Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "CHP'nin kapatılacağı" yolundaki iddilara ilişkin olarak, "Gelin iktidar partisi çağrısını yaptı. Ana muhalafet partisi de gelsin. Parti kapatmayı yasaklayın. Ondan sonra hiç kimse kuşlardan haber aldım. Bizim parti kapatılacak diye ortalarda dolaşmasın" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda dördüncü kez muhtarlara hitap etti.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Biz her zaman milletimizle hep iç içe olacağız. Bu bağ koptuğu an bizim de bittiğimiz gündür. Biz milletimizden asla kopmadık, kopmayacağız.
Muhtarları küçümseyenlere bakmayın, onlar mahallesinde aday olsa muhtar olamaz. Şimdi parti genel başkanları var. Amblemlerini bir kenara koyun bunlar muhtar bile seçilemez.
İzmir'de bir hanımefendi sürekli laf üreten parti liderine bırakın bu işleri proje üretin. Biz de yıllarca söylüyoruz. Karşı taraftan proje yok. Neymiş partilerini kapatacaklarmış.
Senin partini neden kapatacaklar? Benim başında olduğum parti kapatılmak istendi. Bunların sesi çıkmadı. Bir hanımefendi de Ankara'da hakimler var. dedi. AK Parti kapatılsaydı zil takıp oynayacaklardı.
Gelin iktidar partisi çağrısını yaptı. Ana muhalafet partisi de gelsin. Parti kapatmayı yasaklayın. Ondan sonra hiç kimse kuşlardan haber aldım. Bizim parti kapatılacak diye ortalarda dolaşmasın.
Cumhurbaşkanlığı Saray'ı için anamuhalefetin başındaki zat diyor ki "Kaçak saray" Büyük bir millete de bu yakışır.
Oy vermediği için millete kızarak, hakaret ederek siyaset olur mu? Bu millet kendisine sahip çıkana sahip çıkar.
'Bana diktatör diyenler...'
Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'diktatör' diyenler gönlündeki diktatör özlemi dile getiriyorlar.
Muhalefet böyle bir seçim başarısı yakalasa kendilerini milli şef ilan ederler.
Hala üniversitelere kavgaların merkezi halimne getirme gezi parkı benzeri olayların rüyalarını görenler var.
Hala üniversitelere kavgaların merkezi halimne getirme gezi parkı benzeri olayların rüyalarını görenler.
Kadın hakları konusundaki hassasiyetimi sizlerden de bekliyorum. Gören gözüm uzanan elim duyan kulağım sizler olun.
'Devlet katili affedemez'
Cumhurbaşkanlığı'ndaki bir birim kadına yönelik şiddetle ilgili tüm olayları takip edecek ve hemen olaylara müdahale edeceğiz.
Devletin katili affetme yetkisi yoktur. Özgecan'ın katilini ancak ailesi affedebilir. Bu konuda ağırlaştırılmış müebbet getirildi.
Mahallesinde şiddete uğrayan mazlum durumuna düşen kadınların bulunduğu muhtarımız, eğer bu sıkıntı kendi aile fertlerinden birinin başına gelmiş gibi hissedip gerekli mücadeleyi verecektir. Allah'ın emanetine sahip çıkmayan milletin emanetine de sahip çıkamaz. Kadınlar Allah'ın tüm insanlığa bir emanetidir.
'Bir kadın STK'sının başındaki kadın...'
Ben bunu söyledim diye, bir kadın STK'sının başında olan kadın diyor ki "kadın emanetmiş nasıl söylenir" diyor. Bu yüceltmedir, kadının önemini ortaya koymadır. İnsan emanetinin kıymetini bilmezse insan değildir. Emanete hıyanet neyse odur. Ben muhtarlarımızdan bu konuda çok daha fazla hassasiyet bekliyorum.
Eskiden eğlence için üretilen hava fişekleri artık can almaya dönüştü. Biz sapanı eskiden çocuklukta farklı kullanırdık. Bunlar sapanı demir bilyeyle insan canı almakta kullanıyor. Silah neyse, molofot da o, sapan da o, havai fişek de o. Cezaları şimdi arttı, arttığından dolayı rahatsızlar.
'Niye etek?'
Bakınız çok daha enteresan. Maskeyle dolaşıyorlar. Niye dolaşıyorsun? Eğer terörist değilsen maske takmana gerek yok. Niye etek? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diyor, etek giyiyor, maske takıyor.
Bir kısmı da maskeyle parlamentoda oturuma katılıyor. Nasıl bir milletvekilisiniz siz ya? Neymiş poşu takmış, o öyle takılmaz. Yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayretleri var.
'Başkanlık konuşulmaz, yaşanır'
Yeni Türkiye için yeni Anayasa’ya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Başkanlık sistemi bize yabancı değil. Mevcut gömlek bu vücuda dar geliyor. Esasen cumhuriyet kurulduğunda beri bu tartışma yapıla gelmiştir. Ama bunu gerçekleştirmeye ya zaman ya da güç yetmemiştir. Benim bunu dile getirmem günlük siyaset anlamına gelmemeli. Başkanlık sistemi benim şahsi arzum değildir. Başkanlığa seçilen kişinin orada kalması durumu söz konusu olamaz. Görev süresi, kaç defa seçilebileceği belli olur.Konu sıradan teori olayı değildir. Bu konuşulmaz yaşanır. Bunu aynı zamanda yaşadığım için anlatıyorum.Başkanlık sisteminden diktatörlük, padişahlık anlayanlar kendi milletlerine güvenleri olmayanlardır. ABD’de diktatörlük mü var? Fransa’da, Meksika’da, Arjantin’de diktatörlük mü var?Böyle gidişe milletimiz izin vermez.