T24 - Bilecik'in Bozüyük ilçesinde, 1989 yılında Hakkari'de teröristlerle girilen çatışmada vücuduna isabet eden 19 şarapnel parçasıyla yaşam mücadelesi veren kişi, gazi olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Bilecik'in Bozüyük Belediyesine ait sosyal konutlarda yaşayan 42 yaşındaki Önder Oğuz, 1989 yılında Hakkari'nin Çukurca ilçesinde vatani görevini yaparken teröristlerin saldırısına uğradıklarını, çatışmada ağır yaralandığını söyledi.
Söz konusu çatışmada, vücuduna, çıkarılması mümkün olmayan 19 şarapnel parçası isabet ettiğini ifade eden Oğuz, ''Vücudumda, 16'sı göğüs ve akciğer çevresinde, 3'ü elimde olmak üzere toplam 19 şarapnel parçası bulunuyor. Şarapnel parçaları hayati tehlike riski taşıdığı için çıkarılmadı'' dedi.
O zamandan beri çok yorulduğunu, biraz yürüyünce tıkandığını, sağlık şartlarına uygun sabit bir iş bulamadığını anlatan Önder Oğuz şöyle konuştu;
''İmkansızlıklar yüzünden oğlumu 12 yıldır göremiyorum. Geçen 21 yıl içinde çalmadığım kapı kalmadı. Emekli Sandığı, aldığım raporları ‘Organ kaybın yok, sen gazi değilsin’ diyerek kabul etmedi. Bazen ‘Keşke çatışmada kolum bacağım kopsaydı’ diyorum. Ne sağlık karnesi, ne gazi kartı ne de sosyal hak verildi. Bugüne kadar kimse beni ciddiye almadı.''
Oğuz, 3 yıl öncesine kadar İstanbul'da virane bir yerde yaşadığını belirterek, Belediyenin kendisine lojman ve iş vaadinde bulunması üzerine Bozüyük'e geldiğini bildirdi.
Ekonomik kriz nedeniyle çalıştığı taşeron firmadan çıkartıldığını anlatan Oğuz, geçimini sağlamak için günübirlik işlerle idare etmeye çalıştım ama olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü;
Dilenci gibi yaşamaktan bıktım
Şimdi bir ekmeğe muhtaç kaldım. Evimde odun, kömür yok. Faturayı ödeyemediğim için sular kesildi. Aç bir halde yaşama mahkum edilmiş gibiyim. Ne yapacağımı şaşırdım. Vatanı sevmenin, ülkeye hizmet etmenin, gerekirse canını bile vermek suç mu? 21 yıldır gazi olduğumu ispat etmeye çalışıyorum. Dilenci gibi yaşamaktan bıktım.''
Oğuz, gazi olduğunu kabul ettirebilmek için Askeri Mahkeme'ye dava açtığını ancak bu davayı kaybettiğini belirterek, iç hukuktaki mücadelesinden sonuç alamadığı için iki yıl önce, ''gaziliğinin kabul edilmesi ve bundan doğan sosyal haklarının verilmesi'' talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdığını söyledi.
Kaybettiği dava nedeniyle yaklaşık 1500 lira borçlandığını ifade eden Oğuz, şöyle devam etti;
''Kan dökerek savunduğum ülkemi AİHM'ye şikayet etmek zorunda kalmaktan üzülüyorum. Şehit miyim, gazi miyim? Devlet bana ne olduğumu söylesin. Sadaka istemiyorum. İş verilse AİHM'ye gitmeyecektim. Bu ülke için, bayrak için kanımı döktüm. Ben vatana hizmet ettim, şimdi bana onurum verilsin. Gazi değilsem bile terör mağduruyum.
Yaşama ümidimi tamamen kaybettim. Başvurduğum bütün kapılar tek tek suratıma kapandı. Babamın tarlasını beklerken vurulmadım. Yarayı aldığım gün gazi olmayı hak ettim. Türkiye İş Kurumuna 5 yıl önce müracaat ettim ama sonuç alamadım.''