Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de yaptığı konuşmasında yolsuzluk soruşturması kapsamında gündeme gelen, çocukları Bilal Erdoğan ve Esra Albayrak'ın mütevelli heyetinde bulunduğu Türkiye Eğitim ve Gençlik Vakfı'na (TÜRGEV) değindi. Erdoğan, "Gençliğe Hizmet Vakfı adıyla kurulmuş bir vakıf. Benim çocuklarım da var. Fatih Belediyesi bir yer kiralıyor. ÇYDD’ye (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) devlet, belediyeler bir sürü yer verdi. Orada aklınız neredeydi? İstek Vakfı’na verilirken neredeydi? Türk Eğitim Vakfı’na verilirken neredeydi? Yasalarda buna engel bir şey yok. Verilebilir" dedi.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda kendini karşılayan vatandaşlara hitap eden Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sevgili kardeşlerim, sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum.
Ben böyle bir sürprizle karşılaşacağımı ummuyordum. Gerçekten farklı bir sürprizle İzmir bugün 30 Mart'a bir sinyal veriyor. İnanıyorum ki, yeni Türkiye'nin inşası başlamıştır. Hayırlı olsun. 90 gün var. Çok çalışacağız.
30 Mart İzmir'de bir dönüşüm olacak. İzmir'imizi modern bir kent haline getireceğiz.
Biz bu yolda babamızın oğlu olsa tanımayız. Ben evladım olsa bu konuda asla tanımam.
Fatih Belediye Başkanıma iftira atmalarının altında bir şey var. Oradaki bir savcı iş takip ediyor. Belediyemize geliyor. Belediye başkanımız o talebi yerine getirmedi diye kalkıyor bu adımı atıyor. Masum insanlara müfteri sıfatıyla iftira atılıyor. Fatih Belediye Başkanıma iftira atıyorlar.
Bir şey daha iliştiriyorlar. Gençliğe Hizmet Vakfı adıyla kurulmuş bir vakıf. Benim çocuklarım da var. Fatih Belediyesi bir yer kiralıyor.
ÇYDD’ye devlet, belediyeler bir sürü yer verdi. Orada aklınız neredeydi. İstek Vakfı’na verilirken neredeydi. Türk Eğitim Vakfı’na verilirken neredeydi. Yasalarda buna engel bir şey yok. Verilebilir.
Kişilere bir çıkar var mı burada. Eğer varsa karşısına biz dikiliriz. Bütün mesele iftirayı atı tutmazsa iz bırakır.
'Yolsuzluk yapan hükümet yol yapabilir mi?'
İstanbul'dan İzmir'e otoyol geliyor. İstanbul-İzmir arası 100 saate düşüyor. Yolsuzlukların içerisinde olan bir hükümet bunları yapabilir mi?