Fulya Canşen - Almanya
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya gezisi başlamadan Alman siyasetçiler Türkiye’nin AB üyesi olmasını isteyenler ve istemeyenler diye ikiye ayrıldı. Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye ile yapılan müzakerelere hız verilmesini isterken, Alman muhafazakâr partilerin iç politika uzmanı Hans-Peter Uhl, sadece Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmakla kalmadı, Türklere vize serbestisi tanınmasını da şiddetle reddetti.
Füle, die Tageszeitung gazetesine verdiği demeçte, Suriye’deki gelişmelere dikkat çekerek Türkiye’nin AB dış politikası ve enerji güvenliğinde stratejik önemini vurguladı ve “AB reform sürecinde Türkiye’ye örnek olmaya devam etmeli” dedi. Füle, Türkiye’yi demokratik ve laik bir ülke olma yolunda desteklemek gerektiğinin de altını çizdi.
Alman muhafazakâr Hans-Peter Uhl ise AB’nin yeterince sorunu olduğunu vurgulayarak, “Kim Türkiye’nin AB üyeliğini hızlandırmak istiyorsa delidir“ şeklinde konuştu. Uhl, Türkiye’nin de yavaş yavaş geleceğini AB’de görmemeye başladığını hatırlattı. Uhl’ün asıl karşı çıktığı uygulama Türkiye’ye geri kabul anlaşmasına karşılık verilen vize muafiyeti sözü. Türkiye vize muafiyeti sağlandığında Avrupa’nın mülteci akınına uğrayacağını öne süren iç politika uzmanı bunun AB sosyal sistemini çökerteceğini iddia etti.
Yeşiller Partisi eş Başkanı Cem Özdemir’de Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’yi Türkiye’nin AB müzakere yolunu tıkamakla suçladı.
Özdemir’e göre, Euro krizi ve Ortadoğu’daki gelişmeler, AB’nin demokratik, ekonomik olarak kalkınmış, dış ve güvenlik politikasını Avrupa destekli belirleyen bir Türkiye’ye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Türkiye AB üyeliği için 1987 yılında başvurmuş, 2004 yılında müzakerelere başlanmış, müzakereler Kıbrıs sorunu yüzünden tıkanmıştı. Salı günü Berlin’e gelecek ve iki gün kalacak Başbakan Erdoğan, Alman meslektaşı ile buluşacak. Türkiye’nin AB üyeliği ve vize muafiyetinin Erdoğan’ın temaslarında önemli yer tutması bekleniyor.