Dünya devleri istihdam ve büyüme için toplandı
Londra'da Obama ile sıcak sohbet
Lider eşleri poz verdi
G-20 üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla IMF ve Dünya Bankası'nın da aralarında bulunduğu çeşitli uluslararası kuruluşların başkan ve direktörlerinin bir araya geldiği Londra Zirvesi'nden bir dizi karar çıktı.
Dünyadaki gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ülkenin liderlerinin küresel ekonomik krize çare olacak ve küresel ekonomiyi canlandırmayı hedefleyen kararlarını İngiltere Başbakanı Gordon Brown duyurdu.
Londra'daki G20 Zirvesi'nin sonunda bir basın toplantısı düzenleyen İngiltere Başbakanı Gordon Brown, IMF gibi çok uluslu kuruluşlar aracılığıyla küresel ekonomiye 1 trilyon dolar kaynak aktarılacağını açıkladı.
Brown'un açıkladığı önlemler kapsamında, G20 liderleri uluslararası ticareti destekleyecek 250 milyar dolar büyüklüğünde bir finansman paketi konusunda anlaşmaya vardı.
Dünya ticaretinde finansman sağlamak amacıyla ihracat kredisi, yatırım kurumları ve çok uluslu kalkınma bankaları aracılığıyla gelecek iki yıl içinde 250 milyar dolar kaynak aktarılacak. Yeni program için 50 milyar dolarlık bir ek ödeme olacak.
Alınan bir diğer önemli karar Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kaynağının artırılmasına yönelik. Kaynakları Doğu Avrupa ülkelerinin ekonomilerine yapılan yardımlar yüzünden oldukça azalan IMF kaynaklarının 500 milyar dolar artırılarak 750 milyar dolara çıkarılmasına karar verildi. Böylece IMF'nin mevcut 250 milyar dolar olan kaynakları üç katına çıkacak. Ayrıca IMF gerektiğinde 250 milyarlık bir ek kaynaktan da yararlanabilecek.
Daha önce Japonya ve Avrupa Birliği IMF'nin kaynaklarının artırılması için 100'er milyar dolar katkıda bulunabileceklerini söylemiş, ABD'de ayrıca 100 milyar dolara yakın kaynak sunacağını belirtmişti.
Gordon Brown, hedge fonların küresel düzenleme çerçevesi içine alınacağını, kredi derecelendirme kuruluşlarının da belirli kurallara tabi tutulması gerektiğini söyledi.
Toksik varlıklarla başa çıkılması konusunda hemfikir olduklarını kaydeden Brown, "OECD uyum göstermeyen bankaların bir listesini çıkaracak. Bu standartlara uymayanlara karşı sert yaptırımlar üzerinde hemfikir olduk" dedi.
Zirvede yeni bir mali istikrar kurulu oluşturulması kararlaştırıldı. Daha önce sorun yaratan yönetici ikramiyeleri konusunda da yeni sistemler ortaya konacak.
Ayrıca vergi cenneti tabir edilen adalardaki banka hareketlerinin kurala bağlanmasına ilişkin bir adım atılması konusunda da anlaşmaya varıldı.
Brown, "G20 ülkeleri dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük canlandırma programını ortaya koyuyor. Bu program çerçevesinde 500 trilyon dolar ekonomilere enjekte edilmiş olacak" dedi.
"Kriz anında dünyanın en yoksullarına sırtımızı dönmemiz doğru olmaz" diyen Brown sözlerini şöyle sürdürdü: "Diğer tarafı gözardı etmeyeceğiz. Daha zor ülkelere yardım edilmesi için IMF'nin bir takım önerilerde bulunmasını istedik. En yoksul ülkeler için 50 milyar dolarlık yardım yapılacak. G20 ülkeleri bu yıl yeniden bir araya gelecek. Uluslararası işbirliğinde yeni bir döneme girdik."
Dönemin adı: ‘Büyük resesyon’
Hem bireyler hem de finans piyasalarını rahatlatacak bir mesaj vermek isteyen ABD Başkanı Barack Obama, dün, Fransa ve Almanya liderlerinin inatçı tavrına rağmen Avrupa ile aralarında önemli bir görüş farklılığı olmadığını söylemişti. Obama dün ev sahibi İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile yaptığı ortak basın toplantısında, ABD'nin de denetimden yana olduğunu ve "zirveye kimseye akıl vermeye değil, dinlemeye ve çıkış yolu göstermeye yardımcı olmak üzere" geldiğini belirtmişti.
IMF'ye göre küresel ekonomik üretim bu yıl İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük düşüşü yaşayarak yüzde 0.5 ile 1.00 arasında daralacak. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn bu dönemi "Büyük Resesyon" olarak adlandırıyor.