Gündem

Gandhi ödüllü, insanlığa adanmış bir hayat

Cüzzamla savaş konusundaki başarıları nedeniyle Gandhi Ödülü verilen Prof. Türkan Saylan, hayatını insanlara adadı

14 Nisan 2009 03:00
Cüzzamla savaş konusundaki başarıları nedeniyle Gandhi Ödülü verilen Prof. Türkan Saylan, hayatını insanlara adadı.

 Prof. Dr. Türkan Saylan, 1935 yılında İstanbul’da doğdu. Kandilli Kız Lisesi’nden sonra İstanbul Tıp Fakültesini kazandı. Bir yandan çocuk büyütürken tıp fakültesini bitirdi. Uzmanlığını deri ve zührevi hastalıklar alanında yaptı. Türkiye’de bu alanda ihtisas yapan yedinci kadındı.

1976’da lepra (cüzam) çalışmalarına başladı. İstanbul Lepra, Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi’nin kurulmasında öncülük etti. Türkiye’yi karış karış gezerek cüzam hastalarını tedavi etti, bilgilendirdi. Cüzamla mücadeleye başladığında Türkiye’de 10 bin cüzamlı kişi vardı. Şu an yılda sadece 5-10 yeni olgu görülüyor. Saylan ‘Biz büyük bir aileyiz’ dediği hastalarının sadece tedavisiyle kalmadı. Onlar için projeler üretti, çocuklarının okumasına önayak oldu. Cüzamla savaş konusunda kazandığı başarılar nedeniyle 1986’da Uluslararası Gandhi Ödülü’nü aldı. 2006’ye kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra danışmanıydı. Uluslararası Lepra Birliği ’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcısı oldu.

Anadolu’yu gezerken karşılaştığı gerçeklere sırtını çeviremeyeceğini söyleyen Saylan, iki oğlunun yanı sıra binlerce çocuğun annesi olmayı tercih etti. 1989’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) kurdu. 20 yıldır Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yaptı. Öğretim Üyeleri Derneği’nin kurucusuydu. 2001-2007 arasındaYÖK üyeliği yaptı. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği ve İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu üyeliklerinde bulundu. 2007’de Ankara Tandoğan ve İstanbul Çağlayan’daki Cumhuriyet mitinglerinin organizasyonunda rol aldı.

Saylan, hayatının büyük bir bölümünde kanserle mücadele etti, etmeye de devam ediyor. Bu yıl kazandığı Vehbi Koç Vakfı’nın 100 bin dolarlık Koç Ödülü’nü yine kız çocuklarının eğitimine bağışlayan Saylan, “En değerli şeyim saatim” demişti. (Radikal)