suriyeliler dışında bu kapsama girebilecek olan 254 bin kişinin olduğu ifade ediliyor.
Örneğin AB ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması gereğince 2 Nisan’da Yunanistan’ın Midilli Adası’nda bulunan Afganistan, Pakistan ve Bangladeş uyruklu toplam 202 göçmen, 3 ayrı gemiyle Türkiye’ye getirilmişti. Söz konusu sığınmacılar da ülkelerine gönderilememesi halinde bu kapsamda değerlendirilebilecek. Türkiye’de geçici koruma sağlanan yabancıların yani Suriyelilerin çalıştırılmasına ilişkin 15 Ocak’ta bir yasal düzenleme yapılmıştı.
AB Komisyonu, 20 Nisan’dan Avrupa Parlamentosu’na sunduğu mültecilerle ilgili ilerleme raporunun vizelerin kaldırılması ile ilgili olan 9’uncu sayfasında ocakta Suriyeliler için çıkarılan çalışma izinleri ile ilgili düzenlemenin bir benzerinin tüm mültecileri kapsayacak şekilde güncellenmesini istemişti.
Habertürk'ten Yavuz Barlas'ın haberine göre, 26 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlanan “Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi ve Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kişilerin Çalışmasına Dair Yönetmelik” ile bu talep yerine getirilmiş oldu. Resmi Gazete’nin 26 Nisan’daki sayısında yer alan yönetmeliğe göre, mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi kişiler statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalışabilecek.
Asgari ücretin altında maaş yok
Başvuru sahibi ve şartlı mülteci statüsü sahibi kişiler çalışmaya başlamadan önce çalışma izni almakla yükümlü olacak. Çalışma izni başvurusu uluslararası koruma başvurusu tarihinden altı ay sonra yapılabilecek. Başvuru sahibi veya şartlı mülteciye asgari ücretin altında ücret ödenemeyecek. Geçerli çalışma iznine sahip olmak, başvuru sahibi ve şartlı mülteci sayılan yabancılara Türkiye’de mutlak kalış hakkı sağlamayacak.
Türkiye’nin 6458 sayılı kanuna göre sığınmacı tanımları
Mülteci: Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan kişi.
Şartlı mülteci: Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle ülkesine dönemeyen ve üçüncü bir ülkeye yerleştirilinceye kadar Türkiye’de kalmasına izin verilen kişiler.
İkincil koruma statü sahibi: Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde; ölüm cezasına mahkûm olacak insanlık dışı muameleye maruz kalma korkusu nedeniyle Türkiye’ye sığınan kişiler.
6458 sayılı kanun kapsamında başvuru sahibi: Uluslararası koruma talebinde bulunan ve henüz başvurusu hakkında son karar verilmemiş olan kişi.
“Girişimcilik ve iş platformu kurulsun”
AB Komisyonu, 20 Nisan’da Avrupa Parlamentosu’na sunduğu mültecilerle ilgili Türkiye ilerleme raporunda başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacıların iş imkânlarına ulaşması için bazı tavsiyelerde de bulundu. Bu önerilerin içinde hem işverenlerin hem de istihdam edilecek mültecilerin erişim sağlayabileceği bir iş platformu kurulması istendi. Ayrıca burada sığınmacıların niteliklerine, mesleklerine yer verilmesi gerektiği, almaları gereken eğitimlerin de belirlenmesi gerektiği kaydedildi. Suriyelilere ayrıca girişimcilik eğitimi de verilmesi için çalışmalar yapılması gerektiği tavsiyesinde bulunuldu. Bir anlamda Avrupa Birliği bu tavsiyelerle “Mültecileri iş güç sahibi yapın. Avrupa’ya tekrar gelmeye kalkmasınlar. Türkiye’de tutunsunlar” mesajını da vermiş oldu.
Bu önerilerin hafta başında AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantıları için Türkiye’ye gelen AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen, AB Mali İşler Sorumlusu Pierre Moscovici ve beraberindeki heyet tarafından da gündeme getirildiği ifade edildi.