Gündem

Gerçeker: Yargı yan bahçe de değil

Yargıtay Genel Başkanı Hasan Gerçeker, referanduma sayılı gün kala konuştu...

07 Eylül 2010 03:00
T24 - Yargıtay Genel Başkanı Hasan Gerçeker, referanduma sayılı gün kala konuştu: Yapılmak istenen değişikliklerle yargının tamamen yürütmenin etki alanında olduğu bir sistem getirilmek isteniyor. 

Yargıtay Başkanı Gerçeker, yeni adli yılın başlaması nedeniyle düzenlenen törende anayasa değişiklik paketini yerden yere vurdu. AK Parti'den yanıt gecikmedi: Yargının siyasi parti gibi muhafelet etmesi hakkı nereden geliyor? 

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, 12 Eylül’de referanduma sunulacak Anayasa değişiklik paketine ilişkin ağır eleştirilerde bulundu. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve HSKY’nın yapısına ilişkin pakette öngörülen değişiklikleri eleştiren Gerçeker, “Yargının tamamen yürütmenin etki alanında bulunduğu bir sistem getirilmek istenmektedir” dedi. 

Yeni adli yılın açılış nedeniyle Yargıtay’da dün tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanı sıra yüksek yargı başkanları ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı.  Törene muhalefet liderleri ile Başbakan Recep Tayip Erdoğan ise katılmadı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Gül, Gerçeker’i makamında ziyaret etti ve bir süre sohbet etti. Törende konuşan Yargıtay Başkan Hasan Gerçeker, 12 Eylül’de halk oylamasına sunulacak anayasa değişiklik paketine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Gerçeker, özetle şunları söyledi: 


AYM SİYASALLAŞIR

Yeni düzenlemede AYM’nin mevcut üye sayısının çoğaltılması yerinde ise de üyelerinin tamamının yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı ve Parlamentonun salt çoğunluğu ile seçilmesi, Yüksek Yargı organlarının çoğaltılan üye sayısına göre etkinliğinin azaltılması, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğu gibi, bu şekilde bir düzenleme AYM’nin tamamen yürütmenin etki alanına girmesine neden olacak ve beraberinde de büyük ölçüde siyasallaşma eleştirilerini getirecektir.


YARGI BAĞIMSIZLIĞINA AYKIRI

HSYK’nın yapısıyla ilgili olarak da kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığına aykırı bir düzenleme söz konusudur. Bakan ve müsteşarın kurulda bulunması kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.


ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU

Düzenleme yargı sistemimize tamamen aykırıdır. Türk yargısına yarar yerine zarar getireceği düşünülmektedir. 


GÜDÜMLÜ YARGI YARATILMAK İSTENİYOR 

Yapılmak istenilen anayasa değişiklikleri ile AYM ve HSYK’nın yapısı değiştirilerek, buralara yapılacak atamalarda ve bu kurumların işleyişinde yürütmenin etkinliği çoğaltılmak suretiyle, yargının tamamen yürütmenin etki alanında bulunduğu bir sistem getirilmek istenmektedir. Bu durum, kuvvetler ayrılığı ilkesini tamamen ortadan kaldırarak adeta kuvvetler birliğine dönüş olacak, yargı bağımsızlığını büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır. 


BAŞBAKAN ERDOĞAN’A YANIT


Yargı, kimsenin ne arka bahçesi, ne ön bahçesi, ne de yan bahçesidir. Olmamıştır, olmayacaktır da. Yargı, herkese gereklidir. Ona verilecek zarar, kendisine veriliyor demektir. Kendi kendisini vurmak demektir. Bu nedenle de yargı bağımsızlığına toplumun her kesiminin sahip çıkması gerekir. Hukuk ayak bağı görülüyorsa, yargı mutlaka baskı altındadır.


ADALET BAKANI ERGİN’E YANIT

Yüksek mahkemeler yargının öncü kurumlarıdır. Bunu vesayet olarak tanımlamak, hatta ‘iç tehdit’ olarak göstermek son derece insafsız ve yanlış bir yaklaşımdır.  


REFERANDUMDA BİRLİKTE OYLAMA TEPKİSİ 

Birbirleri ile ilgisi olmayan konuların, ayrı ayrı referanduma sunulması, çağdaş anayasal demokrasinin ve hukukun gereğidir. Bu gereklilik de ne yazık ki göz ardı edilmiştir.


ERGENEKON HÂKİMLERİNE UYARI 

Tutukluluk sürelerinin, adeta yargısız infaz sayılabilecek derecede uzaması, bu konuda yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden karar verilmesi, yasal olmayan ya da yasayla öngörülen koşullara tam olarak uyulmadan yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması gibi temel hak ve özgürlüklerle doğrudan ilişkili usule aykırı işlemlerde yargıya olan güveni büyük ölçüde zedelemektedir. 


KENDİ KENDİMİZİ DÜZELTİRİZ

Cumhuriyetin ilk yıllarında tüm zorluklara ve olanaksızlıklara rağmen bütçeden yargıya ayrılan payın bugünün 45 katı olduğu bilinmektedir. Yargıtay olarak fiziki koşullarımız içler acısı haldedir. Hâkimlerimizi, Savcılarımızı, personelimizi oturtacak, dosyalarımızı koyacak yer bulamıyoruz. Yapılan yanlışlar, yargının kendi sistemi içerisinde bulunan denetim mekanizması ile mutlaka düzeltilecektir. Yeter ki yargı dışı müdahaleler, hukuk dışı engelleme girişimleri olmasın. Türk yargıçları, savcıları da onurlu insanlardır. Kimseden el açıp bir şey talep etmek durumunda değillerdir.