Milliyet yazarı Çağdaş Ertuna, moda dünyasında bir ilk yaşandığını belirterek eski İngiltere Başbakanı David Cameron'un eşi Samantha Cameron'un yeni bir moda markası kurduğunu aktardı. Ertuna, "Cameron’ın modaya olan merakı, giydiği markalardan da biliniyordu. Özellikle Türk asıllı moda tasarımcısı Erdem Moralıoğlu’nun tasarımlarını tercih etmesiyle de dikkat çekiyordu. Hatta Erdem’in yükselişinde önemli bir etkisi oldu" diye yazdı.
Çağdaş Ertuna'nın "Çikolata ve mutluluk" başlığıyla yayımlanan (1 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Moda dünyasında bir ilk yaşanıyor.
İlk defa bir dünya liderinin eşi, first lady’liği bittikten hemen sonra bir moda markası yaratmaya karar veriyor.
İngiltere eski başbakanı David Cameron’ın eşi Samantha Cameron, Cefinn adını verdiği bir moda markası kurduğunu açıkladı bu hafta itibarıyla.
Cameron’ın modaya olan merakı, giydiği markalardan da biliniyordu.
Özellikle Türk asıllı moda tasarımcısı Erdem Moralıoğlu’nun tasarımlarını tercih etmesiyle de dikkat çekiyordu.
Hatta Erdem’in yükselişinde önemli bir etkisi oldu.
Cameron, daha önce İngiliz markası Smythson’ın kreatif direktörlüğünü yapmış ve kız kardeşi Emily Sheffield da halen İngiliz Vogue’un yazı işleri müdürü.
Belli ki Cameron, modanın içinden geliyor ve hiçbir zaman bu ilişkisi kesilmedi.
Downing Street’teki Başbakanlık konutunda da sık sık İngiliz moda markalarını desteklemek için davetler düzenledi.
Şimdi ise İngiliz moda sektöründe gördüğü açığı kapatmaya kararlı.
ABD’de Ivanka Trump’ın markası, İngiltere’de Samantha Cameron’ın markası derken dünyada modayla politika da artık birbirine yakınlaşıyor.
Bakalım, tüketiciler bu modaya nasıl yaklaşacak?
Son zamanlarda yüzümü güldüren sayılı haberden biri “Çikolatalı yeme talep artıyor.”
Eskişehir’de bir yem fabrikasında et ve süt veriminin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmış.
Sonuç, üretilen çikolatalı yem sayesinde, hayvanlardan daha çok verim alınmaya başlanmış.
Bu da demek oluyor ki çikolata hayvanlara da mutluluk veriyor ve onları da motive ediyor.
Bu haberin üstüne İsviçre’de Vevey’de yeni açılan Nest Müzesi’ni geziyorum.
Nestlé’nin 150 yıllık geçmişini anlatıyor müze, daha çok çocuklara yönelik dijital oyunlarla.
Her şey Henri Nestlé’nin bir komşusunun prematüre bir bebek doğurmasıyla başlıyor.
Prematüre bebeğin beslenmesi için bir mama karışımı yaratıyor Henri Nestlé.
Sonra bebek hızla büyüyor, sağlığına kavuşuyor ve tabii marka da beraberinde hızla büyüyor, birçok farklı alana yayılıyor.
Beslenmenin de müzesi olur
İyi beslenme ve sağlıklı yaşam giderek daha da ön plana çıkarken artık beslenme müzeleri de kuruluyor.
Vevey’deki Alimentarium Gıda Müzesi de bunlardan biri.
Dünyanın ilk gıda temalı müzesi olarak tam 30 yıl önce açılıyor, şimdi dünyanın dört bir yanındaki gıda ve beslenme kültürünü anlatıyor.
Sadece malzemeleri sergileme ve yemek atölyeleri düzenleme üzerine kurulu değil, aynı zamanda yemek yemenin duygusal boyutunu da inceliyor.
Alimentarium’da gezerken İstanbul’daki Mutfak Sanatları Akademisi’ni düşünüyorum.
MSA, aslında ne kadar büyük bir iş yapıyor.
Uluslararası örneklerinden daha önde, uzay üssü gibi titizlikle çalışılan bir okul ve birçok müzeden daha değerli bir arşivi var kurucusu Mehmet Aksel sayesinde.
İsviçre’de basit bir müze bu kadar iyi pazarlanırken, bizim de elimizdekinin değerini daha iyi bilmemiz lazım.
First Lady’den modaevi
Moda dünyasında bir ilk yaşanıyor.
İlk defa bir dünya liderinin eşi, first lady’liği bittikten hemen sonra bir moda markası yaratmaya karar veriyor.
İngiltere eski başbakanı David Cameron’ın eşi Samantha Cameron, Cefinn adını verdiği bir moda markası kurduğunu açıkladı bu hafta itibarıyla.
Cameron’ın modaya olan merakı, giydiği markalardan da biliniyordu.
Özellikle Türk asıllı moda tasarımcısı Erdem Moralıoğlu’nun tasarımlarını tercih etmesiyle de dikkat çekiyordu.
Hatta Erdem’in yükselişinde önemli bir etkisi oldu.
Cameron, daha önce İngiliz markası Smythson’ın kreatif direktörlüğünü yapmış ve kız kardeşi Emily Sheffield da halen İngiliz Vogue’un yazı işleri müdürü.
Belli ki Cameron, modanın içinden geliyor ve hiçbir zaman bu ilişkisi kesilmedi.
Downing Street’teki Başbakanlık konutunda da sık sık İngiliz moda markalarını desteklemek için davetler düzenledi.
Şimdi ise İngiliz moda sektöründe gördüğü açığı kapatmaya kararlı.
ABD’de Ivanka Trump’ın markası, İngiltere’de Samantha Cameron’ın markası derken dünyada modayla politika da artık birbirine yakınlaşıyor.
Bakalım, tüketiciler bu modaya nasıl yaklaşacak?