Politika

Erdoğan, YÖK gibi kendisine bağlı ordu istiyor

Kılıçdaroğlu, YAŞ’ta yaşanan krizle ilgili olarak 'Yaşananlar AKP’nin kendi ordusunu dizayn etme arzusunun bir sonucu” dedi.

07 Ağustos 2010 03:00
T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YAŞ’ta yaşanan krizle ilgili olarak “Başbakan aynı YÖK gibi kendisine bağlı bir ordu istiyor. Bunun için yargıyı dahi kullanıyor. Yaşananlar AKP’nin kendi ordusunu dizayn etme arzusunun bir sonucu” dedi.



CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu YAŞ krizini, Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer'e şöyle değerlendirdi:


Hükümet ile TSK üst yönetimi arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yapılacak atama ve darbe planı iddialarına isimleri karışan subayların terfileri konusunda yaşanan krizi değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Ortada bir gerçek var: AKP iktidarı, devleti ele geçirmek istiyor. Bir tarafta tüm acımasızlığıyla terör devam ederken, AKP, tek parti devleti hedefini gerçekleştirmek için olağanüstü çaba içinde. Bu bağlamda ordu yeniden dizayn edilmek isteniyor” dedi.

Hükümetin YAŞ sürecinde yargıyı da kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Neredeyse bütün kuvvet komutanları hakkında ya da atama aşamasındaki isimler hakkında yakalama, ifade verme, tutuklama kararları alınıyor arka arkaya. Bu da ister istemez kuşku doğuruyor. Böyle kararların hükümetin iradesi dışında gerçekleşeceğini sanmıyorum. Çünkü dikkat edilirse her olaydan sonra Başbakan, Adalet Bakanı’nı ivedilikle çağırıp görüşmeler yapıyor. Bu süreçte Adalet Bakanı’nın devrede olması yargı üzerindeki baskının tipik göstergesi. Yargı ayağı kullanılarak ordu yeniden dizayn edilmek isteniyor.”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün YAŞ toplantıları ile ilgili “Her şey normal” sözlerine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bunların neresi normal? Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı atanmamış. Başbakan ‘30 Ağustos’a kadar atarız’ diyor. Daha önce örneği yok. Nerelere geldik? Tüm bunları normalmiş gibi sunmak devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz” dedi.

Hükümetin “YAŞ kararlarında nihai yetki bende” yaklaşımını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Yasalar yetkinin kimde olduğunu tanımlıyor. Ama asıl önemli olan o yetkiyi kullanırken hukuk içinde kalmaktır. Eğer gerçekten TSK’de birilerinin bazı şeylerde sorumluluğu varsa, o sorumluluk açıkça ortaya konur, gereği neyse yapılır. Ama bu sorumluluk siyasallaşmış bir davadan kaynaklanıyorsa o zaman kuşku yaratır. Hele hele terfiler öncesi apar topar yıldırım hızıyla belli girişimlerin ortaya çıkması zaten yönlendirildiğini gösteriyor. Bu yetkiler bizde özgürlüğü kısıtlayıp, baskı aracına dönüşmüştür” görüşünü dile getirdi. Türkiye’de yargının da ordunun da siyasallaşmasının ağır bedelleri olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Zaten üniversiteleri susturmuşlardı. Şimdi de referandumla tek parti iktidarının yargı ayağı sağlamlaştırılıyor. Yargı hükümete tam bağımlı hale getiriliyor. Son yaşanan süreçte de ordu tam bağımlı hale getiriliyor. Sivil toplum da medya da susturuldu. YÖK’ü nasıl ele geçirerek kendilerine bağlı, ses çıkarmayan, eleştirmeyen bir kurum haline getirdilerse orduyu da öyle yapmak istiyorlar. Hükümetin her dediğini kabul eden, bağımsız karar alamayan bir TSK peşindeler” diye konuştu.

AKP’nin gerçek gündemi gizlemek için yapay gündemler ve krizler yarattığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “AKP sadece krizlerden besleniyor. Şimdi yaptıkları da bu. Yapay gündem yaratıp açlığı, yoksulluğu unutturmak ve gündemi değiştirmek istiyorlar. Herkes gerçek derdini unutup başka tarafa bakıyor. Bunu bilinçli yapıyorlar” dedi.


Baykal’a haksızlık yapılıyor

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün Deniz Baykal hakkında başlattığı inceleme konusunda da Kılıçdaroğlu, “Sayın Baykal’a haksızlık yapılıyor. Yetkisi olmayan bir savcı niye uğraşıyor kendisiyle? Davanın savcısı olduğunu söyleyen bir başbakan olunca böyle oluyor. Hükümetin güdümünde devam eden bir dava. Toplum sindirilmek, devletin belli kurumları dizayn edilmek ve AKP’ye bağlı kılınmak isteniyor. Bu dava Türkiye’yi adım adım faşizme götürüyor” dedi.