İstanbul’un, 2020 Yaz Olimpiyatları ile Paralimpik Oyunları’nı Tokyo’ya kaybetmesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'ye döndü. Arjantin dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, "Avrupa ülkeleri de bize verir diye bekledik ama olmadı. Tokyo daha önce almıştı. Adil davranılmadı. Ayrımcılığı yıkamadılar. Bir yönüyle, 1 buçuk milyarlık İslam dünyasıyla bağları da kesip atıyorlar" dedi.
Erdoğan, çözüm süreçi ile ilgili BDP kanadından gelen olumsuz mesajlara karşılık ciddi sıkıntı olmadığını vurguladı. Bölge halkı tarafından desteklenen çözüm süreci sayesinde AKP oylarının Güneydoğu'da yüzde 35'ten yüzde 55'e yükseldiğini açıklayan Erdoğan, bu oy artışının BDP'yi rahatsız ettiği yorumu yaptı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Avrupa destek verir sandık
Tokyo daha önce almıştı. Adil davranılmadı. Ayrımcılığı yıkamadılar. Bir yönüyle, 1 buçuk milyarlık İslam dünyasıyla bağları da kesip atıyorlar. İstanbul’un, belki, organizasyon eksikleri olabilir. Bu olimpiyatları almış olsaydık bir sürü avantajı olacaktı. Bunlar bizi üzdü. Madrid elendikten sonra Avrupa ülkeleri de bize verir diye bekledik ama olmadı...
Sporculara yatırım yapacağız
Her olayda bir hayır vardır. Buraya dünyanın parasını harcayacaktık. Bakanım Suat Bey’e de söyledim: “Biz bu yatırımları sporculara yapalım ve madalyaları alalım.” Atletizm ve yüzme gibi alanlarda şimdi yurtdışından antrenör getiriyoruz. Belki bir mayalanma sağlar diye dışarıdan devşirme bir iki sporcu da getiriz.
Dopingde hassas olmalıyız
Halterde çok ciddi bir şamar yedik. Doping konusunda çok daha hassas olmamız lazım. Aslında bunların bir kısmı bilinçli doping değil, beslenme veya ilaç kullanma hataları. Aferin, ağrı kesici bile doping nedeni olabiliyor. Bu nedenle ödül alan sporcuların madalyalarını geri almadık.
Bize kimse sormadı
Olimpiyatları alamamamızda Senagalli Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı’nın da rolü var. Kendisi olimpiyat için açıktan Tokyo’ya destek verdi. Bana sponsor firmalar nedeniyle “Onlara borçluyuz” dedi. Böyle şey olmaz... Bize Gezi Parkı’nı kimse sormadı ancak Japon heyetine nükleer sızıntı konusu soruldu. Cevaplayamadılar. Altı yıl içinde sorunu çözeceklerini söylediler. Peki ya halledemezlerse ne olacak?
Seçimde yüzde 50'nin üzerinde görünüyoruz
Yerel seçim mitinglerimiz devam edecek. İlk etapta büyükşehirleri bitireceğiz. Bu konuya büyük önem veriyoruz. Başkan adaylarının isimlerini de yakın zamanda açıklamaya başlarız. 81 ilde kamuoyu araştırması yaptık. İlk sunumlar bize yapıldı. İl il genel durum değerlendirmesi bunlar. Aday isimlerini ise temayül yoklamasının ardından belirleyeceğiz. Burada sorular isimleri de içerecek ama açık uçlu olacak.
Partimize destek çok iyi
Mevcut çalışmaya göre partimize yerel seçim için genel destek çok iyi. Anketlerde yüzde 50’nin üzerinde görünüyoruz. Adaylar açıklandığında bunun daha da yükselmesi söz konusu. Rakiplerin durumu da önemli bir etken tabii ki. Fakat adaylar açıklandıktan sonra oyların artması gerek.
Risk ama değer
Üçüncü dönemi dolduran arkadaşlarımızdan aday gösterebiliriz tabii. Vekillerin adaylık halinde görevlerinden istifa etmelerine gerek yok. Seçildikleri taktirde istifa etmeleri gerekiyor. Ancak bakanlar için aday olmaları halinde istifa etmeleri gerekecek. Tabii bunlar hep risk. Ama riski göze almak gerekiyor. Bazı iller buna değer...
Halk sürecin devamından yana
81 ilde yaptırdığımız anketlere göre Güneydoğu’da da durumumuz çok iyi. BDP yüzde 35 AK Parti yüzde 55 gözüküyor. Çözüm süreci öncesinde yüzde 35’e kadar inmişti AK Parti’nin oyları. Tabii, bu durumdan rahatsız olanlar var. En son dağ ve parti birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. İyi polis kötü polisi oynuyorlar sanki...
Reform çalışmaları sürüyor
Partinin açıklamaları İmralı ile uyumlu. Sanırım mesajlar dağa geç ulaşıyor. Ya da acele ediyorlar. Bizden, dört partinin uzlaşmadığı hususlarda yasa çıkarmamızı istiyorlar. Diğer partilerin kabul etmediğini bize fatura etmeye çalışıyorlar. Bizim Akil İnsanlar’ın raporları doğrultusunda reform paketi çalışmalarımız devam ediyor.
Çocuklar, hastalar çekildi
Çözüm sürecinde çok ciddi sıkıntı olacağına pek ihtimal vermiyorum. En önemlisi de halk sürecin devamını istiyor. Çoluk çocuk ve hastalar çekildi. Dinamik unsurlar hâlâ çekilmedi. Bazı şehirlerde örgütün kendince ‘asayiş’ birimleri oluşturduğu iddiası gerçek ama bir kısım medya tarafından abartılıyor bunlar. Örgüte bazı katılımlar olduğu da doğru ama bunun da propagandasını yapıyorlar. Belki yerel seçimler öncesi bu devreyi geçiş süreci gibi kullanmak istiyorlar. KCK da bu şekilde çıkmıştı. Sonrasında yargı devreye girdi.