Medya

Eski cemaat üyesi: FETÖ’nün bütün dünya ülkeleri için, darbe yapma kabiliyeti var

"Bu sinsi örgütlenme, sadece Türkiye’ye ilişkin bir hareket değildir"

30 Ağustos 2016 11:43

Bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan Yeni Akit yazarı Nurettin Veren, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin planlayıcısı olduğu öne sürülen Fethullah Gülen ile ilgili olarak "FETÖ’nün bütün dünya ülkeleri için, darbe yapma kabiliyeti var" dedi.

"1994 yılında kontrol ve tedavi amaçlı, ABD’ye gidip döndükten sonra, Gülen’in daha önceki söylemlerine göre, ABD hakkındaki fikirleri tam anlamıyla değişti" ifadesini kullanan Veren, "Bir zamanlar, Rusya’nın yıkılmasından sonra, “ABD de kıtası ile beraber yerin dibine geçecek” diyen Gülen, birden bire Nevval Sevindi ile yapmış olduğu röportajda da belirttiği gibi, ABD dünya gemisinin kaptanıdır, bunu kabul etmek lazımdır, söylemi ile 180 derece çark etti" diye yazdı.

Nurettin Veren'in "FETÖ’nün bütün dünya ülkeleri için, darbe yapma kabiliyeti var" başlığıyla yayımlanan (30 Ağustos 2016) yazısı şöyle:

Seksenli yılların sonunda, Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarında, örgütün genç ve tahsilli nesiller tarafından ele geçirilmesi, özellikle yargı, askeriye, emniyet ve mülkiye içerisinde, sessiz ve gizli yapılanması ve buradaki çalışmalar ile yabancı misyonların, bu örgütü yurtdışında ve Dünyanın değişik ülkelerinde de kullanılabileceği hesabını yaparak, önlerini açıp desteklenmeleri sağlandı. 

Bu sinsi örgütlenme, sadece Türkiye’ye ilişkin bir hareket değildir. ABD’nin ve batının, Türkiye’deki operasyonlar için kullanabileceği bir oluşum olmanın çok ötesindedir.

Uluslararası bu hareket; özellikle Afrika’daki, Orta Asya’daki, Amerika’nın etki ve nüfuz alanını artırmak için, bu örgütü iyi bir aparat olarak kullanmanın hesabını çok önceden yapmıştı. 

Özellikle Güney Asya’dan, Endonezya’ya kadar olan coğrafyada da, aynı şekilde Çin ve Doğu Türkistan içinde bu örgütü ihtiyaç vardı.  

O nedenle kendi kendine kurulmuş, hazır organize edilmiş, dünyanın pek çok yerinde okullar kurmuş bu teşkilatın, Türkiye’deki 17-25 ve 15 Temmuz başarısız darbe girişimleri sonrasında ayağı kesildi diye, Fetö’yü feda edeceğini düşünmek doğru bir karar olmadığı kanaatindeyim.  

HERKUL.org, F. Gülen’in haber sitesinin adıdır, ne enteresandır ki; CIA’nın özel operasyon uçağı da (HERKUL) ismini taşımaktadır. Bu kadar büyük bir benzerlik tesadüf olamaz. 

1994 yılında kontrol ve tedavi amaçlı, ABD’ye gidip döndükten sonra, Gülen’in daha önceki söylemlerine göre, ABD hakkındaki fikirleri tam anlamıyla değişti. 

Bir zamanlar, Rusya’nın yıkılmasından sonra, “ABD de kıtası ile beraber yerin dibine geçecek” diyen Gülen, birden bire Nevval Sevindi ile yapmış olduğu röportajda da belirttiği gibi, ABD DÜNYA GEMİSİNİN KAPTANIDIR, BUNU KABUL ETMEK LAZIMDIR, söylemi ile 180 derece çark etti. 

Gülen 1998 sonu Amerika’ya gittikten sonra, ilk işi Amerikan vatandaşlığı almak için, çuvallar dolusu paralar sarf ederek, avukatlar vasıtasıyla, Amerikan vatandaşlığına müracaatının kabulü için uğraştı.  

Fakat ne enteresandır ki;  

2007 yılına kadar Gülen’in ABD vatandaşlığı kabul edilmedi, fakat o rapora göre oturum izni tam reddedilecek iken, araya giren iki istihbarat yetkilisinin mektubu sonrası, ABD’de bir eyalet Mahkemesi’nin, GÜLEN’İN ABD’NİN MENFAATİNE ÇALIŞAN ÖNEMLİ BİR KİŞİ OLDUĞU HÜKMÜNE VARDI VE GÜLEN’E OTURUM İZNİ VERİLDİ.  

Son MEMRİ RAPORU, söz konusu edilen ABD mahkeme dosyasındaki belgeyi temin edip, medyaya servis eden kişinin; itirafçı Sibel Edmonds olduğu ileri sürülüyor. 

Türkiye’de ABD ve Orta Asya konusunda uzman sayılıyor ve bugün MEMRİ’nin raporunda dikkat çekici bir husus daha var.  

Buna göre Rusya Yüksek Mahkemesi Gülen grubunun Rusya’daki bütün faaliyetlerini, 2011’de yasakladı ve bu kapsamda Gülen okullarının kapatılmasına karar verdi. 

Rusya’nın önde gelen kuruluşlarından Yakın Doğu Enstitüsü de Gülen örgütünü CIA’nın, dünya çapında kullandığı paravanı olduğunu iddia etti. 

Aslında bu örnekleri uzatmak mümkündür. 

Özbekistan bunların içinde en somut olanıdır.  

2011’de Özbekistan, Gülen Örgütünün okullarında çalışan Amerikalı öğretmenlerin, CIA ajanı olduğunu ve Diplomat pasaportu ile ülkeye girdiklerini ortaya çıkardı ve okulları kapatıp, öğretmenleri ve öğretim elemanlarını yurtdışına, atarak bir kısmını da hapis cezasıyla, cezalandırdı. 

Askar Akaev ve Şevardnadze; “turuncu devrim”, “portakal devrim” derken, Gürcistan ve Kırgızistan’da, devlet başkanları aniden koltuklarını terk etmek zorunda kaldı.