Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi İngiliz Liberal Andrew Duff, Başbakan Erdoğan'a 'ikinci Atatürk' benzetmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan'ı ''ikinci Atatürk'' olarak gördüğünü dile getiren Duff, ''Atatürk gibi Erdoğan'ın da kendine güveni ve cesareti var. Erdoğan her ne kadar Kemalist olmasa da Türk devletini ateşli savunuyor. Önceliklerinde Kıbrıs, AB üyeliğinden daha ileri sırada'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin AB üyeliği yerine Kıbrıs'a ağırlık vererek ''tarihi hata'' yaptığını savunan Duff, ''Kimse Erdoğan'ın nereye gittiğini kesin olarak bilmiyor'' iddiasında bulundu.
Duff, Türkiye'nin bir taraftan zenginleşip demokratikleşirken diğer taraftan AB kararlılığı konusunda şüpheler uyandırdığını ileri sürdü.
ALPAY: AKP'NİN İÇİNDE DE VAR
Zaman Gazetesi Yazarı Şahin Alpay ise AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Milli Görüş çizgisini reddederek ''Kopenhag siyasi kriterlerini benimsemesinin ''fevkalade bir dönüşüm olduğunu'' vurguladı.
Alpay, Türkiye'de siyasi reformların 2006 yılından itibaren yavaşlamasında, AB'den reformlara desteğin azalması ve Türkiye karşıtı açıklamaların artmasının büyük etkisi olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de ''Kemalist vesayet demokrasisi ve Avrupa demokrasisi isteyenler arasında derin bölünme olduğu'' iddiasında bulunan Alpay, bu bölünmüşlüğün ''ordu, yargı, iş dünyası, medya ve siyasi partiler arasında ve hatta siyasi partiler içinde'' görülebileceğini savundu.
Alpay, yaşanan birçok örneğin ''AK Parti içinde bile Avrupa demokrasisine şiddetle karşı çıkan gurupların bulunduğunu gösterdiğini'' ifade etti.
"TÜRKİYE'YE DESTEK DÜŞÜYOR"
Panelde konuşan AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü İletişim Danışması Alain Servantie ise son kamuoyu yoklamalarına göre Avrupalıların yüzde 30'unun Türkiye'nin üyeliğine destek verdiğini ve bu oranın Avusturya'da yüzde 6'ya kadar gerilediğini belirtti.
Servantie, Avrupa'da Türkiye konusunda en bilgisiz kesimlerde görüşlerin önyargılarla şekillendiğini ve Türkiye karşıtlığının arttığını anlattı.