Özel
Başbakan Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile ortak basın toplantısı sırasında Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez'in soruları üzerine, Fas'tan telefon ederek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Habertürk ekranında altyazı olarak verilen sözlerinin yayınına son verilmesini istediğini kabul etti. Erdoğan, bu tavrını, Bahçeli'nin kendilerine yönelik olarak "hakaret" içeren sözler dile getirdiği iddiasıyla gerekçelendirdi. Ancak Erdoğan'ın Habertürk Yayın Grubu Yönetim Kurulu üyesi Fatih Saraç'la 4 Haziran 2013'te Fas'tan arayarak yaptığı konuşmaya konu olan Bahçeli'nin açıklamalarında, Gezi Parkı olayları için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesine yönelik bir çağrı var. Erdoğan da, bu çağrının Habertürk ekranında altyazı olarak verilmesini eleştiriyor ve Saraç'a "Ne gerek var bunlara" diyerek yayından kaldırtıyor.
Erdoğan, kendilerine hakaret ettiğini öne sürerek Bahçeli'nin konuşmasının Habertürk'teki yayınının durdurulmasını istediği telefonu ise, yine Saraç'a, ancak Fas'tan döndükten yaklaşık altı hafta sonra, 14 Temmuz 2013'te açıyor.
Acak Erdoğan, salı akşamı İspanya Başbakanı ile ortak basın toplantısında yöneltilen soru üzerine, Fas'tan açtığı telefonda yayın durdurma talebini, hakaretin varlığını öne sürerek gerekçelendirmiş, aynen şunları söylemişti:
"Fas’tan arama noktasına gelince, evet aradım…Çok açık net ortada. Sadece hatırlatmayı yaptım, ve hatırlatmayı yaptığım şahıslarda, kendi altyazıları ile alakalı olarak, bize yapılan hakaretlerle ilgili, yurtdışında olan bir başbakana karşı, bu tür hakaretlerin yapıldığı bir konuşmayı kalkıp kendilerine söyledim, kendileri de gerekli uygulamayı yaptılar. Yani ben bir gazetenin, sizin patronlarınıza da yeri gelmiş, bu tür hakaretler yapıldığı zaman ya arkadaşlarım, ya şahsım açıp, hukuka da dayalı olarak, “bu tür hakaretler yapılıyor bak biz Fas’tayız” demişizdir. Bunu demek yanlışsa onu bilemiyorum. Ama bu tür şeyleri de öğretmek durumundayız. Çünkü yapılan hakaretler sıradan hakaretler değil. "
Erdoğan'ın, "hakaret" gerekçesine bağladığı ilk yayın durdurma talebine ilişkin Fas'tan arayarak yaptığı 4 Haziran 2013'teki telefon konuşması ile 14 Temmuz 2013'teki ikinci telefon konuşması aşağıda. MHP milletvekillerinin TBMM'de dinlettikleri telefon dinlemeleri ve açıkladıkları dinleme tapelerine göre, Başbakan Erdoğan ile Fatih Saraç arasındaki yayın durdurma-haber çıkarma konuşmaları şöyle:
4 Haziran: Ne gerek var Köşk'e çağrının yayınına?
Erdoğan: Bunlar bir alem diğerleri bir alem. Böyle tek tek arayıp konuşacaksın. Fatih bak şu anda ben yani...
Saraç: Buyrun Başbakan'ım
Erdoğan: Fas'ta televizyon izliyorum burada.
Saraç: Evet efendim
Erdoğan: Şimdi Bahçeli'nin bütün konuşmalarını, altta şimdi bant olarak da ayrıca geçiyor konuşmanın...
Saraç: Anlaşılmıştır efendim şimdi... Tamamdır
Erdoğan: Ve orada sürekli olarak bu bantta işte Cumhurbaşkanı'nın birinci görevi eee görüşmeler yapmak değil, bu görüşmelerin dışında bu durumu düzeltmektir...
Saraç: Anlaşılmıştır efendim.
Erdoğan: Görüşmeler üzerinden ülkeyi huzura kavuşturacak adımları atmaktır.
Saraç: Tamam efendim
Erdoğan: Yani Bahçeli hep öyle demiş devamlı şimdi bunu bant olarak geçiyor.
Saraç: Tamam efendim, anladım efendim şimdi hemen.
Erdoğan: Ya anladım diyorsunuz da işte yani hayret ya böyle bir şey de, hâlâ bunlar ya ne gerek var.
Saraç: Eee tamam ee emriniz olur efendim anlaşılmıştır şu an.
Erdoğan: Hemen şey yapmanız gerekiyor.
Saraç: Şimdi yapıyorum, şimdi yapıyorum efendim
14 Temmuz: Rezillik ya, küfür ediyor bize
Erdoğan: Fatih sen izliyor musun şu andaki basın açıklamasını (Devlet Bahçeli’nin basın toplantısı)
Saraç: Efendim şu anda evdeyim ben, bir dakika dışarıda şeyin mi diyorsunuz Habertük’teki mi?
Erdoğan: Evet
Saraç: Yok efendim şimdi açtım
Erdoğan: Yaa adam…
Saraç: Bitirir…
Erdoğan: Fatih yani siz varya ne yaptığınızın farkında değilsiniz ya! Adam şu anda sanki Türkiye batmış, bitmiş, tamamen elden çıkmış.. Böyle bir manifesto açıklıyor ve bunu tam tam olarakta canlı yayın olarak veriyor ya
Saraç: Şimdi iki üç dakikaya kestiriyorum efendim tamam
Erdoğan: Bu ne biçim iş ya ama yeni başlamadı
Saraç: Ama efendim
Erdoğan: 15-20 dakika oldu, 25 dakika oldu ya
Saraç: Tamam efendim şimdi kestiriyorum söylüyorum tamam
Erdoğan: Rezillik ya böyle bir şey olur mu ya adam küfür ediyor bize yani baştan beri küfür ediyor
Saraç: Bütün siyasi partilerin işte grup olanların açıklamalarını verelim diyerek önden bir kayda alalım diye
Erdoğan: Olur mu canım niye öyle bir kaydı olacak ki mecbur musun öyle bir şey vermeniz. Ya şu adamın yaptıklarına bak ya sanki ülke batmış bitmiş gitmiş elden
Saraç: Tamam efendim
Erdoğan: Tamamen vatan hainleri el koymuşlar ülkeye biz vatan hainleri ile işbirliği içindeyiz yenilir yutulur bir basın toplantısı değil yani
Saraç: Anlaşılmıştır efendim
Erdoğan: Vay anasını ya…
Saraç: Hemen kestiriyorum efendim. Özür dilerim efendim