Sinema yazarlarıyla buluşan Ezel Akay çekmekte olduğu filmi Yedi Kocalı Hürmüz’ü anlattı. Tamamı stüdyoda çekilen film için küçük bir masal dünyası yaratılmış
Türk sineması bu yıl eskiye göre daha hareketli. 60’tan fazla film ya çekim aşamasında ya da kurguda... Ayrıca önümüzdeki aylarda çekilecek olanlarla birlikte bu sayı 80’e de yaklaşabilir. Kuşkusuz bu yılın en renkli filmlerinden biri masal anlatmayı seven yönetmen Ezel Akay’ın Yedi Kocalı Hürmüz’ü olacak. Maslak’ta kurulan platoda çekimleri devam eden Yedi Kocalı Hürmüz’ü, yönetmeni Ezel Akay sinema yazarlarına anlattı. Mekânı birlikte gezdiğimiz Akay, dekorlarla ilgili ayrıntılara dikkat çekerken, bize filmle ilgili ipuçları da verdi.
Daha önce iki kez sinemaya uyarlanan Yedi Kocalı Hürmüz bu kez çok farklı. İhtiyaçlarını karşılamak için altı kocayı idare eden, sonrasında ise berber kocasının dükkânında gördüğü doktora âşık olan Hürmüz’ün eğlenceli hikâyesini anlatan filmin kadrosunda Nurgül Yeşilçay, Haluk Bilginer, Erkan Can ve Mehmet Ali Alabora gibi isimler var. Tek bir stüdyonun içerisinde çekilen projenin fikir annesi ise Nurgül Yeşilçay. Eserin haklarını satın alan Yeşilçay, Hürmüz’ü oynamak istediğini söyleyerek Ezel Akay’ı bulmuş. Böylelikle başlayan hikâyenin çekim süreci yavaş yavaş noktalanıyor, vizyona girdiğinde ise yeni bir süreç başlayacak.
Kadınyanı baskın
Akay’ın “gerçeküstü bir komedi” olarak tarif ettiği Yedi Kocalı Hürmüz’ün dekoru bir hayli ilginç, küçük masalsı bir kent kurmuş Akay. Yatak odasındaki bazı parçalar Topkapı Sarayı’nın harem odasından alınmış. 35 yıldır ilk defa Türk sinemasında baştan sona bir film stüdyoda çekiliyor. Oluşturulan dekorlarla zengin bir görünüşe sahip olan film, aslında küçük bir bütçeye sahip. Sıklıkla vurgulanan en önemli özelliği ise diğer uyarlamalarından farklı olarak kadın söyleminin ön planda olması, erkekler zavallı, kadınlar ise üstün. “Kadının iktidarından söz eden bir film politik bir filmdir.” diyen Akay, bu anlamda filminin kendisi için politik olduğunu da söyledi ama bunun dışında çok eğlenceli, garip karakterle dolu olan bir komedi olduğunun da altını çizdi.
Son yıllarda gördüğümüz komedi filmleri estetik yanı olmayan, ticari filmlerdi. Yedi Kocalı Hürmüz bir komedi olarak ticari filmlerden çok farklı, estetik yanı da ağır basıyor. Akay da filmin özellikle görüntü yönetmeni Hayk Kirakosyan sayesinde komediden beklenmeyecek bir estetik kazandığını da sözlerine ekledi. Yedi Kocalı Hürmüz’ü uyarlamada Hürmüz’ün şarkıları da orijinalinden farklı. Akay genellikle müzikleriyle ön planda olan oyunun şarkılarını yeniden yaptıklarını belirtirken, filmin müziklerinin enstrümansız insan sesiyle yapılmış alaturka ile birlikte ilginç bir modernizasyon denemesine dönüştüğünü düşünüyor.
Oyunculuklardan da çok memnun kalan yönetmen, “Herkes çıkıp kendi şovunu yapıyor diyebileceğim kadar iyi bir oyunculuk kombinasyonu oluştu.” diyor. Ertem Eğilmez’in yedi sekiz kişiyle çektiği ama her karakterin önemli olduğu filmlere benzettiği Yedi Kocalı Hürmüz’ün oyuncuları orijinal metindekinden daha genç, hatta köyün delisi, mahallenin dedikoducu ihtiyarları gibi bazı karakterler orijinal metinde de yok, sonradan eklenmiş. Göksel Korat, Sadık Şendil’in eserini Ezel Akay’ın da rehberliğinde neredeyse baştan yazmış ama film günümüze uyarlanmıyor, döneme sadık kalınırken stüdyo ortamının rahatlığı da tarihî film çekmenin zorlu sürecini hafifletiyor. Öte yandan Akay için tarihin tam olarak ne zaman olduğu da önemli değil. “Dönem, yüz yıl öncesi, 1890’lar, tam da Cumhuriyet kadınının şekillenmeye başladığı süreç, ama bizim için dönem Hacivat ile Karagöz filminde olduğu gibi gerçekten dönem değil, o döneme oturtulmuş bir şaka, bugün diye de izleyebilirsiniz. Yarattığımız dünya sonuçta şaka bir dünya. “
Eskiden İstanbul böyleymiş denecek bir durum yokortada” diyerek dönemin bir bahane, bir araç olduğunu da vurguluyor.
Kasım ayında seyirciyle buluşacak olan Yedi Kocalı Hürmüz’ün bir sürprizi de yönetmen Ezel Akay’ın, Hürmüz’ün kocalarından birini oynuyor oluşu. Akay, Hürmüz’ün Fizan’a çavuş olarak gitmiş ve bir türlü gelemeyen kocasını canlandırıyor. Kısacası Yedi Kocalı Hürmüz, eğlenceli yapısıyla olduğu kadar, oyuncuları, dekoru ve kostümleriyle de çok konuşulacağa benziyor.
Daha önce iki kez sinemaya uyarlanan Yedi Kocalı Hürmüz bu kez çok farklı. İhtiyaçlarını karşılamak için altı kocayı idare eden, sonrasında ise berber kocasının dükkânında gördüğü doktora âşık olan Hürmüz’ün eğlenceli hikâyesini anlatan filmin kadrosunda Nurgül Yeşilçay, Haluk Bilginer, Erkan Can ve Mehmet Ali Alabora gibi isimler var. Tek bir stüdyonun içerisinde çekilen projenin fikir annesi ise Nurgül Yeşilçay. Eserin haklarını satın alan Yeşilçay, Hürmüz’ü oynamak istediğini söyleyerek Ezel Akay’ı bulmuş. Böylelikle başlayan hikâyenin çekim süreci yavaş yavaş noktalanıyor, vizyona girdiğinde ise yeni bir süreç başlayacak.
Kadınyanı baskın
Akay’ın “gerçeküstü bir komedi” olarak tarif ettiği Yedi Kocalı Hürmüz’ün dekoru bir hayli ilginç, küçük masalsı bir kent kurmuş Akay. Yatak odasındaki bazı parçalar Topkapı Sarayı’nın harem odasından alınmış. 35 yıldır ilk defa Türk sinemasında baştan sona bir film stüdyoda çekiliyor. Oluşturulan dekorlarla zengin bir görünüşe sahip olan film, aslında küçük bir bütçeye sahip. Sıklıkla vurgulanan en önemli özelliği ise diğer uyarlamalarından farklı olarak kadın söyleminin ön planda olması, erkekler zavallı, kadınlar ise üstün. “Kadının iktidarından söz eden bir film politik bir filmdir.” diyen Akay, bu anlamda filminin kendisi için politik olduğunu da söyledi ama bunun dışında çok eğlenceli, garip karakterle dolu olan bir komedi olduğunun da altını çizdi.
Son yıllarda gördüğümüz komedi filmleri estetik yanı olmayan, ticari filmlerdi. Yedi Kocalı Hürmüz bir komedi olarak ticari filmlerden çok farklı, estetik yanı da ağır basıyor. Akay da filmin özellikle görüntü yönetmeni Hayk Kirakosyan sayesinde komediden beklenmeyecek bir estetik kazandığını da sözlerine ekledi. Yedi Kocalı Hürmüz’ü uyarlamada Hürmüz’ün şarkıları da orijinalinden farklı. Akay genellikle müzikleriyle ön planda olan oyunun şarkılarını yeniden yaptıklarını belirtirken, filmin müziklerinin enstrümansız insan sesiyle yapılmış alaturka ile birlikte ilginç bir modernizasyon denemesine dönüştüğünü düşünüyor.
Oyunculuklardan da çok memnun kalan yönetmen, “Herkes çıkıp kendi şovunu yapıyor diyebileceğim kadar iyi bir oyunculuk kombinasyonu oluştu.” diyor. Ertem Eğilmez’in yedi sekiz kişiyle çektiği ama her karakterin önemli olduğu filmlere benzettiği Yedi Kocalı Hürmüz’ün oyuncuları orijinal metindekinden daha genç, hatta köyün delisi, mahallenin dedikoducu ihtiyarları gibi bazı karakterler orijinal metinde de yok, sonradan eklenmiş. Göksel Korat, Sadık Şendil’in eserini Ezel Akay’ın da rehberliğinde neredeyse baştan yazmış ama film günümüze uyarlanmıyor, döneme sadık kalınırken stüdyo ortamının rahatlığı da tarihî film çekmenin zorlu sürecini hafifletiyor. Öte yandan Akay için tarihin tam olarak ne zaman olduğu da önemli değil. “Dönem, yüz yıl öncesi, 1890’lar, tam da Cumhuriyet kadınının şekillenmeye başladığı süreç, ama bizim için dönem Hacivat ile Karagöz filminde olduğu gibi gerçekten dönem değil, o döneme oturtulmuş bir şaka, bugün diye de izleyebilirsiniz. Yarattığımız dünya sonuçta şaka bir dünya. “
Eskiden İstanbul böyleymiş denecek bir durum yokortada” diyerek dönemin bir bahane, bir araç olduğunu da vurguluyor.
Kasım ayında seyirciyle buluşacak olan Yedi Kocalı Hürmüz’ün bir sürprizi de yönetmen Ezel Akay’ın, Hürmüz’ün kocalarından birini oynuyor oluşu. Akay, Hürmüz’ün Fizan’a çavuş olarak gitmiş ve bir türlü gelemeyen kocasını canlandırıyor. Kısacası Yedi Kocalı Hürmüz, eğlenceli yapısıyla olduğu kadar, oyuncuları, dekoru ve kostümleriyle de çok konuşulacağa benziyor.