Gündem

'Uludere için hata yaptık dedik ya, otomata mı bağlayalım'

Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum

29 Mayıs 2012 15:34

Başbakan Erdoğan, Uludere olayı için daha önce "hata" dediklerini hatırlatarak, “Daha kaç kere söyleyeceğiz. Otomota mı bağlayacağız. Hiçbir hatayı örtmeyiz ama yargısız infaz da yaptırmayız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yapıyor.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Hula'da öldürülen 110 sivilden sadece 50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter. Sabrın da bir sınırı vardır. İnşallah BM Güvenlik Konseyi'nin de sabrının sınırı vardı. Bu katliamlar açıkça dünyayla dalga geçmek, rest çekmektir. Ben yaşamını yitiren 110 sivile Allahtan rahmet diliyorum.

Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum. Bütün kalbimle gönlümden konuşuyorum, biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Kendince bize efendilik taslayanlara zerre kıymet vermeyiz.

Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidarda kalmayı amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç milletimizin için refah ve huzuru sağlamaktır. Biz başarımızı seçimlerde aldığımız oyla değil, milletimizin refahı ve mutluluğuyla ölçeriz.

Dersim üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız, 27 Mayıs’ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül’ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat’la sizler, bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisi karşısında milletin emanetine siz, biz sahip çıktık. Hak ve özgürlükleri genişleten AK Parti’dir.

Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamar oğlanına çevirenlere çanak tutmayız.

Terörle mücadele konusunda vahim hatalar yapıldı. Karlıova’da bir kişi canlı bomba sanılarak vuruldu. Kekik toplayan yaşlı amcalarımız vuruldu. Mardin’de, Aydın’da benzer olaylar yaşandı. Bu tür üzücü olaylara sebep olanlar için her türlü işlem yapıldı, yapılıyor. Demokrasi ve hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi ifade ediyoruz.

Kendinizi bir anlığına Kayseri’deki aracı takip eden polis ya da jandarmanın yerine koyun. Kontrolde durmamış, bir askerimize çarparak yaralamış. Kayseri’ye doğru bir aracı takip ediyorsunuz. Orada nasıl bir gerilim yaşandığınızı düşünün. O araç vurulabilir ama ya kaçakçı varsa içinde. Ya ehliyeti, ruhsatı olmadığı için kaçıyorsa. Ya ehliyetsiz bir haylazsa? Ya içindeki araç hırsızıysa?

‘Çoban sandık, o yüzden teröristi vurmadık’ diyen generalle haftalarca alay ediliyor. Aktütün’de 25 yavrumuz şehit oldu.

Medyanın eleştiri oklarıyla sorgulanıyor, hesaba çekiliyor. Teröristin üzerinde yargı baskısı olmayabilir. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen, diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen taraf var.

İnsani hassasiyetlerini yitirmemiş olan askerin, polisin gözünün önüne Kumrular sokakta ilk iş gününde bombayla can veren genç geliyor.

Anafartalar Çarşısı’nda mesai bitiminde durakta otobüs bekleyen 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında?"

 

'Hata dedik ya kaç kere diyeceğiz'

 

Uludere’yle istismar edenler 30 yılda kaybettiğimiz 40 bin canı hiç umursamazlar.

Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş.

Uluder için 'Hatadır’ dedik, kaç kere diyeceğiz. Otomota mı bağlayacağız. Bütün zorluk, tehdit, tehlikelere rağmen terörle mücadele demokrasi, hukuk ve insan haklarını çiğneyemez diyoruz.

Biz hiçbir hatayı örtmeyiz. Ama yargısız infaz da yaptırmayız. Bu nedenle soruşturmanın bitmesini beklemek en doğrusudur.

Terör örgütünün ve BDP’nin istismarını anlarız. CHP’nin, medyanın, uluslar arası medyanın istismar etmesi kabul edilemez.

İşte Wall Street Journal. Sana ne, sana ne oluyor. Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek niye? Orada seçim var, mevcut yönetimin Türkiye’yle ilişkileri iyiymiş…

Uludere’de yapılması gerekenleri devlet hükümet de misliyle yapmıştır. Gelişmeler dikkatle takip ediliyor.

Televizyonda konuşacağınıza ilaç gönderin de derman bulalım.