Bilfen Eğitim Kurumları'nın daveti üzerine İstanbul'a gelen Osmanlı İmparatorluğu'nun 33. Padişahı 5. Murad'ın kızı Hatice Sultan'ın torunu olan ve Paris'te yaşayan gazeteci-yazar Kenize Murad, Çamlıca'daki ilköğretim okulunun 7 ve 8. sınıf öğrencileriyle bir araya geldi.
Kenize Murad'ın ziyaret kapsamında okulda öğrencilerle gerçekleştiği sohbeti ve sonrasında öğrencilerle birlikte Topkapı Sarayı Müzesi gezdi.
Osmanlı haneden defterine kaydı yapılan son kişi olarak bilinen ve son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin ve son halife Abdülmecit'in torunu olan Neslişah Osmanoğlu'nun cenazesine de katılan Kenize Murad, okulun konferans salonunda öğrencilerle bir araya geldiği toplantıda, öncelikle Neslişah Sultan'a ilişkin duygularını anlattı.
Çok farklı savaşlara şahitlik ettim'
Öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Kenize Murad, ''Bir kadın gazeteci olarak 15 yılınızı siyasi açıdan önemli yerlerde özellikle de Hindistan ve Pakistan da geçirdiniz. O yıllara ait birkaç özel anekdot paylaşır mısınız?'' sorusuna şöyle cevap verdi:
''Bu çok uzun zaman önceydi. Çok farklı savaşlara şahitlik ettim. İsrial-Filistin çatışması, Lübnan Savaşı, Pakistan Savaşı ve İran İslami devrimi... Bunların hepsi çok ilginç deneyimlerdi. Gazeteci olarak tarihi doğrudan yaşıyorsunuz. Mesela İran devriminde herkese demokrasi getirecekleri umudunu taşıyordum. Milyonlarca insanı tek bir yürek halinde sokaklarda görmek tarifsiz bir histi. 1982'de İsrail'in Beyrut'u işgali sırasında elektrik yoktu, hiçbir iletişim imkanı yoktu, çok zor zamanlardı ama Filistin ve Lübnanlılar çok cesurdu. Bu cesaretlerine tanıklık etmek çok etkileyici bir deneyim oldu.''
'Vefatlar bir tarihin yok olması'
Kenize Murad, ''Bildiğimiz kadarıyla Osmanlı hanedanından 265 kişi günümüzde yaşamını idame ettirmektedir. Osmanlığı hanedanlığının üyelerini günümüzde kaybetmek sizi nasıl etkiliyor?'' sorusu üzerine, vefatları bir tarihin yok olması olarak nitelendirdi.
Büyükbabası 5. Murad dışında tarihte hayran olduğu başka bir kişilik olup olmadığı da sorulan Murad, ''Büyükbabam Sultan Murad, tam bir liberal, eşitlikçi, demokrat bir insandı. Onun dışında Fatih Sultan Mehmet'e büyük bir hayranlığım var. Hürrem Sultan'a karşı çok büyük bir sevgim yok maalesef. Fatih Sultan Mehmet, çok büyük bir zekaydı'' dedi.
''Geçmişe dönme şansınız olsaydı Osmanlı prensesi mi, Hint prensesi mi olmak isterdiniz?'' sorusuna Murad, özgürlüğü olmadan haremde yaşamak zorunda kalacağı için Osmanlı prensesi olmak istemeyeceğini ifade ederek, ''Hintli prenses olarak da yaşamak istemezdim. Çünkü yine aynı durumla karşı karşıya kalırdım. Burada sürekli görücü usulü evlilikler yaşanıyor, bunun da ciddi sorunları var.
Hanedan dağıldıktan sonra birçok Osmanlı prensesi zor durumda kaldı. Bir meslekleri yoktu, dış dünyaya alışık ve çalışmaya hazır değillerdi. Bu şekilde yaşayamayan, bu yaşantıya dayanamayan birçok Osmanlı prensesi çok sıkıntı çekti. Belki Osmanlı prensesi olmak hoş olabilirdi ama bu benim hayatımı çok kısıtlardı. Geniş özgürlükleri olan bir hayatım olmazdı'' diye konuştu.