Habertürk yazarı Fatih Altaylı, "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanın iddianamesinde "tanık" sıfatıyla yer alan Hüseyin Gülerce'ye yöneltilen tepkileri değerlendirdi. Bir dönem ismi Gülen cemaatiyle anılan Gülerce için Altaylı, "Yarın Gülen’in yeniden güçlendiğini görse koşa koşa yeniden Gülenci olur" ifadesini kullandı.
Fatih Altaylı'nın "Hüseyin ‘Gülence’yi nasıl bilirsiniz?" başlığıyla yayımlanan (30 Temmuz 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Hürriyet Gazetesi’ndeki yazar dostlarımız kafayı Hüseyin Gülerce’ye takmış vaziyetteler.
Hüseyin Gülerce’yi tanıyorsunuz herhalde.
Cemaat’in “makbul” olduğu dönemlerde The Cemaat’in “yüzü”ydü.
Ya da kendini öyle lanse ediyordu.
Gülen Cemaati adına ahkâm kesilecekse Gülerce keserdi.
Fethullah Gülen’den bir mesaj varsa Gülerce açıklardı.
Gülerce’nin “Cemaat benim” havası bastığı dönemlerdi.
Söylemlerine bakan onun Fethullah Gülen’in sözcüsü, sağ kolu, her şeyi olduğunu zannederdi.
Öyle miydi, değil miydi bilinmez, ama böyle algılanmaktan bir rahatsızlığı yoktu.
Gülenciler “The Cemaat”se, Gülerce için de “He is the Cemaat” demek mümkündü.
Böyle bilinmekten de keyif alırdı.
Öyle ki, ben Hüseyin Gülerce’ye “Hüseyin Gülence” lakabını takmıştım.
Çünkü “Gülence” konuşurdu hep.
Sonra 17-25 Aralık süreci başladı.
O güne kadar “Mr. Cemaat” olan Gülerce birdenbire Cemaat’le arasına mesafe koydu.
En azından öyle görünmeyi başardı.
Cemaat’in görünürdeki “karakutusu” birdenbire “sütten çıkmış ‘ak’ kutu” haline geldi. “Cemaat hata yaptı, Cemaat yanlış yaptı, ben onları tanımamışım, yanlış tanımışım”, Gülerce’nin yeni mottosu oldu.
Hürriyet’teki arkadaşlar da şimdi buna takılmışlar.
Dün Mehmet Yılmaz, Ahmet Hakan ve Akif Beki, Gülerce’ye, “Bu kadar da kolay sıyrılamazsın” demişler.
Haklılar mı?
Kâğıt üzerinde haklılar.
Çünkü Cemaat’in karakutusu asla kutuyu açmadı.
Çok iyi tanıdığı ve bildiği kesin olan “imam” listelerini vermemiş olmalı ki, 15 Temmuz felaketi başımıza geldi.
Ancak Hürriyet yazarları da, bugün
Gülerce’ye kucak açanlar da bir şeyi unutuyorlar.
Bu Hüseyin Gülerce’ler her zaman vardır.
Dün Gülenciydi, bugün Gülen karşıtı.
Yarın Gülen’in yeniden güçlendiğini görse koşa koşa yeniden Gülenci olur.
“Cemaati korumak için onların yanına geçmiş gibi göründüm. Benim gönlüm hep hocaefendiyleydi” der.
Demezse yüzüme tükürün.
Allah göstermesin ama bir gün öyle bir şey olursa “Fatih söylemişti”dersiniz.
O yüzden uğraşmayın Gülerce’yle.
Ondan kimseye yâr olmaz.
Olsa olsa ortaya karışık olur!