Cumhurbaşkaı Tayyip Erdoğan, ABD’nin Suriye’de YPG ağırlıklı SDG güçlerine verdiği desteği eleştirirken, “Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettiği için terör örgütlerine tavır sergilemek yerine onları milis güç olarak benimseyenler hatalarının farkına varacaktır. DEAŞ terörüne bertaraf etmek için bir başka eli kanlı terör örgütü destekleniyor. Bunun adı kanı kanla temizlemeye çalışmaktır” ifadelerini kullandı.
Körfez ülkeleri ile Katar arasında yaşanan krize ilişkin de ilk kez değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Katar'ın terör zanlısı olarak görülmesini tasvip etmiyorum. Böyle bir durum olsa karşılarına ilk çıkan ilk devlet başkanı ben olurdum. Burada farklı bir oyun oynanıyor. Ama bu oyunun arkasında kim olduğunu henüz bulamadık. Bölgenin daha da karışması gerilimin artması için fırsat kollayanların beklentisini boşa çıkarmalıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşen büyükelçiler ile iftar buluşmasında yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
Müslümanlar için Ranazan, yardımlaşma, dayanışma, yoksulların sevindiği rahmet ve bereket ayıdır.
Son bir haftada yaşadığımız acı hadiseler çetin sınamaların en bariz yansımalardır. Afganistan ve İngiltere başta olmak üzere kalleş terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlere taziyelerimi sunuyorum. Teröristin kimliğine, mağdurların milliyetine bakmadan tüm terör eylemlerini lanetliyoruz.
Suikaste uğrayan Karlov'u yad ediyorum. Çünkü o da bizim bu sofralarımızın müdavimlerindendi. Karlov'u iyi bir insan ve ülkemizin gerçek bir dostu olarak hatırlayacağız. Bu süreçte 50 bin üzerinde vatandaşını teör eylemlerinde kaybeden bir ülke olarak dostlarımızı çok iyi anlarız. Tüm terör eylemlerini lanetliyoruz.
PKK ne ise DEAŞ'lılar da aynıdır. Masumların canları ve kanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışan bu ihanet çeteleri ortak mücadelemizdir. Gereken tedbirleri almadan asıl sorunu çözemeyiz. Bizde bir söz var; bataklığı kurutmamız lazım. Küresel terör tehdidini bertaraf etmenin yolu işbirliğimizi istihbarat birimlerimiz arasındaki bilgi paylaşımlarını artırmamızı gerekiyor.
Küresel ölçekte işbirliğine vurgu yapıyoruz. Maalesef onca çabamıza rağmen terörizm ile mücadele konusunda beklediklerimizin çok uzağındayız. Böyle bir önemli mesele karşısında ikircikli tavrılar bizi üzüyor. Yüzlerce vatandaşını kaybetmiş dost ülkeler bile iyi terörist kötü terörist ayrımına gidiyor.
"Hatalarının farkına varacaklar"
Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettiği için terör örgütlerine tavır sergilemek yerine onları milis güç olarak benimseyenler hatalarının farkına varacaktır.
Böyle bir stratejik körlük bugün maalesef komşumuz Suriye'de yaşanıyor. DEAŞ terörüne bertaraf etmek için bir başka eli kanlı terör örgütü destekleniyor. Bunun adı kanı kanla temizlemeye çalışmaktır.
Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir terör örgütü, kesinlikle demokratik güç olamaz. Suriye'de bu terör örgütüne verilen silahların ülkemize tüm dünyaya yönelmesi ihtimaldir. Eğer biz kırk yıldır bu bölgede PKK ile mücadele veriyorsak ve 40 bini aşkın insanımızı kaybetmişsek bunun dertlisi biziz. "Ben senin dostunum" demek işi çözmüyor. Bizde bir laf vardır, 'Bal demekle ağız tatlanmaz, bal yenirse ağız tatlanı." Onun için biz lafla peynir gemisini yürütmüyoruz. Bize icraat lazım.
Bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olursa, gereğini yaparız. Milletimizin daha fazla bedel ödemeye tahammülü kalmadı.
Ne sınırımıza bir terör koridoruna ne de Irak'ta terör yuvalarına izin veririz. Gerekeni yapmakta asla tereddüt etmeyiz.
Cerablus'tan DEAŞ'ı çıkardık, Dabık'tan, El Bab'tan çıkardık onlara kalsa hala orada kalacaklardı. Gelin beraber yürütelim dememize rağmen bizim terör örgütü dediğimiz YPG ile bu işi yürüteceklerini söylüyorlar. Bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olursa gereğini yaparız. Çünkü milletimizin daha fazla bedel ödemeye tahammülü kalmamıştır.
Kato Dağı'nın tepesinden bin metre dikey kuyu, onun altında şehir, mağaralar, bütün silahlar her şey orada ve maalesef dost bildiklerimizin silahları orada stoklanmış. Aydoğan Paşamız ile telefon görüşmemiz olmuştu. 1 hafta sonra şehit oldu.
Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ'ın saldırılarına verdiğimiz bir cevaptır.
Sınırlarımıza ve ülke güvenliğimize yönelik herhangi bir hareketlenmede gerekeni yapmakta asla tereddüt etmeyeceğiz. Bizim ne Irak topraklarında ne Suriye topraklarında gözümüz yok. Bize bizim topraklarımız yeter. Oralarda gözü olanlara sesleniyoruz; Gelin, Suriye Suriyelilerindir, Irak, Iraklılarınındır, oraların bölünmesine fırsat vermeyelim.
Dünya siyasetinin adeta sıfır toplamlı bir oyun olduğu, acımasız vekalet savaşlarının verildiği güç mücedelelerine şahitlik etti. Rejim bizi çağırdığı için biz Suriye'deyiz diyor. Sizi rejim çağırdı rejimin kendisi zaten zalim. Bizi de halk çağırdı. Onun için insani yardımımızı ulaştırıyoruz.
Katar krizi
Katar'a karşı yaptırımları kesinlikle doğru bulmuyorum. Katar'ın soğukkanlı tutumunu takdirle karşılıyoruz. Körfez'de yaşanan bu krizin bir an önce çözüme kavuşturulması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Katar'la ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Sorunun çözülmesi için diyaloglarımız sürüyor.
Katar'ın terör zanlısı olarak görülmesini tasvip etmiyorum. Böyle bir durum olsa karşılarına ilk çıkan ilk devlet başkanı ben olurdum. Burada farklı bir oyun oynanıyor. Ama bu oyunun arkasında kim olduğunu henüz bulamadık. Bölgenin daha da karışması gerilimin artması için fırsat kollayanların beklentisini boşa çıkarmalıyız.