Gündem

Erdoğan: Siyasi müzakere de askeri mücadele de sürecek

Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleden vazgeçilmeyeceğini belirterek, 'Siyasi ayakla

26 Eylül 2011 03:00

T24 - Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleden vazgeçilmeyeceğini belirterek, “Siyasi ayakla ise müzakere sürecek. Ama siyasi ayak iki parça. Dağ kadrosu iki parça. Avrupa ve İmralı da var” dedi.



Erdoğan'ın ABD dönüşünde uçakta Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu'nun sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

- Yine yurtdışındayız ve PKK eylemleri sürüyor.

Bana öyle geliyor ki bizim sınır ötesi operasyonlarımızda çok zayiat verdiler. Panik içinde, intikam alma gayreti içindeler. Bu operasyonları durduramayız. Talabani’ye de söyledim. Ancak PKK silah bırakırsa, operasyonlar biter. Talabani ve Barzani, Türkiye’den gidenlere bunu anlatıyorlar. İkisi de terörden yaka silkiyor. Onlara da söyledim, “Ya siz bitirin, ya müşterek hareket edelim, ya da biz bitiririz” dedim.

- Bundan sonra terör sorununun tek çözüm yolu savaştan mı geçecek?

Terörle mücadeleden vazgeçmeyiz. Hudut birlikleri kurulduğu zaman çok daha rahatlayacağız. Mart, Nisan gibi 5 bin 100 kişilik ilk grubun eğitimi tamamlanacak. Bunlar sözleşmeli görevleri süresince aynı yerde görev yapacaklar. Araziyi, halkı tanıyacaklar. Siyasi ayakla müzakere sürecek. Terör örgütüyle mücadele sürecek.

- Siyasi ayaktan kastınız ne?

Kiminle müzakere edeceğiz. Siyasi ayak iki parça. Dağ kadrosu iki parça. Avrupa ve İmralı da var.

- İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la görüşmenizde PKK’ya karşı mücadele gündeme geldi mi?

Evet. Onlar zaten PJAK (PKK’nın İran uzantısı) ile mücadele ediyor. Müşterek hareket etme imkanımız var. İstihbarat paylaşımı ve operasyon anlamında.


Suriye için de endişe

- Artan PKK terörünün arkasında Suriye’nin parmağı var mı?

Şu ana kadar olduğu veya olacağı kanaatinde değilim. Geçmişte bu konuda çok iyi çalıştık. Yakaladıkları teröristleri bize teslim ettiler. Bundan sonra ne olacağı bilinmiyor tabii. Terör örgütü oraya sığınır ve oradan saldırılar olursa bu Suriye için de endişe kaynağı.

- SETA’da yaptığınız konuşmada Hatay’daki mülteci kampını ziyaretinizin ardından Suriye’ye yönelik yaptırımları açıklayacağınızı söylediniz. Neler bunlar?

Suriye’ye yönelik halihazırda uyguladığımız bir yaptırım yok. Silah sevkıyatının durdurulması dışındaki seçenekleri değerlendireceğiz. Silah sevkıyatının durdurulması konusunda hassasiyetlerimiz zaten vardı. Yaptırımlar konusu çok daha farklı. En önemli adım, Hatay’daki kampın medyaya açılması olacak. Burayı dünyaya açarsak, buradaki insanların gerçekleri dünyaya anlatması söz konusu olacak. Suriye de bundan çok endişe ediyor. Hatay ziyareti Suriye politikamızın bir dönüm noktası olacak.


'Esad sürekli yalan söyledi'

- Suriye’de bir mezhep çatışması riskinden bahsettiniz. Açar mısınız?

Esad’la görüşmemde de “bir mezhep çatışmasından korktuğumu” söyledim. Kendisi de “ben de endişeleniyorum” dedi. Kendisine “Sen Nusayrisin eşin ise Sünni. O zaman bunu bir fırsat olarak kullan” dedim. Ancak sonuç çıkmadı. Sürekli yalan söyledi. Kaç siyasi tutuklu var diye sordum. “83 tane. İsterseniz isim listesini yollayayım” dedi. Halbuki binlerce siyasi tutuklu olduğunu çeşitli kaynaklardan öğrendim. Bunu da kendisine söyledim. OHAL’i kaldırdım diyor ama samimi değil. Denizden Lazkiye’yi vuruyor. Siyasi partilerin serbest bırakılması da söz konusu olmadı.


Kaddafi 3 kente sıkıştı

- Tunus, Mısır ve Libya’dan sonra Suriye’de ne olur?

Tunus’ta sadece Zeynel Abidin Bin Ali meselesi vardı. Bir genç kendisini feda etti. Bin Ali kaçtı. Mısır’da Tahrir gençliği organize hareket etti. Mübarek gitti. Libya’da, 30 sene önce Amerika’ya karşı gösterilen halktaki bütünlük kalmadı. Halk bölündü. Kabilelerin bir bölümü Bingazi’yi destekledi. Alan genişlettiler. Kaddafi şu an 3 kente sıkıştı. Halkın azmi nedeniyle onların da düşeceğine inanıyorum. Ama Suriye farklı. Silah gücü Esad’ın elinde. Bir de emrinde hareket eden illegal grup Şebia var. Suriye’de nüfusun yüzde 10’u Nusayri. Yüzde 60’ı Sünni. Esad’ın zamanla Nusayrilerin tamamının bile desteğini alabileceğini sanmıyorum. Sünniler ve Hıristiyanlar zaten karşı, Dürziler de istediği desteği vermiyor. Şebia ile bir yere kadar gidebilir.


Ahmedinejad da uyarmış

- Bugüne kadar Mısır ve Libya muhalefetine Türkiye’de örgütlenme şansı verdiniz. Suriye muhalefeti için de aynısı olacak mı?

Bir hafta içerisinde Türkiye’de ofis açacaklar. Suriye muhalefetinin Türkiye’de örgütlenmesine izin vereceğimizi Esad’a da söyledim. Biz demokratik bir ülkeyiz, engelleyemeyiz dedim.

- Ahmedinejad’la görüştünüz, Suriye’nin geleceği konusunda görüş ayrılığı var mı?

İran şu anda daha iyi bir noktada. Suriye yönetiminin kendilerinden cesaret aldığını söyledim. Ahmedinejad ise “Halkına silah doğrultmamasını belki 20 defa söyledim. Bana kırıldı. Beklemiyordu” diye aktardı.


'Akdeniz’i boş buldular'

- Güney Kıbrıs’la sondaj krizinden sonra, donanma Akdeniz’e açıldı. Ne olacak?

Akdeniz bir Türk gölüydü. Ama son zamanlarda oralara çıkmadığımız içindir ki bazıları meydanı boş buldu. Bayram değil, seyran değil. İsrail’in oralarda işi ne? İsrail petrol aramada uzman bir ülke değil ki... KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Ban Ki moon’a çok adil bir öneri götürdü. BM Genel Sekreteri bir özel temsilci atasın. Güney ve Kuzey’den temsilci atansın. Kuzey ve Güney bir de Amerikan şirketi, petrol ve hidrokarbon bulunursa eğer, sağlanan geliri BM’nin denetimindeki bir fona yatırsınlar. Bu fon adil paylaştırılsın ve kesinlikle silahlanmada kullanılmasın.